Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1302 E. 2023/1497 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1302 – 2023/1497

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1302 ( KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/1497 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2021
ESAS NO : 2019/200 E 2021/370 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin davalıya mal satıp teslim ettiğini, takibe konu 13 adet 108.685,98 TL bedelli faturanın ödenmediğini, işbu faturalardan önce ve sonra davalı tarafa başkaca faturaların da düzenlendiğini, davacının geçmişten gelen borçlarını ödemiş ise de ödemelerin daima sonradan yapıldığını, takibe konu faturalar ile sonraki tarihli faturaların ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2018 Ağustos ayına dayanan açık hesap şeklinde ticari ilişki bulunduğunu, 2018 yılı sonuna kadar davacı tarafa 557.637,14 TL ödeme yapıldığını, takibe konu faturaların uzun süre önce ödendiğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında takibe konu faturalardan sonra da ticari ilişkinin devam ettiği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğu ancak takibin cari hesaba değil faturaya dayalı olarak başlatıldığı, takibe konu faturaların ödenmesi nedeniyle davacının bu faturalardan kaynaklı alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ödenmeyen faturalar nedeniyle müvekkilinin alacaklı olduğunu, ihtiyati haciz sırasında davalı şirket yetkilisinin banka hesaplarında zaten bloke olduğunu, kalan miktarı kısa sürede ödeyeceklerini beyan etmekle faturaya dayalı borcu kabul ettiğini, borca itiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen itirazların mahkemece değerlendirildiğini, taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunmadığını, ödemelerin her bir fatura için yapılması gerektiği, takibe konu faturaların ödenmediğini, ilk alınan bilirkişi raporunun lehe olduğunu, hükme esas alınan ikinci bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, davalının takip tarihi itibariyle müvekkiline borçlu olduğunu, kötüniyet tazminatı için gerekli şartların oluşmadığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden aleyhe kurulan hükmün hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 13 faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 14.İcra Müdürlüğünün 2019/2909 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 28/02/2019 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13 adet faturaya dayalı olarak asıl alacak, işlemiş faiz, ihtiyati haciz masrafları olmak üzere toplam 118.774,61 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ihtiyati haciz kararı gereğince 04/03/2019 tarihinde ihtiyati haciz tutanağı düzenlendiği, davalı borçlunun süresinde 06/03/2019 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiği, davanın İİK 67.maddesi uyarınca süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, fatura ve ödemelerin her iki tarafın defterlerine kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 106.232,14 TL alacaklı olduğu, takibe konu faturaların Ağustos 2018 yılında düzenlendiği, takibe konu faturalarla aynı dönemde ve sonraki dönemde düzenlenen faturaların ve ödemelerin bulunduğu, ödemelerde herhangi bir açıklama bulunmadığı, takibe konu edilen 108.681,98 TL alacağın dayanağının takibe konu edilen faturalardan değil daha sonra 2018 Kasım Aralık aylarında düzenlenen faturalardan kaynaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olmasına, takibe dayanak 13 fatura bedelinin birbiri ile uyumlu olan taraf ticari defterlerine göre ödenmiş olmasına, takibe konu alacağın takibe dayanak yapılan 13 faturadan değil daha sonraki tarihlerde düzenlenen faturalardan kaynaklı olduğunun tespit edilmiş olmasına, ihtiyati haciz sırasındaki borcu kabul beyanının haciz baskısı altında olması nedeniyle dikkate alınamayacak olmasına, itirazın iptali davasında borca itiraz dilekçesinde belirtilen sebepler dışında yeni itirazların ileri sürülmesinin mümkün olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının takibe konu faturalardan dolayı alacaklı olmadığı, takibe konu olmayan başkaca faturalardan dolayı alacaklı olduğu tespit edilmekle dayanak icra takibi haksız ise de takibin kötüniyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden davacı aleyhine hükmedilen kötüniyet tazminatının yerinde olmadığı anlaşılmış olup davacının bu yöne değinen istinaf itirazlarının kabulü ile yeniden yargılama yapılmasını gerektiren bir durum bulunmadığından HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/200 Esas 2021/370 Karar sayılı 15/06/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a- Davanın REDDİNE,
b-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 1.856,09 TL ile icra sırasında alınan 593,87 TL toplamından indirilmesiyle artan 2.390,66 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
d-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı tarafından yapılan 2.000,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
f-Davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
g-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 14.275,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
h-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan 68,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 10/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”