Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1303 E. 2023/1663 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1303 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/1663 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2021
ESAS NO : 2019/267 E 2021/409 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/12/2023
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2024

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kitap alışverişine ilişkin 18/02/2015 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, 16/06/2016 tarihinde internet üzerinden B2B sistemi ile gerçekleştirilen ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin sisteme girmek istediğini ancak sisteme giremediğini, davalı taraftan bu durumun düzeltilmesini talep ettiğini ancak netice alamadığını, bunun üzerine cari hesap kaydının istendiğini, davalı tarafça mutabık olunduğu bildirilen cari hesap kaydının müvekkiline gönderildiğini, müvekkilinin bu hesaba göre alacağını talep etmesine rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine haksız yere itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacıdan sözleşme gereğince garanti satış tutarı karşılığında çekler alındığını, her nekadar çekler ticari defter kayıtlarında görünse de sözleşmeye göre çeklerin hiçbir şart ve ahvalde kısmen veya tamamen iade edilmeyeceğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmenin garanti satış çeki başlıklı 7. maddesinde ve teminat başlıklı 10. maddesinde ; “Bayi yukarıda belirtilen yıllık asgari ciro taahhüdü karşılığı olarak 26.000,00 TL garanti satış çeki vermeyi kabul ve taahhüt eder. Bayinin verdiği siparişlerle oluşacak borçlar bu çekten mahsup edilir. Bayinin satışlarının taahhüdün altında kalması ve siparişlerinin garanti satış çekinin tutarını karşılamaması durumunda bayi mevcut ürünlerden yeni bir sipariş listesi oluşturarak kalan alacağını kapatır. Alınan garanti çeki hiçbir şart ve ahvalde kısmen veya tamamen iade edilmez. Grup şirketleri içinde başka bir şirkete kesilmiş garanti çekleri kesinlikle diğer bir şirketin açık hesabı ve ürünleri ile virman yapılmaz. Bayi …’den garanti satış çekini doldurmak için aldığı ürünleri bayiliğin iptal edilmesi durumunda 6 ay içerisinde eritmek zorundadır.” hükmünü, sözleşmenin sona ermesi başlıklı 18. maddesinin c fıkrasında “Sözleşmenin feshedilmesi veya yenilenmemesi durumunda bayi elindeki ürünleri sözleşmedeki oranda ve şartlarda iadesini yapabilir.” hükmünü içerdiği, bu maddeye göre davacının davalıya iade ettiği herhangi bir ürün olmadığı, sözleşmeye göre siparişlerinin garanti satış çekinin tutarını karşılamaması durumunda bayi olan davacının mevcut ürünlerden yeni bir sipariş listesi oluşturarak kalan alacağını kapatacağı, alınan garanti çekinin hiçbir şart ve ahvalde kısmen veya tamamen iade edilmeyeceği düzenlenmiş olup, davacı yanın elinde kalan ürünleri iade ettiğine dair dosyaya bir delil sunamadığı, tarafları tacir olan sözleşmede davacı basiretli bir tacir gibi akdettiği sözleşme ile bağlı olacağından, davalının garanti çeki bakiyesini iade etmemesinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı karar verildiğini, ürün iadesine ilişkin müvekkilinin girişimlerinin davalı şirket tarafından kötüniyetli olarak sonuçsuz bırakıldığını, bu hususların e-posta yazışmaları ile sabit olduğunu, e-posta yazışmalarına ilişkin bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, sözleşmenin 7.maddesinde bahsi geçen garanti satış çeki ile 10.maddesinde yer alan teminat kavramlarının farklı olduğunu, 7.maddesinde garanti satış çekinin bedeli 0 olarak düzenlendiğini, cari hesap alacağına konu çeklerin teminat başlıklı 10.maddesi altında düzenlendiğini, sözleşmede 26.000,00 TL bedelli çeklerin garanti satış çeki olduğuna dair hüküm bulunmadığını, dava konusu alacağın kaynağı olduğu belirtilen çeklerin sözleşmenin 10.maddesinde düzenlendiğini ve bu maddede sözleşmenin feshi halinde çeklerin iade edilmeyeceğine ilişkin herhangi bir şartın bulunmadığını, kaldı ki 7 ve 10.maddesindeki düzenlemelerin dürüstlük kuralına aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla çeklere ilişkin tutarın iade edilemeyeceğinden bahsedilse dahi davanın 12.044,66 TL yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından çekler dahil davalıya toplam 38.044,66 TL ödeme yapıldığını, 26.000,00 TL üzerinde kalan bu miktar yönünden davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının cari hesaptan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.

Dayanak Ankara 1.İcra Müdürlüğünün 2018/6838 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 07/06/2018 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 24.982,43 TL asıl alacak, 4.441,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.423,83TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde takibe ve borca itiraz ettiği, İİK 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacının davalıdan toplam 18.052,23 TL’lik mal satın aldığı, karşılığında 38.983,10TL ödeme yaptığı, 20.920,87 TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davalının davacıya 21 adet fatura karşılığında 13.062,23 TL’lik mal sattığı, karşılığında 38.044,66 TL banka ve çek kanalı ile ödeme yapıldığı, takip tarihi itibariyle davalının davacıya 24.982,43 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 18/02/2015 tarihli bayilik sözleşmesinin garanti satış çeki başlıklı 7.maddesinde, “Bayi yukarıda belirtilen yıllık asgari ciro taahhüdü karşılığı olarak 0 TL garanti satış çeki vermeyi kabul ve taahhüt eder. Bayinin verdiği siparişlerle oluşacak borçlar bu çekten mahsup edilir. Bayinin satışlarının taahhüdün altında kalması ve siparişlerinin garanti satış çekinin tutarını karşılamaması durumunda bayi mevcut ürünlerden yeni bir sipariş listesi oluşturarak kalan alacağını kapatır. Alınan garanti çeki hiçbir şart ve ahvalde kısmen veya tamamen iade edilmez. Grup şirketleri içinde başka bir şirkete kesilmiş garanti çekleri kesinlikle diğer bir şirketin açık hesabı ve ürünleri ile virman yapılmaz. Bayi …’den garanti satış çekini doldurmak için aldığı ürünleri bayiliğin iptal edilmesi durumunda 6. Aya kadar eritmek zorundadır. ” hükmünün bulunduğu, teminat başlıklı 10.maddesinde; ” Bayi kredili satın aldığı ürünlere, açık hesaplarına ve sözleşmeden kaynaklı diğer yükümlülüklerine karşılık olarak garanti oluşturmak üzere sözleşme hedefinin %60’ı kadar teminat olarak senet, çek, banka kesin teminat mektubu verecektir. Senet veya çekin tarihi boş bırakılacak olup 2 aydan fazla açık hesabını kapatmaması ve sözleşmedeki diğer mali yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde bu teminat evrakları işleme konulacaktır. Bayi bu evrakların tarih bölümünün şirket tarafından doldurulmasını kabul ve beyan eder. Bu sözleşme kapsamında 10/31/2015-11/30/2015 vadeli toplam 26.000,00 TL tutarında çek alınacaktır.” hükmünün bulunduğu görülmüştür.
Yukarıda açıklanan bilgi ve belgelere göre somut olayda her nekadar mahkemece dava konusu alacağın dayanağı çeklerin sözleşmenin 7.maddesi uyarınca alınan garanti satış çekleri olduğu ve hiçbir şartta iade edilemeyeceğine ilişkin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de ilgili sözleşmenin 7.maddesinde garanti çek bedelinin “0 TL” olarak belirtildiği, bu nedenle çeklerin garanti satış çeki olduğu ve iade edilemeyeceği yönündeki kabulün yerinde olmadığı, davalının ticari defterlerine göre takipte talep edilen 24.984,43 TL borçlu olarak göründüğü ancak davacının kendisi aleyhine delil teşkil eden ticari defterlerine göre 20.920,87 TL alacaklı olduğu tespit edildiğinden temerrüde yönelik ihtar bulunmaması nedeniyle bu miktar üzerinden itirazın iptaline ve alacağın likid olması nedeniyle icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacının istinaf itirazlarının kabulü ile yeniden yargılama yapılmasını gerektiren bir durum olmadığından HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 Esas 2021/409 Karar sayılı 23/06/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2018/6838 Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 20.920,87 TL asıl alacak yönünden iptaline,
Hüküm altına alınan 20.920,87 TL’nin %20’sine karşılık gelen 4.184,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.429,10 TL harçtan peşin alınan 355,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.073,73 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 355,37 TL peşin harç olmak üzere toplam 399,77 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 8.502,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-Davacı tarafından yapılan 211,10 TL tebligat gideri ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.711,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 1.216,62TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
h-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
ı-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan 45,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”