Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/995 E. 2023/264 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/995 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/264

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2019/202 E 2019/1122 K

DAVACI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 28/09/2011 tarihli … Satış Sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye göre alıcı (davalı) tarafından mermer ataçmanlı olan loder davalının kullanım amacına göre özel sipariş alınarak kovalı tipe dönüştürüldüğünü, bunun için 25.960,00 TL’ye kova alımı gerçekleştirilip loder takıldığını, iş makinesinin kovalı hale getirilmesi sonrasında davalı tarafından taş ocaklarına kiraya verildiğini, davalının ödemelerini süresinde gerçekleştirmediği için sözleşmenin 7.1.maddesi uyarınca fesih olunduğunu, davalı tarafın kusuru sonrasında fesih olan bu sözleşme uyarınca loderin alıcının özel siparişe uygun hale getirilmesi için harcanan bedelin davalı tarafından tazmini gerektiğini, taraflar arasında görülmekte olan farklı bir davada, davalının aracı aylık 14.000,00 TL’ye kiraya verdiğini beyan ettiğini, haklı olarak fesih olunan sözleşme kapsamında kira bedelinin de davalıdan tazmini gerektiğini belirterek iş makinesinin haklı fesih nedeni ile davalıya satışında özel siparişe uygun hale getirilmesi için makinede yapılan kova alımı sebebiyle uğranılan zararın şimdilik 14.000,00 TL’sinin ve aracın kullanımına ilişkin kira bedelinin şimdilik 1.000,00 TL’sinin tazmini hususunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilince satın alınan iş makinesinin … Beldesinde kiraya verildiğini, makinenin iki gün çalıştıktan sonra hidrolik pompasının arızalandığını, durumdan haberdar edilen satıcı temsilcisi …’nın hidrolik pompasının Ankara’ya kendisine gönderilmesinin istendiğini, teslim edildiği gün arızanın giderildiği halde hidrolik pompasını davalıya bir daha iade etmediğini, daha sonra ise satış sözleşmesinin haksız olarak fesih ettiklerini, maden ocağında bekleyen iş makinesinin ise davacının borcu şeklinde yapılan uygulama sonucu icra marifeti ile alacaklı gösterilen dava dışı … Şirketi tarafından haciz edilmek ve taraflarına teslim edilmek amacıyla alınıp götürüldüğünü, sattığı malı icra marifeti ile müvekkilinin elinden alan davacının mevcut haksız davayı açtığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı alacak hakkına dayanak olarak davalı …’in 28/09/2011 tarihli satış sözleşmesinde üstlendiği şekilde ödeme yapmadığı, bu nedenle sözleşmenin taraflarınca haklı gerekçe ile sonlandırıldığı iddiasına dayanmakta ise de taraflar arasındaki sözleşme ile ilgili olarak açılan Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/267 E. 2017/313 K. sayılı dosyası kapsamında Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12.11.2014 tarih 2014/504 E. 2014/16090 K. sayılı kararında akdi ilişkinin davalı şirketin (mevcut davada davacı) dava dışı üçüncü şahısa borcu nedeni ile iş makinesinin davacının (mevcut davada davalı) elinden icra yolu ile alınması sonucu sona erdiği şeklindeki tespiti mevcut dava açısından özellikle sözleşmenin davacı şirketin kusuru nedeni ile sona erdiği yönünden bağlayıcı olduğu, bu dosya bütün olarak değerlendirildiğinde alacak iddiasında bulunamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece keşif, bilirkişi incelemesi vs. yapmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, sözleşmenin feshinde kusurlu olan tarafın davalı yan olduğu, müvekkili tarafından özel siparişe uygun hale getirme masraflarını talep etmekte haklı olduğu, aracın kullanıldığı süre içerisinde kira bedellerinin tazmininin gerektiği, sözleşmenin davalı yanın kusuru ile sona erdiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık satım sözleşmesinin davalı yanca haksız feshi iddiası ile davacınn tazminat alacağının bulunup bulunmadığı ve kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında mevcut 28/09/2011 tarihli iş makinesi satış sözleşmesi kapsamında, davalının ödemeleri süresinde yapmadığı bu nedenle haklı olarak fesih olunduğu gerekçesine dayalı olarak, satış esnasında araca ilave parça yapımı nedeni ile yapılan masrafın ve davalı tarafından iş makinesinin kiraya verilmesinden kaynaklanan kazanç nedeni ile yine taraflarına ödeme yapılması istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında 28.09.2011 tarihli iş makinesinin davalı-satıcıdan 79.000 TL bedel karşılığında bu bedelin iki adet çek ve bakiye 38.400,00 TL’nin nakit olarak 10.10.2011 vadesinde ödenmek koşuluyla satın alındığı hususunda ihtilaf yoktur. Davacı bakiye satış bedeli 38.400,00 TL karşılığında bono verildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise bakiye 38.400,00 TL’nin nakit olarak ödenmediğinden bahisle sözleşmenin 7.1 maddesi gereği sözleşmeyi feshettiğini Ankara 36. Noterliğinin 25.10.2011 tarihli ihtarı ile davacıya bildirmiştir. Yine, davalı şirketin dava dışı 3. şahsa olan borcu nedeniyle iş bu makinenin 18.11.2011 tarihinde haczedilip davacıdan cebri icra yolu ile alındığı dosya kapsamı ile sabittir.
Taraflar arasında aynı sözleşme ilgili olarak Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/267 E. 2017/313 K. sayılı dosyası görülmüş ve kesinleşmiştir. Bu dosyada uyuşmazlık davalı tarafça satım akdinin feshedilerek satıma konu iş makinesinin davacıdan cebri icra yolu ile alınmış olması durumunda davacının satış bedeli olarak ne kadar ödeme yaptığı, bu ödemeleri geri alıp alamayacağı ve fesholunan satım akdi nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararın ve yapılan masrafların tazmin edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12.11.2014 tarih 2014/504 E. 2014/16090 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Söz konusu bozma ilamında “Taraflar arasındaki akdi ilişki, satıma konu iş makinesinin davalı şirketin dava dışı 3. şahsa borcu nedeniyle davacının elinden icra yolu ile alınması sonucu sona ermiş olup, bu durumda davacı davalıya yaptığı ödemeleri geri isteme hakkına sahiptir.”… gerekçesiyle sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Davalı yanca bozma sonrası karar temyiz edilmiş, davalı temyizinde bu davadaki taleplerinden de bahsetmiş ve davalı yanın kusurlu olduğundan bahsetmiştir. Davalı yanın temyiz itirazları bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 27/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”