Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1299 E. 2023/1498 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1299 – 2023/1498

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1299 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/1498

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
ESAS-KARAR NO : 2019/751 E 2021/446 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin metal/demir ticareti işi ile uğraştığını, faaliyet konusu kapsamında davalının siparişlerini yerine getirdiğini, davalının kısmi ödeme yaptığını ancak bakiye 150.247,50 TL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini belirterek asıl alacak yönünden itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, beyan dilekçelerinde, taraflar arasında gerçek anlamda alım satım ilişkisinin bulunmadığını, reel olmayan usulsüz işlemleri nedeniyle davacı hakkında vergi dairesi tarafından inceleme başlatıldığını, sanal iş ve işlemlere dayanak yaparak müvekkilinden tahsilat yapmaya çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda, tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup BA-BS formu ile vergi dairesine bildirilen fatura tutarlarından davalı tarafça yapılan ve kanıtlanan geçerli ödemenin mahsubu sonrasında davacının takip tarihi itibari ile 150.247,50 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, alacağa dayanak faturaların davalı şirkete ait kayıtlarda da yer aldığı ve BA formlarının verildiği, bu nedenle davalı tarafın faturaların gerçek olmayan satışlara dayalı olarak düzenlendiği ve buna ilişkin vergi dairesi incelemesine ilişkin kayıtların temini yönündeki itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, kısa kararda maddi hataya dayalı olarak alacak miktarı 150.274,50 TL olarak yazılı olmakla, HMK 304/1.maddesi uyarınca gerekçeli karar hüküm fıkrasında bu hatanın giderildiği belirtilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında gerçek bir ticari ilişki bulunmadığını, mal alım satımı olmamasına rağmen davacının fatura düzenlediğini, usulsüz işlemleri nedeniyle müvekkiline düzenlediği faturalar dahil olmak üzere tüm faturalarının incelemeye konu edildiğini, davacının gerçek ilişkiye dayanmayan faturalara dayalı alacak talep edemeyeceğini, vergi dairesinin incelemesine ilişkin olarak mahkemece yazışma yapılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının ticari defterlerine göre kabul edilen miktardan daha fazla alacaklı göründüğünü, bu durumun davacının defter kayıtlarının usulsüz olduğunu göstermekte olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının cari hesap nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 29.İcra Müdürlüğünün 2019/9704 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 19/07/2019 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak 150.247,50 TL asıl alacak, 4.495,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 154.742,58 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde takibe ve borca itiraz ettiği, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davasını İİK 67.maddesi uyarınca süresinde açtığı anlaşılmıştır.
Dosyanın yapılan incelemesine göre, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan imzalı kaşeli cari hesap tablosununa göre davalının 2018 yılından 2019 yılına gelen devir borç bakiyesi 317,72 TL, 2019 yılında davalı adına düzenlenen 12 fatura bedeli 1.972,565,22 TL ile davalı tarafından yapılan toplam 1.822.000,00 TL ödemeden sonra davacının davalıdan 150.247,50 TL alacaklı göründüğü, tarafların ticari defterlerinin bilirkişi marifetiyle incelendiği, defter incelemesine göre tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının defterlerinde, 2018 yılından 2019 yılına gelen devir alacak bakiyesi 312.682,28 TL, 2019 yılında davalıya düzenlenen 12 fatura bedeli 1.972.565,22 TL ile davalının toplam 1.722.000,00 TL ödemesinden sonra davacının davalıdan 563.247,50 TL alacaklı göründüğü, davalının ticari defterlerine göre ise, 2018 yılından 2019 yılına gelen devir alacak bakiyesi 317,72 TL, 2019 yılında davacı tarafından davalı adına düzenlenen 12 fatura bedeli 1.972.565,22 TL nin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yapılan 2.231.000,00 tL ödeme sonucu davalının davacıdan 258.752,50 TL alacaklı olduğu, ancak 2018 yılında davalının davacıya çeklerle yaptığı toplam 709.000,00 TL ödemenin 2019 yılı kayıtlarına mükerrer olarak kaydedildiği hususları tespit edilmiş, ek raporda, davacının cari hesap tablosundaki devir bakiyesi ile davalının defterlerine göre devir bakiyesinin 317,72 TL olduğu, davacının davalı adına düzenlendiği tarafların ticari defterlerinde yer alan ve BA-BS formu ile vergi dairesine bildirilen 12 adet 1.972,565,22 TL fatura bedeli ile tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olan ve ayrıca kayıtlı olmamakla birlikte banka dekontu sunulan toplam 1.822.000,00 TL ödeme dikkate alındığında davacının davalıdan 150.247,50 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerine kayıtlı olması nedeniyle teslimin ispatlanmış olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.263,41 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.565,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.697,56 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”