Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1178 E. 2022/1358 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021
ESAS NO :
DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin İptali/Malın ve Bedelin İadesi
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2022

Yukarıda belirtilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı firmadan 16.10.2018 tarihinde bir (1) adet … marka ve … model yükleyici-kanal kazıcı iş makinesi satın alındığını, söz konusu iş makinesi 2018 üretimi olup yeni ve daha önce kullanılmadığını, yine satın alınan mal garanti kapsamında olup garanti süresi bir (1) yıl veya 2000 saat olduğunu, müvekkil şirket tarafından malın bedeli olarak davalı firmaya 384.999,00TL ödendiğini, satın alınan iş makinesinin müvekkil şirket tarafından kullanılmaya başlanıldıktan çok kısa bir süre sonra makinede teknik arızalar meydana geldiğini, bu arızaların müvekkil şirket tarafından davalı firmaya bildirilmiş olup yetkili bakım servisi tarafından geçici olarak giderilmeye çalışılmışsa da kalıcı bir çözüm bulunmadığını ve arızaların devam ettiğini, müvekkil şirketin maldan beklediği yararı sağlamadığını, ayrıca makinada halen teknik sorunların olduğu ve tüm hususlar dikkate alındığına malın ayıplı olduğunun aşikar olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin maldan beklediği yarararı sağlayamadığı gibi kar kaybına (gelir kaybı) uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla; malın ayıplı çıkması nedeniyle şimdilik 100,00 TL ödenen bedel, 100,00 TL meydana gelen kar (gelir) kaybı olmak üzere toplam 200,00 TL alacağın ihbar tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle ile birlikte davalı taraftan tahsiline, ihtarname için noterlik makbuzu ile ödenmek zorunda kalınan 224,02 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu iş makinasında hukuken “ayıp” olarak nitelendirilecek herhangi bir sorun mevcut olmadığını, imalatçı/ üretici müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesi mümkün olmadığını, davaya konu iş makinasında hâlihazırda üretimden kaynaklı ayıp olarak nitelendirilebilecek hiçbir ayıp, kusur ve eksik mevcut olmadığını, servis kontrolünden geçen davaya konu iş makinasını faal ve eksiksiz olarak davacı şirkete teslim edildiğini ve davacı tarafça onarım hakkı kullanıldığını, iş makinası üzerinde ve davacının iddia ettiği değişen parçalar üzerinde gizli ayıp bulunup bulunmadığı hususunda yeterli kanaat oluşması için iddiaya konu hususların tam ve somut biçimde teknik ve bilimin gereklerine uygun şekilde belirlenmesi zorunlu olduğunu, keşif esnasında herhangi bir eksiklik yahut ayıp bulunsa dahi, bu eksiklik veya ayıbın daha önce dava dışı şahıs veya kurumlar tarafından verilen servis hizmetinin ayıplı olmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı net olarak ortaya konulması gerektiğini, davacının kar mahrumiyeti iddiasını kabul etmediklerini, davacının müvekkil şirkete gönderdiği ihtarnamesinde bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğunu, sözleşmeden dönme ile birlikte makinanın çalışmadığı süreye ilişkin kar kaybının talebi mümkün olmadığını, davacı tarafın, hem satış bedelinin iadesi hem de kar mahrumiyeti talebinde bulunması hukuken mümkün olmayıp reddi gerektiğini, davaya konu makinanın müvekkil şirkete usulüne uygun olarak teslim edilmediğinden, davacı tarafın faiz talebinde haksız olduğunu, müvekkil şirkete teslim edilmeyen makinanın bedeline ilişkin ihbar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; satın alındığı tarih itibariyle kazıcı sistemde 3,5 ay içinde 67. 138. ve 300. saatlerde olmak üzere 3 defa arıza ortaya çıkması nedeniyle belli bir süre iş yapamaz duruma gelmesi, iş makinasının 1,5 ay içinde 300 saate ulaşması gerekirken arızalar nedeniyle 3,5 ay sonra 300 saate ulaşması, iş makinasının yeni olmasına rağmen kazıcı sistemindeki arızaların kronik hale gelmesi, arızaların genelinin pistonlarda gözle görülemeyecek eksenel kaymaların zamanla artarak piston, bom ve silindirlerde aşınma ve bozulmaya sebep olması, bu arızaların iş makinasının kullanım amacı bakımından alıcının ondan beklediği faydaları önemli ölçüde azaltması, alıcının ondan yeterli düzeyde faydalanamamasına bağlı olarak ticari kazanç kaybına sebep olması nedeniyle iş makinasının gizli ayıplı olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı görüş ve kanaatine varıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile dava konusu ….. Motor Nolu Kazıcı Yükleyici İş Makinesi’nin davacı tarafından davalıya iadesine,
Davacı tarafça dava konusu edilen 100,00 TL gelir kaybı talebinin davacının aracı kullanamamasından doğan zarara ilişkin olup, bu haliyle talep edilen zarar müspet zarar niteliğinde olduğu, davacı taraf davalı aleyhine dava açmak suretiyle sözleşmeden dönmüş ve ayıplı araç davalıya iade edilmiş olduğundan sözleşmeden dönen davacı müspet zarar niteliğindeki taleplerinin davalıya karşı ileri süremeyeceğinden, davacının gelir kaybına ilişkin talebinin reddine, ihtarname için noterlik makbuzu ile ödenmek zorunda kalınan 224,02 TL”nin yargılama gideri niteliğinde bulunduğundan bu talebin de reddine, karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili 09/07/2021 tarihli dilekçesi ile, istinaf kanun yoluna başvurmuş, akabinde 14/10/2022 tarihli dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 29/06/2021 tarihli dilekçesi ile, istinaf kanun yoluna başvurmuş, akabinde 14/10/2022 tarihli dilekçesi ile davacının feragati doğrultusunda karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
HMK.’nın 311.maddesi gereğince davadan feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davadan feragat maddi hukuk bakımından haktan da feragat anlamına gelir. Feragat edilen dava yeniden açılamaz.
“Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin” “Karar Verilmiş Dosyalara İlişkin İşlemler” başlıklı 215.maddesinde; “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hakim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2021 tarih, 2019/239 Esas 2021/449 Karar sayılı dosyasında açmış olduğu sözleşmenin iptali, malın ve bedelin iadesi davasından feragati kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, karar kesinleşmeden davadan feragat nedeniyle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak vaki feragat nedeniyle davanın reddine dair yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun davadan feragat nedeniyle kabulü ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/239 Esas, 2021/449 Karar sayılı 16/06/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
3-a-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 44,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 6.575,00 TL toplamı 6.619,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.538,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
c-Taraflarca yargılama gideri vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-Taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e-HMK’nun 333.maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nin 333.maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
8-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 362/1.a.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 18/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”