Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/144 E. 2023/717 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/144 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/717

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/298 E 2020/583 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 15/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında 2015/Temmuz ayında bir kısım malzemelerin teslim edildiğini, ancak bedellerinin ödenmediğini, müvekkili tarafından davalı şirketin teslim aldığı malzemelere ilişkin olarak 19.12.2016 tarihli 044471 nolu, 19.12.2016 tarihli 044472 nolu, 19.12.2016 tarihli 044473 nolu, 16.12.2016 tarihli 044474 nolu ve 16.12.2016 tarihli 044475 nolu faturaların düzenlenerek posta yolu ile davalıya gönderildiğini, faturaların tarihinde teslim edildiğini, ancak iade edildiğini, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen faturalar ve teslim belgeleri kapsamında müvekkiline borcunun bulunduğu sarih ise de anılan faturalar iade edildiğinden tespitinin yargılanmaya muhtaç hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin 25/07/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davanın yetkili olmayan mahkemede ikame edilmiş olduğunu, müvekkilinin adresine göre Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin davacının keşide ederek müvekkiline verdiği 45.000,00 TL tutarlı çekle ilgili olarak 02.06.2016 tarihinde İstanbul 31. İcra Müdürlüğünün 2016/17806 E sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, icra takibi kesinleşmiş olmasına rağmen, davacı tarafın takibine itiraz veya menfi tespit davası açılmadığını, müvekkili tarafından davacı hakkında icra takibi başlatıldıktan altı ay sonra faturaların müvekkiline gönderildiğini, söz konusu faturaların Bakırköy 40. Noterliği’nin 29.12.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, davacı vekilinin, faturalara konu malların 23.07.2015 ve 25.07.2015 tarihlerinde şirkete teslim edildiğini iddia ettiğini, ancak teslim tutanağı bulunmadığını, mallar Temmuz/2015’de teslim edildiyse neden bir buçuk yıl sonra faturanın düzenlendiğini, ayrıca davacı vekilinin dilekçesinde sunduğu malzemenin birim fiyatlarını gösterir listede imza ve tarih bulunmadığını ve istenildiği zaman düzenlenebileceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın davaya konu beş adet söz konusu faturalar ile mal satışı yapıp davalı tarafa teslim ettiği, ancak bunların bedelinin ödenmediğine yönelik iddiasını ispatlayamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiği, yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanları karşısında fiili teslimin ispat edildiği, faturalara konu malların … isimli kişiye teslim edildiği, ayrıca BS formu ile de faturaların satış hususunun bildirildiği, davalının malzeme bedellerini uzunca bir süre ödemekten imtina etmesi nedeniyle faturaların sonradan tanzim edildiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafça davalı tarafa satılıp, teslim edilen malzemelere ilişkin olarak; 19.12.2016 tarihli 044471 nolu, 19.12.2016 tarihli 044472 nolu, 19.12.2016 tarihli 044473 nolu, 16.12.2016 tarihli 044474 nolu, 16.12.2016 tarihli 044475 nolu faturaları düzenleyerek, posta yoluyla davalıya gönderdiğini, faturaların 27/12/2016 tarihinde davalı şirkete teslim edilmiş ise de aşamalarda davalı tarafça iade edildiğini, faturalarda yer alan malzemelerin 23/07/2015 ve 25/07/2015 tarihlerinde davalı tarafça şirket personeli … isimli şahıs tarafından imzalanan teslim listesi ile teslim alındığını, ancak davalı tarafın teslim edilen ürünlerin bedelini ödemediğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin 25/07/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesini talep etmiş olup davalı tarafından davanın reddi talep edilmiştir.
Bakırköy 1. ATM aracılığıyla talimat yoluyla bilirkişi …’tan alınan bilirkişi raporunda; davaya konu faturaların davalı tarafından Temmuz 2015 dönemine ait kesilmesi gerekirken, 16/12/2016 ve 19/12/2016 tarihinde kesip, davalı firmaya posta yoluyla gönderildiği, davalı tarafından teslim edildiği tarihten sonra 7 günlük süre zarfı içinde davacı tarafa noter kanalı ile iade ettiği, bu nedenle faturaların usulüne uygun olarak reddedildiği ve davalının defter ve kayıtlarına bakıldığında, davacı firmanın borçlu olduğu Aralık 2016 dönemine ait davalının BA formunda beyan edilmediğinin belirlendiği görülmüştür.
Mahkemece bilirkişi … tarafından düzenlenen 22/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda ise, davacı şirketin 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerine fiziki ve elektronik ortamda ulaşılamadığı, davacı şirketin 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin incelenemediği, davacı şirketin söz konusu dönemler mali müşavirlik hizmetlerini yerine getiren SMMM …’un elektronik ortamda göndermiş olduğu muavin defter dökümü üzerinde yapılan incelemede, davalı şirketin 20/12/2016 tarihinde 552.510,30 TL borç bakiyesinin kayıtlı olduğu, Seğmenler Vergi Dairesi’nden alınan yazı cevabında, davacı şirketin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı BS formları üzerinde yapılan incelemede, davacı şirketin davalı adına düzenlemiş olduğu (KDV hariç) beş adet 547.146,00TL tutarındaki faturaları BS formu ile vergi dairesine bildirdiğinin belirlendiği görülmüştür.
Mahkemece tanıklar …, … ve …’nün beyanları alınmıştır. İspat yükü üzerinde olan davacı yanca faturalara konu malların davalı yana teslim edildiği ve alacaklı olduğu hususunun usulüne uygun delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı yanca taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında malların teslim edildiği, ancak aradan geçen uzun zaman sonra bedelinin ödenmemesi nedeniyle faturaların sonradan tanzim edildiği iddia edilerek … tarafından imzalanan teslim belgelerine dayanılmıştır. Dosya kapsamından …’in davalı yanında çalışıp çalışmadığı anlaşılamamaktadır. Teslim olgusu tanık ile ispat edilemez ise de teslim belgesi üzerinde imzası bulunan …’in davalı çalışanı olup olmadığı, söz konusu belge üzerindeki imzasını kabul edip etmediği, belge içeriğine dair itirazının olup olmadığı hususunda beyanı alınmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru değildir. Ayrıca davacının alacak talebine konu 5 adet fatura muhteviyatı ile teslim belgesinde yer alan teslime konu malzemelerin muhteviyatının da karşılaştırılmadığı anlaşılmakta olup davalı yanın teslim belgesine ilişkin beyanları alınarak gerektiğinde … dinlenerek teslim belgeleri ile fatura muhteviyatı karşılaştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/298 Esas, 2020/583 Karar ve 26/10/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 15/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”