Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/943 E. 2022/1743 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/943 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1743

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2020
ESAS-KARAR NO : 2020/52 E 2020/269 K

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2019/36429 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, takibe dayanak bononun davalı ile senedin borçlusu arasındaki kira sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere davalıya verildiğini, kendisinin de hem kira sözleşmesinde hem de senette kefil olarak yer aldığını, kira sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borç kalmamış olmasına karşın senedin takibe konu edildiğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı …’in, müvekkilinin “…” adresindeki taşınmazını … isimli bayanla birlikte kiraladıklarını, davaya konu bononun, davacının iddia ettiği gibi teminat senedi olmadığını, böyle bir husus olması halinde zaten kira sözleşmesinde bu bononun teminat için verildiğinin yazılı olarak belirtileceğini, senet üzerinde “nakden” şeklinde, senedin borç vermesi karşılığında düzenlendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından kefil olarak imzalanan dava konusu senedin borç para verilmesi nedeniyle düzenlendiği, senedin kira sözleşmesinin teminatı niteliğinde olduğu iddiasının senetle aynı değerdeki kesin delillerle ispatlanamadığı, davalının yemin beyanının da davacının iddialarının aksini söylediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Senedin kira sözleşmesinin teminatı olarak düzelendiğini, ayrıca iddia edildiği üzere taraflar arasında bir borç verme ilişkisinin olmadığını, mahkemece sunulan kira sözleşmesi ve senedin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilerek tanık dinlenmeksizin eksik araştırma ile hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bononun teminat bonosu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, teminat iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu senedin Alacaklı …, Borçlu …, Kefil …, tanzim tarihi 21.03.2019, ödeme tarihi 25.08.2019 olan, 9.600,00 TL bedelli nakden kaydı yer alan bir kambiyo senedi olduğu anlaşılmıştır.
Davalıya ait … adresindeki mecurun dava dışı keşideci … tarafında aylık 800 TL (yıllık 9.600 TL) bedel ile 21.03.2019 tarihinde kiralanamasına ilişkin kira sözleşmesi fotokopisinin incelenmesinden dava konusu senet ile ilgili herhangi bir bağlantının kurulamadığından mahkemece uyuşmazlığın kambiyo hukuku kapsamında incelenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davacının teminat iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edememiş olmasına, teklif edilen yeminin davalı yanca eda edilmiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 15/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”