Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/95 E. 2022/1352 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/95 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1352

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2019
ESAS-KARAR NO : 2016/670 E 2019/690 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkil şirketin dersanecilik, etüt merkezi ve üniversiteye hazırlık kursları işi ile iştigal ettiğini, davalı şirket tarafından, müvekkil şirket aleyhine fatura ve cari hesaptan doğan alacağın ödenmesi için, davalının icra takibine giriştiğini icra tehdidi altında müvekkil şirketin borçlu olmadığı halde takibe konu bedeli ödemek zorunda kaldığını, belirterek müvekkil şirketin cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 7.050,00-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının müvekkil şirkete borçlu olduğunu, borcunu ödememesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıdan fazla alınan bir bedel olmamasına rağmen, fazla tahsil edilen bir bedel olsa dahi faizi ile istenebilmesi için müvekkilinin temerrüde düşürülmesi gerektiğini, bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında satımdan kaynaklı düzenlen faturalar alacağının cebri icra yoluyla fazla ödeme yapıldığı iddiasına konu davada, davacı şirkete ait 2008 yılına ait ticari defter ve kayıtların açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu, ticari defterlerin usulüne uygun tutulmadığı, davalı vekilince dosyaya sunulan 19 adet faturadan 16 sının kayıtlı olduğu, kaydı bulunmayan fatura miktarının toplam 937,50 TL olduğu, davacı ticari defter kayıtlarına göre davalıya toplam 7.143,61TL ödeme yapıldığı davalı ticari defterlerinin incelenmesinde davalının davacıdan yapmış olduğu tahsilatlar toplamının 4.643,86 TL olduğu, banka aracılığıyla yapılan 2.500,00 TL ödemenin defter kayıtlarında bulunmadığı, HMK nın 222/2 maddesi gereğince usulüne uygun kapanış tasdiki bulunmayan davacı ticari defterlerine lehine delil teşkil etmemesi kabulüne rağmen davalı ticari defterlerinde görünen ancak davacı ticari defterlerinde görünmeyen 3 adet fatura toplam tutarı olan 937,50 TL dikkate alınmaması halinde dahi davalının alacağının 7.598,96 TL olduğu, davalıya yapılan ödeme miktarı olan 7.143,86 TL mahsup edildiğinde davacının bakiye 455,10 TL borcu kaldığı, bu 3 adet faturanın dikkate alınması halinde ise davacının borç bakiyesinin 1.392,60 TL olacağı gerekçesi ile davasının reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; müvekkil şirketin kayıtlarında yer almayan 3 adet fatura dışında davalı şirketin 2007 yılı devir bakiyesi de müvekkil şirket kayıtları ile uyumlu bulunmadığını, devir bakiyesine ilişkin kayıtların da usulsüz olarak oluşturulduğunu müvekkilinin icra tehdidi altında fazladan ödeme yaptığını ispat etmesine rağmen davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacının istirdat talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise alacak miktarının ve temerrüt tarihinin belirlenmesine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haciz baskısı altında fazladan ödemek zorunda kaldığı borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle icra tehdidi altında aslında borçlu olmadığı halde fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığını davacının usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığının anlaşılmış bulunmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 17/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”