Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1198 E. 2023/1598 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1198 – 2023/1598

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1198 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1598

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2021
ESAS-KARAR NO : 2017/22 E 2021/328 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya satılıp teslim edilen toplam 11 adet fatura nedeniyle 96.823,51 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız yere takibe ve borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ispata yönelik belge sunmadığını, borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı ve davalı şirket tarafından 20/05/2015 tarihli KDV hariç 4.792,00TL bedelli fatura hariç tüm faturaların BA ve BS formlarında bildirildiği ve davacının defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı şirket tarafından ticari defter ve kayıtların dosyaya ibraz edilmediği, davacı şirket kayıtlarına göre davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi ve dava tarihi itibarıyla 96.823,51 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, müvekkiline ait ticari defterler incelenmeden karar verildiğini, fatura konusu malların teslim edilmediğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 18.İcra Müdürlüğünün 2016/492 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 06/01/2016 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 11 adet faturaya dayalı olarak 96.823,51 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde takibe ve borca itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67.maddesi uyarınca süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takibe konu faturalardan 20/05/2015 tarihli 5.654,56 TL bedelli faturaya ait sevk irsaliyesi ibraz edilmemiştir.
Davacının ticari defterleri incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunda, davacının davalı tarafa takibe konu 11 adet fatura da dahil olmak üzere toplam 20 adet 156.770,17 TL bedelli fatura düzenlediği, davalının 59.946,66 TL ödemesinden sonra davacının ticari defterlerine göre takipte talep edilen 96.853,51 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflara ait BA ve BS formları ilgili vergi dairesinden celp edilmiş, tarafların KDV hariç bedeli 5.000,00 TL nin altında olduğu için takibe konu 20/05/2015 tarihli 5.654,56 TL (KDV hariç 4.792,00 TL) bedelli fatura haricindeki faturaları davacının BS formu vergi dairesine bildirdiği, davalının da 19 adet faturayı BA formu ile vergi dairesine bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmesi veya hangi mahkemede bulunduğunu bildirmesi için 22/09/2020 tarihli duruşmada 2 haftalık kesin süre verildiği, davalı ticari defterlerin Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/61 Esas sayılı dosyası içinde bulunduğu yönünde bilgi verdiği, bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda ilgili dava dosyası içinde ticari defterlerin bulunmadığının tespit edildiği, daha sonra davacı tarafından ticari defterlerin Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/596 Esas sayılı dosyası içinde bulunabileceği yönünde bilgi verildiği, 02/04/2021 tarihli duruşmada ise, bu defa davalıya ait ticari defterlerin Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/596 Esas sayılı dosyası içinde bulunmadığı ticari defterlerin nerede olduğunu bilmediklerini, ticari defterleri bulamadıkları yönünde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Yukarıda açıklanan bilgi ve belgelere göre somut olay değerlendirildiğinde, davacının 11 adet faturaya dayalı alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalının kesin süreye rağmen ticari defterlerini sunamadığı ve kesin yerini bildiremediği, bu nedenle davalı ticari defterleri incelenmeksizin rapor alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, takibe konu 11 adet faturadan 20/05/2015 tarihli 5.654,56 TL bedelli fatura dışında kalan diğer faturaların davalı tarafından BA formu ile vergi dairesine bildirildiği, işbu faturalardan dolayı mal tesliminin kanıtlanmış olduğu, 20/05/2015 tarihli faturaya ait mal tesliminin ise davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, davacının bu faturaya konu malları davalıya teslim ettiğine dair imzalı sevk irsaliyesini dosyaya sunmadığı ancak dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı, bu durumda mahkemece bu faturaya konu malların davalıya teslim edilip edilmediği yönünden davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının ticari defterlerine göre takipteki miktar kadar alacaklı olduğu kabul edilerek davanın tamamen kabul edilmesi yerinde görülmemiş, davalının istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/22 Esas, 2021/328 Karar ve 02/04/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 30/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”