Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1197 E. 2023/1588 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1197 – 2023/1588

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1197 ( KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/1588 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2021
ESAS NO : 2018/641 E 2021/568 K

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı …. Şti. vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı keşideci … tarafından müvekkili lehine düzenlenen 20/08/2018 tarihli 20.000,00 TL bedelli çekin arka suretinde müvekkilinin lehtar cirosu ile davalıların cirosunun bulunduğunu, ancak çekteki müvekkili adına atılan imzanın yetkili temsilcisine ait olmadığını, müvekkilinin davalılarla hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, çek bedelinin son ciranta olarak davalı …. Ltd. Şti. tarafından bankadan tahsil edildiğini, ciro silsilesinin lehtar imzasının müvekkiline ait olmaması nedeniyle bozulduğunu ileri sürerek müvekkilinin çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine ve çek bedelini tahsil eden davalı …. Şti.’den 20.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı …. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin düzgün ciro silsilesi ile çeki iktisap eden iyiniyetli hamil olduğunu, çeki önceki ciranta …. A.Ş.’den ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalar nedeniyle ödeme amacıyla aldığını, haricen edinilen bilgilere göre çekin davacı şirket tarafından vekalet verilen yetkili kişi tarafından düzenlendiğini, imzanın sahte/yetkisiz kişiler tarafından atıldığı kabul edilse dahi müvekkiline karşı sonuç doğurmayacağını savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı …. A.Ş. cevap dilekçesi sunmamış, yargılamaya katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, çekin dava dışı keşideci tarafından davacı adına düzenlenerek verildiği, davacının ticari defterlerinde çekin kayıtlı olduğu, alınan çekler olarak bir sonraki yıla devredildiği, çekin rıza dışı davacının elinde çıktığı, alınan bilirkişi raporuna göre imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, geçersiz ciro ve rıza hilafına çekin elden çıkması nedeniyle davacının çek bedelinin ödenmesinden sorumlu olmadığı, çek bedelinin ibraz üzerine 20/08/2018 tarihinde davalı …. Şt. tarafından tahsil edildiği, bedelinin istirdatı gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalı …. Şti.’den tahsiline, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeki düzgün ciro silsilesi ile teslim alan iyiniyetli yetkili hamil olduğunu, kötüniyetin ispat edilemediğini, çeki önceki cirantadan ticari ilişki kapsamında ödeme amacıyla aldığını, bilirkişi raporu ile çekin davacı şirket nezdinde bulunduğunun tespit edildiğini, davacının çekle ilgili bugüne kadar suç duyurusunda bulunmadığını, davacı ile diğer davalı arasında ticari ilişki, önceden çek alınıp alınmadığı, banka kayıtları, müvekkilini zararlandırıcı kasıtla eylemlerin bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, usulüne uygun tutulmayan davacı defterlerine göre karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının çek nedeniyle borçlu olup olmadığı, istirdat şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu 20/08/2018 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çekin dava dışı keşideci … tarafından lehtar olarak davacı şirket adına düzenlendiği, çekin arkasında davacı şirket, davalı …. A.Ş. ve …. Şti.’nin cirolarının bulunduğu, çekin son ciranta olarak …. Şti. tarafından bankaya ibraz edilerek çek bedelinin tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacının davalılar ile ticari ilişkisinin bulunmadığı, dava konusu çeki keşideciden aldığı yönünde kayıt bulunduğu, yine çekin bir sonraki yıla alınan çekler olarak aktarıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle çekteki imzanın davacının yetkilisine ait olmadığının tespit edilmesine, imza inkarının mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebilecek olmasına göre davalı …. vekilinin menfi tespit talebine yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
İstirdat hükmü yönünden yapılan değerlendirmede, davacı son ciranta olarak davalı …. Şti. tarafından bankadan tahsil edilen bedelin istirdatını talep etmiş ise de; istirdata konu ödemenin davacı tarafından yapılmadığı, imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle çek nedeniyle davacı sorumlu değil ise de imzaların istiklali ilkesi gereğince çekte imzası bulunan diğer kişilerin çek bedelinden sorumlu olduğu, bu kapsamda davalının son ciranta olarak çek bedelini bankadan tahsil etmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından davacının davalı …. Şti.’ye yönelik istirdat isteminin şartların oluşmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, bu nedenle davalının istinaf isteminin kabulüne, yeniden yargılama yapılmasını gerektiren bir durum bulunmadığından HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/641 Esas 2021/568 Karar sayılı 23/06/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a- Davacının menfi tespit davasının KABÜLÜNE,
Davacının … Şubesine ait 20/08/2018 tarihli 1190293 seri numaralı keşidecisi …, lehtarı … … Ltd. Şti. olan 20.000,00 TL meblağlı çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
Davacının istirdat davasının REDDİNE,
Tarafların şartları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
b-Menfi tespit istemi yönünden;
1.Alınması gereken 1.366,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55TL’nin mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
2.Davacı tarafça yapılan 2.374,30 TL yargılama giderinin takdiren 1/2’si oranında hesaplanan 1.187,15 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3.Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
c-İstirdat istemi yönünden;
1.Alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 341,55 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 71,75 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
2.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3…. … Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4.Davalı … … Ltd. Şti. lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,

d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran … … Ltd. Şti. tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf eden davalı … … Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 30/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”