Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1379 E. 2021/2094 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2021
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından Ankara 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/965 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, takibe dayanak bono altındaki imzaların … ve …’nun temsil ve ilzam yetkisinin sona erdiği dönemde, …’nun şahsi olarak borcunu ödemesinin mümkün olmaması nedeniyle alacağının tahsilini sağlamak amacıyla muvazaalı olarak atıldığını ve bononun bedelsiz olduğunu belirterek müvekkilinin bono nedeni ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davalının 2010 yılında inşaat henüz başlamadan önce davacı kooperatife 180.000,00 TL nakit para verdiğini, karşılığında 03/01/2013 ödeme tarihli bonoyu aldığını, o zamanki kooperatif başkanı … ve …’nun da senede şahsi kefil olarak imza atmak istediğini, kooperatif yetkilisi ve inşaatı üstlenen …’nun maddi sıkıntıya düştüğünü, kooperatif yönetiminin inşaatın yapımının devredilmesi yönünde karar alarak inşaatın yapımıyla ilgili taşeronluk işinin %10 kârla …. isimli şirkete devrettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükü üzerinde olan davacı yanca bononun bedelsiz olduğu hususunun ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine, davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Davacı kooperatif kayıtları üzerinde bir dönem kooperatifin mali müşavirliğini yapan davalı tarafından oynama yapıldığının dosya kapsamı ile anlaşıldığı, kooperatif yönetim kuruluna borçlanma yetkisi tanınmadığı, davaya konu bononun kooperatif kayıtlarına hiç bir zaman alınmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bononun bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedinin bedelsiz olduğuna dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 8, İcra Müdürlüğü’nün 2015/965 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde başlangıçta 2013/266 esasına kayıtla takibe geçildiği yenilenmekle 2015/965 esası aldığı, alacaklının davalı …, borçluların davacı kooperatif ile … ve … olup 03/01/2013 ödeme tarihli 180.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak ferileri ile birlikte toplam 181.285,00 TL alacağın isteğiyle 14/01/2013 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe geçildiği, takibin derdest olduğu, takibin dayanağı bono örneğinin incelenmesinde 20/08/2010 keşide, 03/01/2013 vade tarihli, keşidecinin S.S …., kefillerin … ve …, lehtarın …, 180.000,00 TL bedelli olup nakden düzenlendiği anlaşılmıştır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/95320 soruşturma sayılı hazırlık evrakı uyap üzerinden celp edilmiş, yapılan incelemede müştekinin S.S …., şüphelilerin …, … ve … suçun dava konusu bonoya ilişkin olarak muvazaalı verildiği iddiasıyla hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma, dolandırıcılık olup yapılan soruşturma sonucu 15/01/2016 tarih 2016/4829 sayılı kararla şüphelilerin üzerilerine atılı suçların yasal unsurları oluşmadığından eylemin hukuki nitelik taşıyan bir anlaşmazlık olduğundan, haklarında ayrı ayrı kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı kooperatifin kuruluşu itibariyle ticaret sicil gazetesi örneklerinin incelenmesinde … sicil numarasıyla 21/07/2010 tarihinde yeni kuruluşunun tescil edildiği, kooperatif yönetim kurulu başkanının … diğer üyelerin … ve … olduğu, 23/03/2011 tarihli genel kurul toplantısıyla yönetim kurulu üyeliklerine….seçildikleri, dava konusu senedin tanzim tarihi itibariyle … ve …’nun şirketi temsile yetkili oldukları anlaşılmıştır.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın, Dairemizin 29/03/2021 tarih, 2018/2126 esas, 2021/495 karar sayılı ilamı ile ispat yükü üzerinde bulunan davacıya yemin hakkının hatırlatılmaması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece kaldırma kararı uyarınca davacı yemin deliline dayanmakla davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı vekili 02/06/2021 tarihli oturumda beyanında yemin deliline başvurduklarını, yemin metni hazırlayıp sunacaklarını bildirmiş, celse arası 15/06/2021 tarihli yemin metnini içerir dilekçe sunmuş, yemin metninin incelenmesinde dava konusu itibariyle ispat etmesi istenen vakıaya uygun olduğu anlaşılmış, davalı asil 30/06/2021 tarihli oturumda yeminli beyanında “davacı kooperatife 2010 yılında borç olarak 180.000 TL nakit para verdiğime, bu parayı kooperatifin o dönem ki başkanı olan … veya kızı ….. şahsi işleri için vermediğime, borç para karşılığında davacı kooperatiften iş bu dava konusu 03/01/2013 ödeme tarihli senedi aldığıma, senetteki borç kooperatife ait olmasına rağmen kooperatifin ileride ne olacağı belli olmaz diyerek senet üzerine kooperatif başkanı ve kızının da şahsi kefil olarak imzalarını aldığıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün değerler üzerine yemin ederim” şeklinde yemini eda etmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 20/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”