Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/130 E. 2023/809 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/130 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/809

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR…. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2020
ESAS-KARAR NO : 2013/48 E – 2020/472 K

DAVACI : …
VEKİLİ :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafın iki ayrı yerdeki şantiyesi için iki ayrı maden ekipmanı üretip teslim ettiğini, bunlardan Karaman’da bulunan şantiye için üretilen ekipmanın davalı tarafından finansal kiralama ile satın alınarak bu ekipmanların davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin Zonguldak’ta bulunan diğer şantiyesi için üretilen ekipmanın 11/04/2011 tarihinde davalı şirkete teslim edildiğini, ancak davalı şirket tarafından Zonguldak şantiyesine teslim edilen ekipman için de finansal kiralama kullanacağının belirtilerek bu ekipman için fatura kesilmesinin bekletilmesinin talep edildiğini, ancak söz konusu finansal kiralama konusunda davalı tarafın gerekli prosedürü tamamlayamayınca müvekkili şirketin 02/01/2012 tarihinde davalı şirket için üretip davalının Zonguldak şantiyesine teslim ettiği ekipmanın faturasını keserek ürettiği malın bedelini davalıdan talep ettiğini, ancak davalı şirketin bu fatura bedelini ödemeyip böyle bir mal almadıklarını iddia ettiğini faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2012/297 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında davalı şirketin Zonguldak ve Karaman’da bulunan şantiyelerinde kullanılmak üzere sadece bu şantiyelerle sınırlı olmak üzere makine satım sözleşmeleri akdedildiğini, makinelerin bedelinin ise gerek doğrudan gerekse leasing yoluyla davalı şirkete ödendiğini, genel ilişkideki borç alacak durumunun sıfır olduğunu, davacı şirket tarafından takibe konu edilen faturanın 02/01/2012 tarih ve 193546 sıra nolu toplam 383.500,00 TL’lik fatura olduğunu, fatura içeriğinde “MSL-107 Çeneli Kırıcı (Mobil)” açıklamasının yer verildiğini, makinenin taraflar arasındaki genel alım satım ilişkisine konu makinelerden olduğunu, söz konusu makine bedelinin davalı tarafından davacıya ödendiğini bildirerek davanın reddini ve müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, ihtilaf konusu Zonguldak şantiyesine teslim edilen makina bedeli ise … A.Ş.ile davalı arasında tanzim edilen leasing sözleşmesine istinaden leasing yoluyla ödenmiş olup davacının takibe konu ve dava konusu faturada belirtilen makinadan dolayı davacıdan bedel talep etme hakkının bulunmadığı, yapılan takibin haksız olduğu belirtilerek davanın reddine, davalı yanın kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece müvekkili lehine davacı yanın haksız olduğu belirtilmesine karşın kötüniyet tazminatına karar verilmemesinin doğru olmadığı,
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Taraflar arasında makinelerin teslimi ve bedelleri konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki Karaman ve Zonguldak’taki üretim sahası için üretilen ürünlerin teslim edildiği, bir kısmının leasing ve çek ile ödenmesine karşın dava konusu faturanın leasing ile ödeneceği taahhüt edilmesine karşın ödenmediğinden iş bu davanın açıldığı, dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği, müvekkilinin alacaklı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşmeye konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile kötüniyet tazminatı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2012/297 E. sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklı MSL şirketi tarafından borçlu … şirketi aleyhine 02/01/2012 tarihli faturaya istinaden ilamsız takip yoluyla icra takibi yapıldığı, süresi içerisinde takibe itiraz üzerine takibin durduğu ve davacının bir yıllık yasal süre içerisinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca taraflar arasındaki sözleşme uyarınca iki ayrı maden ekipmanı üretip teslim ettiğini, ancak bir makine bedelinin leasing yöntemi ile ödeneceği belirtilmesine karşın ödenmediğini, ayrı bir fatura düzenlenerek icra takibine konu edildiğini, itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı belirtilmiştir. Davalı yan tarafından ise taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı yanca mal tesliminin yapıldığı ve bedelinin müvekkili tarafından leasing ve çek verilmek suretiyle ödendiği bildirilerek davanın reddi istenmiştir.
Mahkemece taraflara ait ticari defter ve kayıtların incelenmesinden dava konusu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı lehine alacak olarak kaydedildiği, davalı yan ticari defterlerinde ise kaydının bulunmadığı ve davalının borçlu olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında fatura konusu malın teslim edildiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamakta olup, bedelinin ödenmesi noktasında ihtilafın olduğu anlaşılmıştır. Ödeme iddiasında bulunan davalı tarafından usulüne uygun delillerle bedelin ödendiği hususunun ispat edilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile leasing suretiyle gerçekleşen ödemenin kapsamına dava konusu teslim edilen malın da değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 01/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Katip…
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”