Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/1148 E. 2023/1545 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2021/1148 (KABUL- DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/1545 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2021
ESAS-KARAR NO : 2019/653 E – 2021/378 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 24/11/2023
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin ham madde satan tacir olduğunu, taraflar arasındaki ticarete ilişkin olarak kesilen tüm faturaların Euro üzerinden kesildiğini, dava konusu alacağın kur farkından kaynaklandığını, mal bedeli alacağa ilişkin davalı tarafından müvekkili şirkete çekler teslim edildiğini, çeklerin keşide tarihinde ödendiğini, ancak çek bedellerinin Türk Lirası olması sebebiyle cari hesapta farkların ortaya çıktığını, bu farklar için kur farkı faturası kesildiğini, kur farkı faturasının ödenmediğini, fatura bedellerinin ödeme tarihinde ki kur baz alınarak ödenmesi gerektiğini, taraflar arasındaki ilişkide kur farkı alacağını öngören bir sözleşme bulunmamakla birlikte satış faturalarının incelenmesinde de anlaşılacağı üzere, malların döviz karşılığı satılmakla birlikte ödemelerin TL cinsinden çek ile yapıldığını ve faturanın arkasında yazılı olan …. Şti. Genel Ticari Yöntemler başlığı altında yer verilen kur farkı ve kur farkı faturasına açıklama kısmında detaylıca yer verildiğini, daha öncede yapılan ticarete ilişkin kur farkı faturası kesildiğini ve bu faturaların davalı/borçlu tarafından ödendiğini, taraflar arasında mal teslimi konusunda ihtilaf olmadığını, ihtilaf konusunun kur farkı alacağı olduğunu, anlatılan gerekçelerle Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10457 E. sayılı dosya ile başlatılan icra takibine yapılan itirazı iptalini, aylık %1 faizi ile takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin 11/06/2018 tarih 978587 numaralı 89.680,00 Euro, karşılığı 475.770,34TL tutarlı fatura muhteviyatı malları satın aldığını, fatura tutarı borç için; 7235 No’lu 18/08/2018 vade tarihli 121,500,00TL -7236 No’lu 15/09/2018 vade tarihli 121.500,00TL -7237 No’lu 13/10/2018 vade tarihli 121.500,00TL, 7238 No’lu 10/11/2018 vade tarihli 121.601,00TL olmak üzere toplam 486.101,00TL çek verildiğini, davacı tarafın bu vadeler için aylık %2 vade farkı talep ettiğini, 18/06/2018 tarih 978614 seri numaralı 13.772,30TL tutarlı fiyat farkı faturası düzenlediğini, bu faturanın ödendiğini, bu faturayla birlikte toplamda 499.873,30 TL ödendiğini, bu ödeme ile 11/06/2018 tarih 978587 numaralı fatura bedeli ile ödenen toplam tutar arasında 24.102,96TL fark olduğunu, bu farkın ise aylık %2’ye tekabül eden vade farkı ödemesinden ibaret olduğunu, davacı tarafın 18/09/2018 tarihli 978954 numaralı 3.374,36 TL tutarlı kur farkı faturası gönderdiğini, faturaya süresi içerisinde itiraz edildiğini, bu fatura dışında her hangi bir taleple muhatap olunmadığını, davacının neye istinaden 127.366,27 TL (20.489,41 Euro) alacak takibi yaptığının anlaşılamadığını, davacının dava değeri kadar kur riski bulunmadığını, çek tutarının verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek doldurulabileceğini, ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının sonradan kur farkı talep edemeyeceğini, “… Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Genel Ticari Yöntemler” metni ve faturadaki bedel ve mal dışındaki kayıtların karşılıklı mutabakat sağlandığı anlamına gelmeyeceğini, tek taraflı düzenleme olduğunu savunarak, davanın reddini, haksız takip sebebi ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, icra takibine ve eldeki davaya konu alacağın kur farkı alacağından kaynaklandığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların Euro cinsinden olduğu görülmekle kural olarak kur farkı istenebilmesi mümkün ise de dava konusu uyuşmazlıkta davalının çekle ödemede bulunduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, çek bir ödeme vasıtası olup, döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabileceği, buna rağmen, ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceği yerleşik yargısal uygulamalarda ve Yüksek Yargıtayın içtihatlarında ifade edilmiş olup, (Yargıtay 19.HD. 13.03.2019 Tarih, 2018/1227 Esas ve 2019/1611 Karar, 19.03.2019 Tarih, 2017/3234 Esas ve 2019/1778 Karar, 09.05.2019 Tarih, 2018/2655 Esas ve 2019/3068 Karar, 05.12.2019 Tarih ve 2018/965 Esas ve 2019/5447 Karar) buna göre eldeki DAVANIN REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Eksik inceleme ile karar verildiği, müvekkili … … ve Tic. Ltd. Şti. nin ticari defterlerinde, faturalarında da açıkça tespit edildiği üzere müşterilere kesilen tüm faturalar euro cinsinden olduğu, bu şekilde kesilen faturaların müşteriler tarafından itirazsız kabul edildiği, ayrıca dava konusu çeklerin müvekkiline teslim edildiği ve dosyada mübrez tahsilat makbuzunda ” c/h mahsuben” yani taraflar arasında euro olarak işleyen cari hesaba mahsuben alındığının açıkça yazılı olduğu, mahsuben ifadesi çeklerin ödendiği tarihinde euro cari hesaptan “mahsup edilmek üzere” anlamına geldiği, davalı tarafın da aynı şekilde bunu kabul ederek çeklerin teslim ettiği, … …. Şti. nin tüm faturalarının arka kısmında “… … ve Ticaret Limited Şirketi Genel Ticari Yöntemler” başlığı altında müvekkil şirketin tüm müşterileri ile gerçekleştirdiği ticari faaliyetlerde uygulayacağı esaslar detaylı bir şekilde ayrıca yazılı bulunduğu, müvekkili şirketin davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. ne yapmış olduğu tüm ticari satışlardaki sipariş formlarında, faturalarda, itiraz ve iade edilen kur farkı faturasında da aynı esasların yazılı olduğu, bu esaslara göre; “Kur farkı : “Dövize endekslidir” ibaresi bulunan faturaların ödemesi, faturanın düzenlendiği aynı döviz cinsinden veya bu döviz bedelinin, ödemelerin “nakit” olarak gerçekleştiği gün geçerli olan “TCMB Döviz Satış” kuru dikkate alınarak hesaplanmış TL karşılıkları olarak da gerçekleştirilebilir. Bu durumda, ödemenin nakit olarak banka hesaplarımıza yapıldığı gün veya vadeli çek bedeli banka hesaplarımıza nakit olarak yansıması akabinde, çek vade tarihindeki, TCMB Döviz Satışı kuru dikkate alınarak kur farkı hesaplaması yapılır ve cari hesaplara yansıtılır.”; “Kur farkı faturası : Döviz bazlı yapılan bir satışa ait faturanın tamamen nakit olarak ödendiği ay sonunda, o fatura ile ilgili olarak hesaplanan ilave kur farkları “Kur farkı faturası” olarak düzenlenerek müşteriye gönderilir. Bu fatura, içeriği gereği her zaman peşin olarak düzenlenir. Müşteriden yapılan tahsilatlarda öncelikli olarak peşin faturalar kapatılır. Eğer kur farkları müşteri lehine ise, müşterinin düzenleyerek yollayacağı kur farkı faturası da, faturanın firmamıza ulaştığı gün, TL cari hesaplara yansıtılır.”, dava konusu alacak da EURO olarak düzenlenen faturanın Türk Lirası olarak vadeli çek ile ödenmesi nedeni ile doğan bakiye kalan EURO alacağına ilişkin olduğu, taraflar arasında süregelen ticari ilişkide tüm faturalar EURO olarak kesilip, davalı firma tarafından da mallar bu şekilde teslim alındığı, bu süreçte davalı firmaya daha önce de Türk Lirası olarak yapılan ödemeler nedeni ile aynı uygulama yapıldığı ve davalı firmaca kabul edildiği, bilirkişi tarafından eksik ve hatalı rapor düzenlediği, davanın kabulü gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının kur farkı alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara 4.İcra Md. 2019/10457 Esas sayılı dosyasında; davacı … Şirketi tarafından davalı … Limited Şirketi aleyhine 20.489,41Euro, 97 85 87 nolu 11.06.2018 tarihli 89.680Euro bedelli fatura bakiyesi denilmek suretiyle kur üzerinden 127.366,27TL karşılığı hesaplanarak İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2019/17900 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine 27/03/2019 tarihinde ilamsız takip başlattığı, takibe konu asıl alacağın; 20.489,41 Euro 978587 nolu 11/06/2018 tarihli 89.680,00Euro bedelli fatura bakiyesi asıl alacak olduğu, takibin 978587 nolu 11/06/2018 tarihli 89.680,00Euro bedelli fatura bakiyesine dayandırıldığı, borçlu vekilinin 02/04/2019 tarihinde yaptığı, “ Yetkiye borca takibe ve işlemiş faizi tüm ferilerine “ itirazı ile dosyanın yetkisizlik nedeni ile T.C. Ankara 4. İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, 2019/10457 E. sayılı dosyası ile işleme alındığı, borçlu vekilinin 22/08/2019 tarihinde yaptığı “ Talep edilen alacak ekte sunulan çekler ile kapatılmış olup bakiye borç bulunmamaktadır açıklaması ile borca, takibe ve işlemiş faizi tüm ferilerine” itirazı ile takibin durdurulduğu tespit edilmiştir.
İcra dosyasında borçlu itirazında çekler ile kapatılmış herhangi bir bakiye borç bulunmadığını bildirerek tahsilat makbuzu ve verilen çek suretlerini eklemiştir. Tahsilat makbuzunun incelenmesinde 18.06.2018 tarihinde çeklerle ödeme yapıldığı, 1200 x 3 ve 121. 601,0TL 4 adet çekle ödeme olduğu görülmüştür. Verilen çeklerin incelenmesinde keşide tarihlerinin 18.08.2018 121.500,00 TL keşidecisi …, Lehtar … şirketi olduğu; diğer çekin 15.09.2018 tarihli 121.500,00TL ve 13.10.2018 tarihli 121.500,00 TL tutarlı diğerinin de 121.601 TL tutarlı olan 10.11.2018 keşide tarihli çekler olduğu görülmüştür .
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında davacı şirketin ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalı şirketin 19.782,02 Euro karşılığı 122.633,32 TL borçlu olduğu; dava/takibe konu 11/06/2018 tarihli 978587 sıra numaralı 89.680,00Euro tutarındaki bir (1) adet faturanın davalının ticari defterlerine kaydedildiğini, davalının ticari defterlerinde davacıya borç/alacak görülmediği, davalının davacıya 27/03/2019 takip tarihi itibariyle 17.446,37 Euro X 6,2162TL = 108.450,13TL borcu olduğunun hesaplandığı, ancak icra takibinin 20.489,41 Euro X 6,2162 = 127.366,27TL üzerinden yapıldığı bildirilmiştir.
İİK. 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasında; usulüne uygun yapılmış ve itiraz edilmiş icra takibinin bulunması dava şartıdır. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Kur farkı alacağının istenebilmesi için, taraflar arasında kur farkının ödeneceğine ilişkin bir sözleşmenin veya dövize endeksli bir ticari ilişkinin bulunması gerekir. Yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide, fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki fark varsa bu fark kur farkı alacağıdır. Bu nitelikteki bir alacağın istenebilmesi için uygulama ya da teamül aranmaz. Kur farkı alacağı fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki farktan kaynaklanan alacak olduğundan ancak TL olarak istenebilir.
Davacı taraf, 89.680,00Euro bedelli fatura bakiyesi olan 20.489,41 Euro kur farkı alacağı için takip başlatmıştır.
Kur farkı alcağı yabancı para alacağı (döviz) üzerinden düzenlenen faturanın düzenlediği tarihin kuru ile faturanın tahsil edildiği tarihin kuru arasındaki farktan kaynaklanan ve TL olarak doğan bir alacaktır. Kur farkı düzenlenen temel ilişkide asıl alacak miktarı döviz olarak aynı kalmaktadır.
Kur farkı alacağının döviz olarak istenmesi mümkün olmayıp, Türk Lirası olarak talep edilebilecek bir alacaktır. Türk Kanunları’na göre döviz alacağının Türk Lirası olarak istenmesi mümkün ise de, Türk Lirası alacağının dövize çevrilerek istenmesinin mümkün değildir. (Y11H.D’nin 26/05/2022 tarih ve E: 2020/6941 -K: 2022/4076).
Davacının kur farkı için yabancı para olan “Euro” üzerinden icra takibi başlatıp alacak talebinde bulunması mümkün olmadığından, takibe sıkı sıkıya bağlı itirazın iptaline ilişkin davada usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığının kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekirken yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile esastan davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından davacının istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir (Aynı yönde Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 28/02/2023 Tarih, 2023/379 Esas, 2023/1206 Karar sayılı ilamı) .
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/653 Esas 2021/378 Karar ve 25/05/2021 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2- 1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL harcın, peşin alınan 2.175,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.115,8‬0 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdiren 16.049,80 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
7-Arabuluculuk ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,0TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 10/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”