Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/978 E. 2023/783 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/978 – 2023/783

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/978 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/783

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2016
ESAS-KARAR NO : 2014/341 E – 2016/1010 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
YAZILDIĞI TARİH : 26/06/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin 30/08/2012 keşide tarihli 10.620,00TL bedelli, 30/07/2012 keşide tarihli 7.866,00TL bedelli çeklerin ibraz edildiğini, çeklerde ödeme yasağı olduğu için hiç bir işlemin yapılmadığını, tedbir kararının incelenmesinde çeklerin …’nun ibrazı halinde ödenmemesinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, bankanın tedbir kararının keyfi yorumlandığını, çeken bedelini ödemediğini, karşılıksız işlemi de yapmadığını, 5941 Sayılı Çek Kanununun 3.maddesinin 7. fıkrasına göre geç ödemeden dolayı her geçen gün için binde üç gecikme cezası ödenmesi gerektiğini belirterek çek bedellerinin ödenmemesi ve geç ödenmesinden dolayı 18.486,00 TL asıl ve 24.999,00 TL gecikme cezasının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile kendilerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının neden zarara uğradığını açıklamadığını, davanın bir yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, çeklerin takas odasına ibraz edildiğini, çekin ön ve arka yüzünün kontrol edilemediğini, sistemde tedbir kararı olduğu için ödenmediğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda: Davacının ciro yoluyla lehtardan aldığı iki adet dava konusu çekin lehtar ile keşidecisi arasında Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen menfi tespit davası yargılaması sırasında , mahkemece lehtara ödenmemesi yönünde ödeme yasağı tedbir kararı verdiği halde, ilgili çeklerin lehtar tarafından davacıya ciro edilmesi ve davacının süresinde takas merkezi aracılığıyla bankaya ibrazı karşısında, dava konusu çeklerden 30.07.2012 keşide tarihli çek bedelinin ilgili hesapta bulunmasına rağmen ibraz edeni kapsamayan tedbir kararı ileri sürülerek ödemenin yapılmadığı, 5941 Sayılı Yasının 3/7 maddesinde belirtildiği şekilde bankada karşılığının bulunmasına rağmen ilgilisine bedelinin ödenmediği anlaşılmakla, bu çek yönünden gecikilen her bir gün için binde üç gecikme cezasını ödemekle davalının yükümlü olduğu ve bu miktarın yapılan hesaplama 8.834,00 TL olduğu, yine davalıya yapılan son ödeme tarihi 20.08.2013 e kadar bu miktarın hesaplandığı nazara alınarak bu tarihten itibaren hesap edilen miktarın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ancak diğer çek yönünden , aynı şekilde davacı tarafından takas merkezinde bankaya ibraz edildiği, yine tedbir kararı gerekçe gösterilerek ödenmediği ,fakat hesapta da çek bedelinin tamamının bulunmadığı anlaşılmakla, bu çek yönünden adı geçen yasadaki sorumluluk şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine davacının 30.08.2012 keşide tarihli çek yönünde açtığı davasının reddine, 30.07.2012 keşide tarihli, çek yönünde açtığı davasının kısmen kabulü ile, 8.834,10 TL’nin 20.08.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
I-)Davacı vekili; davalı bankanın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, davanın tam kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı vekili; yetkisiz mahkemede dava açıldığını, yetkili yer mahkemesinin İstanbul olduğunu, davanın bir yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, sistemde tedbir kararı bulunduğunu ödemenin bu nedenle yapılmadığını bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davalı Banka tarafından, dava konusu çeklerin bedelinin ödenmemesi nedeniyle uğranılan zarardan davalı bankanın sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davalı muhatap bankanın 5941 Sayılı Çek Kanununun 3. Maddesinin 7. Fıkrası gereğince çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline ödenmemesi, ödemenin geciktirilmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı vekili, ciro yoluyla hamil olduğu iki adet çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edildiği ancak çeklere ilişkin ödeme yasağı bulunduğundan bahisle hiçbir işlemin yapılmadığını, tedbir kararının dava dışı çekte lehtar sıfatıyla bulunan dava dışı şirkete ilişkin olduğunu, davalı bankanın tedbir kararını keyfi yorumladığını, ödeme yapılmadığını bildirerek 5941 sayılı yasanın 3/7maddesi gereğince uğranılan zararın tazmini talep edilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 603,45TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 549,05TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 25/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Katip
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”