Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1326 E. 2021/2148 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2020
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili; davalının müvekkilleri aleyhine, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığını, davalının müvekkillerinin maddi sıkıntı içinde oluşu sebebiyle faiz karşılığı para verdiğini, karşılığında müvekkillerinden de borca teminat olarak 9 adet senet aldığını, bu senetlerden 6 adedinin eldeki davaya konu senetler olduğunu, borç verdiği paraları fazlasıyla tahsil eden davalının bedelsiz kalan teminat karşılığı verilen senetleri takibe koyduğunu belirterek takibe konu senetlerden dolayı müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle de 20.000,00TL manevi tazminata karar verilmesini, icra takibinin durdurulmasını ve tahsil edilecek paranın davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davanın haksız olduğunu, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini bildirerek davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının dava şartı olan arabuluculuğa başvurmadan davayı ikame ettiği anlaşıldığından HMK’nun 114/2 delaletiyle TTK’nun 5/A,….18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili, davanın açıldığı tarihin görevsiz mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde 23.03.2017 olduğu ve mahkemece davanın usulden reddine dair verilen kararın yerinde olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık arabuluculuk dava şartının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK 72 maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı yanca, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 23.03.2017 tarihinde Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7173 E. Sayılı dosyasından borçlu olunmadığının tespiti ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi istenerek dava açılmış olup, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31.01.2019 tarih 2018/295 E. 2019/39 K. Sayılı kararı ile görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, dosyanın 06.03.2019 tarihinde Ticaret Mahkemesi’nin yukarıdaki esasına kaydedilerek tevzi olunduğu anlaşılmıştır.
Davanın görevsiz mahkemede 7155 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden önce açıldığı, yasanın yürürlük tarihinden sonra ticaret mahkemesine gönderildiği hususu ihtilafsızdır.
TTK’nin 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Mahkeme tarafından görevsizlik veya yetkisizlik kararı verildikten sonra yapılacak işlemlerin HMK 20. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Mahkemeler tarafından verilen görevsizlik/yetkisizlik kararlarından sonra iki olasılık bulunmaktadır. Taraflarca süresi içinde yapılan gönderme istemi üzerine dosya görevli/yetkili mahkemeye gönderilerek davaya yeni mahkemede devam edileceği ya da süresi içinde gönderme istemi olmadığında, ilk mahkeme tarafından verilen ek karar ile “davanın açılmamış sayılmasına” karar verileceği, görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra, süresi içinde talep edilmesi ile dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde, devam edilen dava yeni bir dava olmayıp açılan davanın devamı niteliğinde olduğu, görevli/yetkili mahkemede yeniden harç alınmaması, zamanaşımı veya hak düşürücü sürelerin görevsiz mahkemede davanın açıldığı zamana göre dikkate alınması, görevsiz mahkemece konulan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının devam etmesi vb.tüm uygulamalar, bu nedenden kaynaklandığı kabul edilmelidir.
Somut olayda Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31.01.2019 tarih 2018/295 E. 2019/39 K. Sayılı kararı ile görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, süresi içerisinde verilen gönderim talebi ile birlikte dosyanın 06.03.2019 tarihinde Ticaret Mahkemesi’nin yukarıdaki esasına kaydedilerek tevzi olunduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca görevsiz mahkemede açılan davanın devamı niteliğinde olan iş bu davada dava tarihinin 23.03.2017 olduğu dikkate alınarak ve davacının taleplerinin arabuluculuğa tabi olmadığı kanaatine varıldığından mahkemece işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durulması gerekirken davanın usulden reddine dair verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2019/114Esas, 2020/19Karar sayılı ve 16/01/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacılara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 24/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”