Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1262 E. 2021/1739 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2018
ESAS-KARAR NO …..

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 30/08/2014 vadeli 10.000TL bedelli, 30/09/2014 vadeli 20.000 TL bedelli ve 30/10/2014 vadeli 20.000 TL bedelli 3 adet bono nedeniyle davalılardan alacaklı olduğunu, davalılarca bono bedellerinin vadesinde ödenmediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu bonoların zaman aşımına uğradığını, davalıların borcunun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; dava konusu bonoların taraflar arasındaki buğday alışverişinden kaynaklandığı, davacı tarafça sunulan 19/10/2012 tarihli müstahsil makbuzunda 99.918 TL tutarlı buğday satış bedelinden gerekli kurumsal kesintiler yapıldıktan sonra 97.527,96 TL satış bedelinin müstahsil … tarafından bedelinin çek alınmak suretiyle tamamen tahsil edildiğinin imzalanarak beyan edildiği, 25/06/2018 tarihli dilekçe ekinde sunulan temel ilişkiyi gösteren müstahsil makbuzunda, bonolardan bahsedilmediği ve mal bedelinin tahsil edildiğinin kabul edilmiş olduğu, belgedeki çekin tahsil edilemediği, bonolarla değiştirildiğini gösteren yazılı delil sunulmadığı, dolayısıyla bonolara dayalı temel ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağın varlığı ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu bonolar vade tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde takibe konulmadığını, bu nedenle yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, davalıların borca itiraz etmediklerini, yalnızca bonoların zamanaşımına uğradığını ileri sürdüklerini, tanıklarının dinlenilmediğini, müstahsil makbuzunda belirtilen ve karşılığında bono düzenlenen çeklerle ilgili olarak araştırma yapılmadan karar verildiğini, ticari defterlerin inceleme konusu yapılmadığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacının davaya konu icra takibinde dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde davacı tarafın 3 adet bonoya dayalı olarak icra takibi yaptığı, takibe itiraz edilmesi üzerine bu davanın açıldığı görülmektedir. Takibe konu bonolar incelendiğinde, davacının bu bonolarda lehtar, davalılardan …’nin keşideci, diğer davalı …’nin ise avalist olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf cevap dilekçesinde bonoların zamanaşımına uğradığını, icra takibine itiraz dilekçesinde ise davalıların böyle bir borcunun olmadığını, 05/07/2018 tarihli dilekçelerinde ise davacının delil listesinde sunduğu makbuzun altında paranın tamamen alındığının yazılı olduğunu ve bunu davacı tarafça imzalandığını belirttiği anlaşılmaktadır.
Söz konusu 19/10/2012 tarihli müstahsil makbuzu incelendiğinde, davacıya vermiş olduğu buğday karşılığında … Bankasının çekinin verildiği belirtilmektedir. Davalı taraf bu çek karşılığında herhangi bir mal verilmediğini savunmamaktadır. Bu durumda söz konusu çekin ifa amacıyla verildiği, dikkate alınarak ödenip ödenmediği araştırılmalı, bunun sonucuna göre toplanan bütün delillerle birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Dolayısıyla davacı tarafın bu yöndeki istinaf itirazları doğrudur.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca kabulü ile yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda araştırma yapılarak bir karar verilmesi gerektiğinden yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi,…Karar sayılı ve 01/11/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 20/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.