Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1293 E. 2021/1855 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…. KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2016
ESAS NO ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş, Dairece verilen kararın temyiz incelemesi sonucu bozulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373.maddesi uyarınca, incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davacı şirketin keşideci diğer davacının aval veren sıfatı ile dava dışı….277.000,00TL bedelli bono verdiğini, davalının bu şirketin ortağı olduğunu, bono bedeli ödenmiş olmasına rağmen davacılar aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek, davacıların takip konusu bono yönünden borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı şirket ile yapılan ticari satım nedeniyle bononun verildiğini, yapılan ödemelerin mahsup edildiğini ve borcun 58.818,02TL kaldığını, takipten sonra 35.350,00TL daha ödeme yapıldığını, bakiye borcun 23.468,02 TL kaldığını, davacı tarafın delil olarak dayandığı … imzalı tediye makbuzlarının müvekkili bilgisi dahilinde verilmediğini ve ödemelerin şirket kayıtlarına geçmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel Mahkemece verilen kararda; uyuşmazlık konusu tediye makbuzlarının dava dışı şirket ortağı … tarafından düzenlendiği, ancak bu ortağın şirketi temsil yetkisi olmadığı, bu ortağa daha önce yapılan ödemelerin şirket tarafından benimsendiği ya da daha önce şirket adına yapılan ödemelerin bu ortak tarafından kabul edildiğine dair yazılı delil olmadığı, takip tarihinde davacının takip konusu alacak kadar borçlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmediğini, HMK’nın 219. maddesi gereğince davalının defterlerinin incelenmesi gerektiğini, dosyada alınan bilirkişi raporunun lehlerine olduğunu, ödemeleri alan …’ün davalı ile aynı şirketin ortağı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, takip tarihinde davacının borçlu olup olmadığı ve …’e yapılan ödemelerin davalı adına yapılmış sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, takibe konu bonodan dolayı açılan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Davacı taraf 277.000,00TL bedelli, 01/08/2010 vade tarihli bonodan dolayı borcunun kalmadığını iddia etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada bulunan bilirkişi raporu ve diğer belgelerden anlaşıldığı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlık dava dışı …’e ödenen 23.470,00TL’nin davalı adına ödenip ödenmediği hususuna ilişkindir.
Dosyada bulunan ve …’e yapılan ödemelerin 08/10/2010, 27/10/2010 (2 adet) 21/09/2010 ve 10/09/2010 tarihli olduğu anlaşılmaktadır.
Dairemizce önce dava dışı … Ltd. Şti.’nin defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmasına karar verilmişse de, verilen süre içerisinde davacı tarafın delil avansını kendisine yapılan tebligata rağmen yatırmadığı anlaşıldığından, bu hususta inceleme yapılamamıştır. Hatay Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta, davaya konu bononun lehtarı olan … …. yukarıda belirtilen ödeme makbuz tarihlerindeki yetkilisinin davalı … olduğu, dava dışı …… ise şirketin hissedarı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dolayısıyla, davacı tarafça kendisine ödeme yapılan …’ün dava dışı şirketin ödeme almaya yetkili kişisi olmadığı, daha önceden şirket adına ödeme aldığının kanıtlamadığı, bu nedenle tacir olan davacının basiretli bir şekilde hareket ederek, ödemeyi dava dışı şirketin yetkilisi olan davalıya yapması gerektiği anlaşıldığından, mahkemece bu gerekçe ile verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçeli ile Dairemizce 08/03/2019 tarih, … Karar sayılı ilamı ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz edilen bu karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26/05/2021 Tarih,… Karar sayılı ilamında; “…HMK’nın 353-1-b/3 maddesinde; “Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikteyse bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilir ” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince ara karar ile dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilerek karar verilmesi nedeniyle istinaf mahkemesince davacılar vekilinin istinaf talebi reddedilmiş olması yetersiz tahkikat yönünden kabul edilmiş olur.
Hal böyle olunca istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekirken istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olmadığı…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Dairemizce yapılan duruşmada Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 26/05/2021 Tarih, … Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma ilamında belirtilen usulü eksiklik giderilerek, Dairemizce tamamlanan eksik hususlar nazara alınarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 02/12/2016 Tarihli, … Karar sayılı kararının HMK’nun 356/2.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-a)Davanın REDDİNE,
b)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 29,20 TL harcın peşin alınan 1.366,20 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 1.337,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
c)Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
d)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan maktu 9.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
5-Harçlar Kanunun gereğince istinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf aşamasında bozma sonrası yasal olarak duruşma açıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nin 356 maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda 361/1.maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 16/11/2021 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

….