Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1322 E. 2022/958 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2020
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : Tespit
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkillerinin murisi …’in davacısı olduğu Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/619 Esas 2006/414 sayılı kararı ile davalı … … Ltd. Şti. aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedildiğini, kararın 12/05/2008 tarihinde kesinletiğini, ilama dayanak takasa konu alacağın tahsili için 2006/13603 sayılı dosyası ile … … Ltd. Şti.’ne karşı icra takibi başlatıldığını, … … Ltd. Şti. tarafından Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/351 Esas sayılı dava konusu alacağın … … Ltd. Şti. tarafından davalıya temlik edildiğini, ilamdan kaynaklı alacağın davalı tarafından İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün 2013/10551 sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine 18/06/2013 tarihinde takip başlatıldığını, davalı tarafın İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün 2013/10551 Esas sayılı dosyası ile 20/03/2014 tarihi itibariyle 290.108,15 TL alacaklı olduğunu, …’in mirasçısı müvekkillerinin ise yine Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2010/15376 Esas sayılı dosyası ile 88.108,37 TL alacaklı olduğu dosya alacaklarının takas talebi ile dava açıldığını, açılan takas davası Ankara 14. İcra Hakimliğinin 2014/293 Esas sayılı dosyası ile görüldüğü sırada müvekkilince Ankara 3. İcra Hukuk mahkemesinin 2014/479 Esas sayılı dosyası ile … mirasçılarının müvekkillerinin … … ve … … …….Şti’ye karşı borçlu olduğu İstanbul Anadolu 9 İcra Müdürlüğünün 2013/10551 Esas sayılı dosyası ile … … ve … ……Şti.’den alacaklı olduğu Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2013/10040 Esas sayılı dosyasındaki tutarın takasına ilişkin 22/05/2014 tarihinde dava açıldığını, davanın Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/293 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, davalarda asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verildiğini verilen kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesince bozulduğunu, Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesince bozma kararına uyularak 2018/150 Esas 2018/366 sayı ile birleşen davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin onandığını, böylece birleşen dava ile talep edilen takas talebinin kesin olarak reddedildiğini, müvekkillerinin Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2013/10040 Esas sayılı dosyası ile … … Ltd. Şti.’den alacaklı oluğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 22/05/2014 tarihi itibariyle ileri sürülen takas defi nedeniyle davalının alacaklı olduğu İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2013/10551 Esas sayılı dosya borcunun müvekkillerin alacaklı olduğu Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2013/10040 Esas sayılı dosyası borcu oranında söndüğünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, aynı dava konusu daha öncede Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/293 Esas 2014/1008 Karar sayılı dosyası ile ve bu kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2015/3313 E. 2017/7012 Kara sayılı bozma kararından sonra Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/150 E. 2018/366 Karar sayılı dosyası ile tartışılmış olup dosyalarından verilen kararların 02/04/2019 tarihinde kesinleştiğini, dava konusu ile daha önceden verilen kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, icra mahkemesinin vermiş olduğu kararın kesin hüküm teşkil etmesi nedeniyle davacının iddialarının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece ;benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacıların Ankara 16. İcra Müdürlüğü 2013/10040 esas sayılı dosyasında dava dışı … … .. Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu, davalı …’in ise dava dışı … … … LTd. Şti.’den alacağın temliki yolu ile davacılardan İstanbul Anadolu 9. icra müdürlüğünün 2013/10551 esas sayılı dosyasında alacaklı olduğu, her iki alacağında kesinleşen Mahkeme ilamına dayandığı, davacıların alacağının dayanağı olan ilamın temliknameye konu alacaktan çok önce 12/05/2008 tarihinde kesinleştiği, davacılarının alacağının, yapılan temlik işleminden önce doğup kesinleştiği takas ve mahsup talep edilebileceği, bu halde davacı borçlular temlik olmasaydı temlik eden dava dışı şirkete karşı ne tür defiler ileri sürebilecek idiyse aynı defileri temlik alan davalıya karşı da ileri sürebileceği gerekçesiyle davacıların takas talebi nazara alınarak, davalının alacaklı olduğu İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2013/10551 esas sayılı dosyasındaki 215.497,65 TL dosya borcunun, davacıların alacaklı olduğu Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2013/10040 esas sayılı dosyasında 31.804,48 TL alacak kadar söndüğünün tespitine, karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; kanunun açık hükmünden de anlaşılacağı üzere somut olayda davacılarının takas defi ileri sürebilmeleri için devri (temliki) öğrendikleri anda muaccel olmayan alacaklarını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşulu ile takas edebileceğini, takasın mümkün olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacının takasa konu alacağının varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlayıp kanıtlayamadığı burada varılacak sonuca göre davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacıların murisi tarafından dava dışı … … Ltd. Şti. aleyhine daha önce ticaret mahkemesinde açılıp kesinleşmiş karardan kaynaklı alacak ile dava dışı … …’ün alacağına istinaden davalıya temlik ettiği meblağa yönelik takas define bağlı olarak Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2013/10040 Esas sayılı dosya borcu oranında İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2013/10551 Esas nolu dosya borcundan borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesine göre, mahkeme kararında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta dava, İİK’nın 72. maddesi gereğince menfi tespit istemine ilişkin olup, davanın niteliği gereği kabul durumunda verilecek kararın olumsuz olması bir başka deyişle borçlu olunmayan miktarın tespiti yönünde olması gerektiği gözetilerek, HMK’nın 27. maddesi uyarınca taleple bağlılık kuralı gereği bu miktar yönünden borçlu olunmadığına dair menfi tespit hükmü kurulması şeklinde olması gerekir. HMK 297. maddesine göre, borçlu olunmayan miktarın infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde gösterilmek suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda davacının 31.804,48 TL borçlu olmadığı yönündeki talebi karşısında mahkemece davacıların borcun 31.804,48 TL alacak kadar söndüğünün tespiti şeklinde olumlu tespit hükmü kurularak karar verilmesi HMK’nın 297/2. maddesi hükmüne aykırıdır.
O halde, mahkemece, davacıların talebi üzerinde durularak, borçlu olmadıkları miktar yönünden menfi tespit hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.a.4.maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yukarıda açıklanan hususlar nazara alınarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/293 Esas 2020/439 Karar sayılı 27/10/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 29/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.


NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”