Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1311 E. 2023/1595 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1311 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1595

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2021
ESAS-KARAR NO : 2018/553 E 2021/372 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, 12/10/2015 tarihli fatura ile 2 adet revz borusunun davalıdan satın alındığını, ancak ürünlerin ayıplı olması nedeniyle onarımı için davalıya teslim edildiğini, ürünlerin onarılarak müvekkiline iade edilmediğini, ürün iadesi talep edildiğinde 15/12/2017 tarihi cari hesaptan kaynaklı 1.750,51 TL bakiye borç sebebiyle iade edilmeyeceği yönünde bilgi verildiğini, davalının haksız ve hukuka aykırı şekilde müvekkiline ait ürünleri elinde bulundurduğunu, davalıya gönderilen 18/12/2017 tarihli ihtara davalı tarafından 26/12/2017 tarihli ihtarla cevap verilerek durumun tevilli yollu kabul edildiğini, borç sebebiyle başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek asıl alacak yönünden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, 12/10/2015 tarihli faturaya konu revz borularının müvekkili tarafından gerekli onarımları yapıldıktan sonra davacı yana teslim edilmek istenildiğini ancak davacının ürünleri 2 yılı aşkın süredir teslim almadığını, 25/12/2017 tarihli ihtarla ürünlerin teslim alınmasının istenilmesine rağmen davacının iletişime geçmediğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından ürünlerin onarımının yapıldığı ancak davacı tarafından teslim alınmadığının savunulduğu, ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, davalının bu hususu ispat edemediği, faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından fatura bedeli 9.322,00 TL nin ödendiği, davacı tarafından ödenen bu miktarın talep edildiği, her ne kadar tarafların defterlerine göre cari hesap ilişkisi nedeniyle davacı davalı tarafa borçlu ise de davalının cari hesaba dayalı takas mahsup def’inin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her nekadar 12/10/2015 tarihli faturaya konu revz borularının müvekkili tarafından onarımı yapıldıktan sonra davacı yana teslim edilmek istendiği müvekkili ihtarnamesinde belirtilmiş ise de, daha önceden onarmış olduğu ve davacıya fatura kestiği revz boruları ile karıştırılmış olup sehven cevabi ihtarnamede iki yılı aşkın süredir davalıda olduğunun belirildiğini, takibe konu revz borularının onarımı yapılarak 12/10/2015 tarihinde fatura ile birlikte imza karşılığında davacıya teslim edildiğini, icra takiplerinden kaynaklı husumet nedeniyle davacının boruların teslim edilmediğini ileri sürdüğünü, fatura tarihi itibariyle husumetin bulunmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının icra takibi nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 31.İcra Müdürlüğünün 2018/2152 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 21/02/2018 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap ve 12/10/2015 tarihli faturadaki malların iade edilmemesi nedenine dayalı olarak 9.322,00 TL asıl alacak, 1.979,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.301,07 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde takibe ve borca itiraz ettiği, itirazın iptali davasının asıl alacak yönünden İİK 67.maddesi uyarınca süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin bilirkişi raporuna göre, takip dayanağı 12/10/2015 tarihli 9.322,00 TL bedelli faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip konusu dışında kalan başkaca faturalar ve ödemeler sonucu davacının ticari defterlerine göre davalıya 1.750,51 TL borçlu göründüğü, davalının ticari defterlerine göre davacıdan 2.956,00 TL alacaklı göründüğü anlaşılmıştır.
18/12/2017 tarihli davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen ihtarnamede özetle;12/10/2015 tarihli fatura ile satın alınan revz borularının ayıplı olması nedeniyle onarımı için davalı tarafa teslim edildiği, ancak uzun süre davalının oyaladığını, daha sonra 17/12/2017 tarihli 1.750,51 TL cari hesap bakiye borcu sebebiyle malları iade etmediği, ürünlerin çalışır halde teslim edilmesi aksi halde bedelinin ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.

26/12/2017 tarihli davalı tarafından davacıya hitaben düzenlenen cevabi ihtarname özetle; 12/10/2015 tarihli faturaya konu malların davalı tarafından gerekli onarımları yapıldıktan sonra davacıya iade edilmek istenmesine rağmen 2 yılı aşkın süredir ürünlerin teslim alınmadığı, cari hesaptan kaynaklı borcun ödenmediği, borçların ödenerek ürünlen davalıdan teslim alınmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davalının cevap dilekçesinde ve cevabi ihtarnamesinde faturaya konu malları onarım için aldığını ama davacının onarımdan sonra ürünleri iade almadığını savunmasına rağmen davacının malları iade almayarak temerrüde düştüğünü ispat edememesi, istinaf aşamasında ilk kez cevabi ihtarnamedeki ürünlerin karıştırıldığı sehven bu beyanlarda bulunulduğu yönündeki iddianın savunmanın genişletilmesi kapsamında dinlenemeyecek olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 636,78 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 577,58 TL (477,58 TL +100,00 TL toplamı) harcın mahsubu ile bakiye 59,20 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”