Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1169 E. 2023/1455 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1169 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/1455

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2021
ESAS-KARAR NO : 2020/846 E – 2021/599 K

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 31/10/2023
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılında …A.Ş.’den kredi çektiğini, bu krediye davalının kefil olduğunu, borcun davalı tarafından ödendiğini ve rücu hakkı kullanılarak müvekkilİ …’a ait aracın icra yoluyla sattırıldığını, geriye kalan meblağ için de davalıya müvekkiline ait firma üzerinden güvenlik koruma hizmeti verildiğini, bu süreç içerisinde müvekkillerinden teminat senedi alındığını, ancak senetteki bilgilerin gerçek dışı olduğunu, anlaşmaya aykırı olarak davalı tarafından kötü niyetle doldurulduğunu, senette belirtilen tarihte keşideci borçlu …’ın cezaevinde olduğunu, senedin sahte olduğunu, bu nedenle kambiyo senedi vasfının da bulunmadığını belirterek, davanın kabulü ile, müvekkillerinin Eskişehir 5. İcra Müdürlüğünün 2019/12897 esas sayılı dosyası ve dosyaya konu belge kapsamında borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacıların müvekkilinin yakın akrabası olduklarını, senetteki imzaların davacı borçlulara ait olduğunu, imzaya itiraz edilmediğini, senedin geçerli olduğunu, senette hiçbir tahrifat vb. bulunmadığını, ayrıca senedin teminat senedi olmadığını, senette yazılı borcun ödenmediğini belirterek, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının bononun teminat bonosuna dair ispatını yazılı veya kesin delillerle yapmasının gerektiği, bononun gerçek dışı ve anlaşmaya aykırı olduğu iddiası yönünden ise de, davacının bu iddiasını da yazılı veya kesin delillerle ispat etmesinin gerektiği, ayrıca bonoda belirtilen tarihte keşidecinin cezaevinde olduğu iddiasında ise icra hukuk mahkemesinde de karar verildiği üzere bononun açık olarak düzenlenebileceği ve bononun anlaşmaya aykırı olduğu iddiasının ise yazılı delil veya kesin delillerle ispat edilmesinin gerektiği, davacı vekili tarafından bu iddialara yönelik yazılı delil sunulmaması üzerine yemin deliline dayanıldığı ve yemin metni hazırlanarak davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalı mahkememizin 10/06/2021 tarihli duruşmasında “ben herhangi bir araç sattırmadım. Yemin metninde belirtilen talepleri kabul etmiyorum. Davalıların bana bono nedeniyle borçları vardır. Bunun karşılığında aramızda herhangi bir ticari ilişki, para alışverişi ya da borca mahsup edilecek bir güvenlik hizmeti, başka bir hizmet ya da mal alışverişi olmadı. Senedi anlaşmaya aykırı olarak doldurmadım. Ayrıca aramızda herhangi bir sözleşme ya da anlaşma da yoktur” şeklinde beyanlarda bulunarak yemin ettiği, tüm bu nedenlerle davacıların davasını iddiaları yönünden yazılı veya kesin delillerle ispat edemediği, ancak davacıların dava açarken takip bedeli olan 41.345,08 TL üzerinden dava açılması gerekirken davanın açıldığı tarihteki güncel icra borcu yönünden dava açıldığı, ancak menfi tespit davalarında takibin yapıldığı tarihteki miktarın dikkate alınması gerektiği, bu nedenle fazla ödenen harcın davacılara iade edilmesinin gerektiği, ayrıca İİK’nun 72. maddesine göre davalı aleyhine tedbir kararı da olmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatına da hak kazanamayacağı da görülmekle Davacıların davasının REDDİNE, İİK’nun 72. maddesine göre davalı aleyhine tedbir kararı olmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili tarafından; Müvekkili … tarafından …A.Ş.’ den 2006 yılında bir kredi çekildiği, bu krediye davalının da kefil olduğu, borç davalı tarafından ödenmiş ve rücu hakkı kullanılarak müvekkil …’ a ait … marka araç icra yoluyla sattırıldığı, geriye kalan meblağ için de davalıya, müvekkile ait firma üzerinden güvenlik koruma hizmeti verildiği, her ne kadar davalı tarafından aksi iddia edilmiş ise de, söz konusu senet teminat senedi olduğu, çünkü bu süreç öncesinde teminat olarak ve 2007 yılı vadeli olarak iş bu belgenin müvekkillerden alındığı, davalı tarafından müvekkilinden alınan senetteki bilgiler gerçek dışı ve anlaşmaya aykırı olarak davalı tarafından kötü niyetle doldurulmuştur. Gerek miktar gerekse de vade tarihi taraflar arasında belirlenenden farklı olduğu, söz konusu senet incelendiğinde, senette yazan bedelin yanında para birimi olarak “YTL” ibaresinin yer aldığının görüleceği, “YTL” ise 2009 yılının Aralık ayında tedavülden kalkmış olup geçerli para birimi “TL” olarak değiştiği, Senet üzerindeki tarihe bakıldığında, para biriminin tediye tarihinde ve düzenleme tarihinde çoktan TL’ye geçilmiş olduğu gözetilmeden YTL olarak düzenlendiği, dolayısıyla senedin anlaşılandan farklı olarak, müvekkilimin tutuklu bulunduğu zamanda değiştirildiği ve doldurulduğu açıkça görüldüğü, senet bir teminat senedi olup teminat konusunun da ortadan kalktığı, bu itibarla bahsi geçen senedin belirtilen tarihte düzenleme imkânı bulunmadığı, senet sahtedir ve bağlı bir borç bulunmadığı, senedin keşide tarihi gerçek dışı olduğundan kambiyo senedi vasfı da bulunmadığı, davaya konu belgenin senet olarak değil olsa olsa yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebileceği, konu ile ilgili Eskişehir Açık Cezaevi ve Eskişehir Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, müvekkilinin bu durumu gelen yazı cevapları ile ispatlandığı bildirilmiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece eksik incelemeye dayalı karar verilip verilmediği hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 5. İcra Müdürlüğünün 2019/12897 esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının …, borçluların …, … ve … olduğu, asıl alacağın 31.000,00 TL işlemiş faizin 10.252,08 TL ve komisyonun 93 TL olmak üzere toplam 41.345,08TL üzerinden kambiyo senedine dayalı 05.11.2019 tarihinde icra takibine girişildiği anlaşılmıştır.
Takibin dayanağı senedin incelenmesinde;20.06.2015 keşide 15.10.2017 ödeme tarihli 31.000,00TL bedelli bono olduğu,keşidecisi …, avalistler … ve … olup, lehdar … olduğu, nakten ihdas nedenli olduğu görülmektedir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de dosyaya sunulan belgelerden Eskişehir 1.Ağır Ceza Mahkemesinin davacı … hakkında 12.10.2015 tarihinden geçerli olmak üzere koşullu, 02.11.2018 tarihinde de bihakkın tahliyesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Böylece senedin düzenlenme tarihinde keşideci davacının cezaevinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 4721 sayılı TMK’nin vesayeti gerektiren hâller arasında 407.maddede özgürlüğü bağlayıcı ceza
bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır. Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.” denildiği ve fiil ehliyetinin düzenlendiği 9.maddede de ” Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir.
14.maddede ise ” Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur.” hükmünün bulunduğu gözetildiğinde keşideci konumunda yazılı olan …’ın hükümlülük nedeniyle fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılarak senet düzenlemeye ehil olup olmadığı gözetilerek ve diğer davacıların durumu da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Buna göre, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi, 2020/846Esas, 2021/599Karar ve 10/06/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacılara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 31/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”