Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1334 E. 2023/1500 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1334 – 2023/1500

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1334 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/1500 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2021
ESAS NO : 2020/570 E 2021/448 K

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında iş makinası satışından kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, davaya konu iş makinasının bedelinin 60.000,00 Euro olduğunun kararlaştırıldığını ve TL karşılığının 28/03/2018 fatura tarihindeki kur üzerinden 296.484,00 TL olduğunu, davalının 28/04/2018-28/09/2018 tarihleri aralığında olan her biri 50.000,00 TL olmak üzere 300.000,00 TL bedelli 6 çek verdiğini, ödemenin iş makinasının teslimi ile birlikte yapılmasının kararlaştırıldığını, çeklerin tahsil tarihinin farklı tarihler olması nedeniyle fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, kur farkı alacağı için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra müdürlüğünün yetkisine ve borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yerleşim yeri itibariyle Adıyaman Gölbaşı icra müdürlüğü ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafından herhangi bir kur farkı faturası düzenlenmediğini, iş makinası için 60.000,00 Euro karşılığı 296.484,00 TL fatura bedelinin 300.000,00 TL olarak davacıya ödendiğini, fatura bedelinden fazla ödeme yapılmasının amacının olaşabilecek kur farkından kaynaklı olduğunu, kur farkının fiyatlandırılarak çeklere yansıtıldığını, davacının ihtirazı kayıt koymadan bu hususu kabul ettiğini, ödemenin çekle yapılması nedeniyle davacının kur farkı talep edemeyeceğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmeden kaynaklı para borcuna ilişkin talebin götürülecek borç olması ve alacaklının yerleşim yerinin ifa yeri olarak yetkili olması nedeniyle icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisine yönelik itirazın reddine, sözleşmede kararlaştırılan bedelin yabancı para cinsinden olduğu, davalının çekleri TL üzerinden düzenleyerek davacıya teslim ettiği, çekin ödeme aracı olup çek üzerindeki bedel dışında herhangi bir kur farkının talep edilemeyeceği, davacının tüm alacağını bu bedel üzerinden ödenmesini kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile çeklerin farklı tarihlerde tahsil edilmesi nedeniyle yapılan ödemenin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplanması gerektiğini, fatura ve müvekkiline ait cari hesap hareketlerine göre davalının borcun tamamını ödemediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının kur farkı alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kur farkı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 2.İcra Müdürlüğünün 2019/15756 Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 27/11/2019 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kur farkı alacağına dayalı olarak 8.488,00 Euro alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67.maddesi uyarınca süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı adına 28/03/2018 tarihli 60.000,00 USD bedelli (TL karşılığı 296.484,00 TL) iş makinası içerikli fatura düzenlendiği, davalının keşideci davalının lehtar olarak yer aldığı 28/03/2018-28/09/2018 tarihleri aralığına ait her bir 50.000,00 TL bedelli toplam 300.000,00 TL lik 6 çekin 29/03/2018 tarihli tahsilat makbuzu ile davacıya teslim edildiği anlaşılmıştır.
İİK. 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasında; usulüne uygun yapılmış ve itiraz edilmiş icra takibinin bulunması dava şartıdır. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Kur farkı alacağının istenebilmesi için, taraflar arasında kur farkının ödeneceğine ilişkin bir sözleşmenin veya dövize endeksli bir ticari ilişkinin bulunması gerekir. Yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide, fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki fark varsa bu fark kur farkı alacağıdır. Bu nitelikteki bir alacağın istenebilmesi için uygulama ya da teamül aranmaz. Kur farkı alacağı fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki farktan kaynaklanan alacak olduğundan ancak TL olarak istenebilir.
Davacı taraf, 8.488,00 USD kur farkı alacağı için takip başlatmıştır.
Kur farkı alcağı yabancı para alacağı (döviz) üzerinden düzenlenen faturanın düzenlediği tarihin kuru ile faturanın tahsil edildiği tarihin kuru arasındaki farktan kaynaklanan ve TL olarak doğan bir alacaktır. Kur farkı düzenlenen temel ilişkide asıl alacak miktarı döviz olarak aynı kalmaktadır.
Kur farkı alacağının döviz olarak istenmesi mümkün olmayıp, Türk Lirası olarak talep edilebilecek bir alacaktır. Türk Kanunları’na göre döviz alacağının Türk Lirası olarak istenmesi mümkün ise de, Türk Lirası alacağının dövize çevrilerek istenmesinin mümkün değildir. (Y11H.D’nin 26/05/2022 tarih ve E: 2020/6941 -K: 2022/4076).
Davacının kur farkı için USD üzerinden icra takibi başlatıp alacak talebinde bulunması mümkün olmadığından, takibe sıkı sıkıya bağlı itirazın iptaline ilişkin davada usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığının kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekirken yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile esastan davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından davacının istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir (Aynı yönde Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 28/02/2023 Tarih, 2023/379 Esas, 2023/1206 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/570 Esas 2021/448 karar sayılı 01/07/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a- Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
b-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 1.383,00TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.113,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya idesine,
c-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ç-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan 89,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 10/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”