Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2020
ESAS-KARAR NO :….
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada Davacı … …A.Ş. vekili; davacı ile davalı arasında 22/03/2016 tarihli sipariş sözleşmesi imzalandığını, buna göre davacı tarafından sözleşme eki listede belirtilen miktar ve özelliklerde hırdavat malzemesinin imali ile davalıya teslimini, davalı tarafından da malzemelerin teslim alınarak sözleşmede belirlenen tutarlarda bedelin ödenmesinin yüklenildiğini, davacı tarafından sözleşme konusu malzemeler imal edilerek 12-13.05.2016 tarihlerinde ihale makamı … yetkililerinin katılımı ile testlerin tamamlandığını, sipariş sözleşmesinde malzemelerin Adana fabrikasında teslim edileceğinin açıkça belirtildiğini, buna göre malzemeleri teslim alma ve nakliye yükümlülüğünün davalı şirkete ait olduğunu, sözleşme konusu malzemeler davalı tarafından … nakil hattı direklerinin montajında kullanıldığından davalının malzemeleri hemen teslim almadığını, kendi işinin ilerleme durumuna göre parti parti malzeme talep ettiğini, davalının 30/09/2016, 04/10/2016 ve 06/11/2016 tarihlerinde partiler halinde malzeme teslim aldığını, söz konusu malzemelere ilişkin davacı tarafından 30/09/2016 tarihli 4.295.20 USD bedelli, 04/10/2016 tarihli 12.536,84 USD bedelli ve 05/11/2016 tarihli 28.078,74 USD bedelli faturalar düzenlenerek davalıya gönderildiğini, söz konusu malzemeler ve faturaların davalı tarafından teslim alındığını, faturanın içeriğine itiraz edilmediğini, sipariş sözleşmesinde ödemenin her parti malzeme tesliminde 90 günlük çekle yapılacağının açıkça yazılı olduğunu, bu açık hükme rağmen malzeme bedeline ilişkin çeklerin davacıya teslim edilmediğini, dolayısı ile ödeme yapılmamış olduğunu, davalıya Ankara 13. Noterliğinin 16/11/2016 tarih 21909 yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiğini davalının eski sözleşmeden gelen bakiye borcunu ödemekle yetindiğini, hırdavat malzemelerine ilişkin 3 fatura kapsamındaki alacağı ödemediğini, gerek teslim edilen malzeme bedelinin ödenmemesini gerekse imal edilen malzemelerin aylardır fabrika sahasında bekletilerek teslim alınmaması üzerine davacı şirket yetkilisinin 21/11/2016 tarihli e posta ile davalıya son kez malzemelerin teslime hazır olduğunu ve teslim alınmasını istediğini, Eylül3 Ekim ve Kasım aylarında teslim edilen ve faturaları düzenlenerek davalı kayıtlarına giren ve ödenmeyen 44.910,28 USD’nin tahsili için icra takibi başlatıldığını, sözleşmenin lafzından ve taraflar arasındaki teslimat şeklinden her bir malzeme tesliminin bir parti sayılacağı ve her bir teslimde 90 günlük çek ile ödeme yapılacağının açıkça anlaşıldığını, çek nakit para gibi bir ödeme aracı olduğundan borçlu tarafından keşide edilerek alacaklıya teslim edildiği anda tedavüle girdiğini ve aynı zamanda alacaklının ticari hesaplarında borçlunun borcunun çek tutarı kadar azaldığını, çekin teslim edildiği anda ödeme yapılmış olduğunu, çekin ilerideki bir tarihte tahsil edilecek bir şekilde verileceğinin kararlaştırılmış olmasının borçluyu o çeki düzenleyerek alacaklıya teslim etme borcundan kurtarmayacağını belirterek davalı tarafından Ankara 8. İcra Müdürlüğüne 2016/23322 esas sayılı takibe yapılan itirazının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalı ……A.Ş. vekili ; davacının davalı şirkete yönelik Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2016/23322 esas sayılı dosyasında 3 faturaya dayanarak toplam 44.910,28 USD alacaklı olduğu iddiasıyla 09/12/2016’da icra takibine geçtiğini, takibe dayanak faturaların taraflar arasındaki 22/03/2016 tarihli sözleşme temelinde teslim edilen malzemelerle ilgili düzenlendiğini, faturalara konu anlaşmanın vade ve ödeme şekli başlıklı maddesinin “her parti malzeme tesliminde 90 günlük çek ile” biçiminde olduğunu malzeme teslim edilmiş ve fatura kesilmiş olsa bile parti malzeme teslimi tamamlanmadan ve parti malzeme tesliminin tamamlanmasından sonra 90 günlük vade dolmadan alacağın muaccel olmayacağını, bu malzemelerinde dahil olduğu parti malzeme teslimi tamamlanmadan ve ayrıca malzeme tesliminin üzerinden 90 günlük vadeler geçmeden yani alacak muaccel hale gelmeden faturaların takibe konu edildiğini, icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini, davacının sözleşmenin vade ve ödeme koşulunu tek taraflı olarak peşin ödeme biçiminde değiştirmeye kalktığını, davalının çek alınmaya yanaşılmayan ve peşin ödeme dayatılan malzeme bedelini parti malzeme teslimi tamamlanmamış olmasına karşın 90 günlük vadesi geldiğinde ödeneceğini belirttiğini ve her bir fatura bedelini de 90 günlük vadesi içinde davacının banka hesabına ödediğini bildirerek davanın reddi ile davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN ….. SAYILI DOSYASINDA
İDDİANIN ÖZETİ
Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/42 esas sayılı davada davacı … …A.Ş. vekili ; davalının davacıya yönelik Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2017/320 esas sayılı dosyasında 29/11/2016 tarihli 283.372,28 USD bedelli faturaya dayanarak 09/01/2017’de icra takibine geçtiğini, davacı tarafından süresinde borca itiraz edildiğini, takibe dayanak faturanın taraflar arasındaki 22/03/2016 tarihli sözleşme temelinde teslim edilmeyen malzemelerle ilgili düzenlendiğini, faturaya konu malzemelerin davacıya teslim edilmemesinin sorumlusunun sözleşmeye aykırı koşullar ileri sürerek teslime engelleyen takip alacaklısı olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmanın 2. maddesinin “her parti malzeme tesliminde 90 günlük çek” biçiminde olduğunu ve 29/11/2016 tarihli faturada belirtilen malzemelere dek alış verişin sözleşmenin bu maddenin temelinde sürmesine karşı takip alacaklısının Ankara 13. Noterliğinden çektiği 16/11/2016 tarih …. sayılı ihtar ile bu ve bir başka sözleşme nedeniyle bakiye borcun ayrıca muaccel hale gelen alacağın olduğu ve iki gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara cevaben Ankara 9. Noterliğinden 21/11/2016 tarih … sayılı ihtarda taraflar arasında 30/09/2016 tarihli cari hesap mutabakat protokolü gerçekleştirildiğini, ödemelerin hiç bir aksama olmaksızın sürdüğünü, diğer sözleşmeden kalan bedeli hesaplarına yatırıldığı, hırdavatlarla ilgili yapılan sözleşmede ödemelerin her parti tesliminde 90 günlük çek ile yapılacağının belirtilmiş olduğu, davalının bakiye ve muaccel hale gelen borcun ödenmesi ve peşin ödeme ısrarını 23/11/2016 tarihli e mailinde sürdürdüğünü, takip alacaklısının sözleşmeye aykırı olarak 283.372,28 USD bedelli faturayı peşin ödemeli olarak kestiğini, faturanın Ankara 63. Noterliğinden çekilen 02/12/2016 tarihli ihtarla iade edildiğini, malzeme tesliminin gerçekleşmemesinin sorumlusunun davalı olduğunu, malzemeler teslim edilmiş olsaydı bile sözleşmeye göre 90 günlük vadesi gelmeyen faturaya dayalı olarak haksız takip yapıldığını belirterek davacının davalıya Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2017/320 esas sayılı takibe konu ettiği alacakla ilgili borcunun bulunmadığının tespitine %20 icra inkar tazminatının davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/42 esas sayılı davada davalı … …A.Ş. vekili ; davacı ile davalı arasında 22/03/2016 tarihli sipariş sözleşmesi imzalandığını, buna göre davalı tarafından sözleşme eki listede belirtilen miktar ve özelliklerde hırdavat malzemesinin imali ile davacıya teslimini, davacı tarafından da malzemelerin teslim alınarak sözleşmede belirlenen tutarlarda bedelin ödenmesinin yüklenildiğini, davacı tarafından sözleşme konusu malzemeler imal edilerek 12-13.05.2016 tarihlerinde ihale makamı … yetkililerinin katılımı ile testlerin tamamlandığını, sipariş sözleşmesinde malzemelerin Adana fabrikasında teslim edileceğinin açıkça belirtildiğini, buna göre malzemeleri teslim alma ve nakliye yükümlülüğünün davacı şirkete ait olduğunu, sözleşme konusu malzemeler davacı tarafından … nakil hattı direklerinin montajında kullanıldığından davacının malzemeleri hemen teslim almadığını, kendi işinin ilerleme durumuna göre parti parti malzeme talep ettiğini, davacının 30/09/2016, 04/10/2016 ve 06/11/2016 tarihlerinde partiler halinde malzeme teslim aldığını, söz konusu malzemelere ilişkin davalı tarafından 30/09/2016 tarihli 4.295.20 USD bedelli, 04/10/2016 tarihli 12.536,84 USD bedelli ve 05/11/2016 tarihli 28.078,74 USD bedelli faturalar düzenlenerek davacıya gönderildiğini, söz konusu malzemeler ve faturaların davacı tarafından teslim alındığını, faturanın içeriğine itiraz edilmemiş olmasın rağmen malzeme bedelleri ödenmediğinden Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2016/23322 esas sayıl dosyası ile takip başlatıldığını, gerek teslim edilen malzemelerin bedelinin ödenmemesi, gerekse imal edilen malzemelerin aylardır fabrika sahasında bekletilerek teslim alınmaması üzerine davalı şirket yetkilisinin 21/11/2016 tarihli e posta ile davacıya son kez malzemelerin teslime hazır olduğunu bildirdiğini ve fabrikadan teslim alınmasının istenildiğini, 23/03/2016 tarihli sipariş sözleşmesinin 9. maddesinde malzemelerin teslime hazır olduğunun alıcıya bildirildiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde teslim alınmaması halinde yüklenicinin fatura düzenleyerek ödeme vadesini başlatma yetkisi bulunduğunun açıkça düzenlendiğini, davalının da sözleşme maddesine uygun şekilde teslim alınmayan kalan malzeme için 29/11/2016 tarihli 283.372,28 USD bedelli faturayı düzenleyerek ödeme vadesini başlattığını, faturanın önceki usullere uygun şekilde davacıya gönderildiğini, davacının sözleşmeye aykırı davranarak faturayı ihtarname ile iade ettiğini, kendilerinin Ankara 13. Noterliğinin 09/12/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile davacıya tekrar sözleşme hükümleri hatırlatılarak teslime hazır bekleyen malzemelerin teslim alınması ve sözleşmeye uygun ödeme yapılmasının talep edildiğini, davacının Ankara 9. Noterliğinin 14/12/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinde faturayı iade ettiğini, davacıya son kez Ankara 13. Noterliğinin 26/12/2016 tarih … yevmiye numarası ihtarname gönderilerek 21/11/2016 tarihli yazıya rağmen malzemelerin bir hafta içerisinde ve devamında teslim alınmadığı, bu nedenle sözleşmeye uygun şekilde bir haftanın sonunda fatura düzenlenerek ödeme vadesinin başlatıldığını, ödemenin sözleşme gereğince teslimden sonra değil teslim anında çekle yapılabileceği, 29/11/2016 tarihinde başlayan ödeme vadesine uygun şekilde çek düzenlenmesi gerektiği, dolayısıyla sözleşmeye uygun şekilde çek vererek hazır bekleyen malzemeleri derhal teslim almalarının ihtar edildiğini, davacının Ankara 9. Noterliğinin 27/12/2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödeme koşullarının tek taraflı değiştirildiğini öne sürerek malzemeleri teslim alamayacağını bildirdiğini, davalının başından itibaren sözleşme düzenlemelerine uygun davrandığını, sözleşmenin lafzından ve taraflar arasındaki teslimat şeklinden her bir malzeme tesliminin bir parti sayılacağı ve her bir teslimde 90 günlük çek ile ödeme yapılacağının açıkça anlaşıldığını, çekin ilerideki bir tarihte tahsil edilecek bir şekilde verileceğinin kararlaştırılmış olmasının borçluyu o çeki düzenleyerek alacaklıya teslim etme borcundan kurtarmayacağını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/1019 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
İDDİANIN ÖZETİ
Birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1019 esas sayılı davada davacı … …A.Ş. vekili ; davalının davacı şirkete yönelik Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2016/23322 esas sayılı dosyasında 3 faturaya dayanarak toplam 44.910,28 USD alacaklı olduğu iddiasıyla 09/12/2016’da icra takibine geçtiğini, takibe dayanak faturaların taraflar arasındaki 22/03/2016 tarihli sözleşme temelinde teslim edilen malzemelerle ilgili düzenlendiğini, faturalara konu anlaşmanın vade ve ödeme şekli başlıklı maddesinin “her parti malzeme tesliminde 90 günlük çek ile” biçiminde olduğunu malzeme teslim edilmiş ve fatura kesilmiş olsa bile parti malzeme teslimi tamamlanmadan ve parti malzeme tesliminin tamamlanmasından sonra 90 günlük vade dolmadan alacağın muaccel olmayacağını, bu malzemelerinde dahil olduğu parti malzeme teslimi tamamlanmadan ve ayrıca malzeme tesliminin üzerinden 90 günlük vadeler geçmeden yani alacak muaccel hale gelmeden faturaların takibe konu edildiğini belirterek davalının Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2016/23322 esas sayılı dosyasına konu alacağın takip ve dava tarihi itibariyle vadesi gelmediğinden bu tarihler itibariyle davacının davalıya takibe konu faturalar nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine %20 icra inkar tazminatının davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1019 esas sayılı davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 22/03/2016 tarihli sipariş sözleşmesi imzalandığını, buna göre davacı tarafından sözleşme eki listede belirtilen miktar ve özelliklerde hırdavat malzemesinin imali ile davalıya teslimini, davalı tarafından da malzemelerin teslim alınarak sözleşmede belirlenen tutarlarda bedelin ödenmesinin yüklenildiğini, davacı tarafından sözleşme konusu malzemeler imal edilerek 12-13.05.2016 tarihlerinde ihale makamı … yetkililerinin katılımı ile testlerin tamamlandığını, sipariş sözleşmesinde malzemelerin Adana fabrikasında teslim edileceğinin açıkça belirtildiğini, buna göre malzemeleri teslim alma ve nakliye yükümlülüğünün davalı şirkete ait olduğunu, sözleşme konusu malzemeler davalı tarafından … nakil hattı direklerinin montajında kullanıldığından davalının malzemeleri hemen teslim almadığını, kendi işinin ilerleme durumuna göre parti parti malzeme talep ettiğini, davalının 30/09/2016, 04/10/2016 ve 06/11/2016 tarihlerinde partiler halinde malzeme teslim aldığını, söz konusu malzemelere ilişkin davacı tarafından 30/09/2016 tarihli 4.295.20 USD bedelli, 04/10/2016 tarihli 12.536,84 USD bedelli ve 05/11/2016 tarihli 28.078,74 USD bedelli faturalar düzenlenerek davalıya gönderildiğini, söz konusu malzemeler ve faturaların davalı tarafından teslim alındığını, faturanın içeriğine itiraz edilmediğini, davacı ile davalı arasında 22/03/2016 tarihli sipariş sözleşmesi imzalandığını, buna göre davacı tarafından sözleşme eki listede belirtilen miktar ve özelliklerde hırdavat malzemesinin imali ile davalıya teslimini, davalı tarafından da malzemelerin teslim alınarak sözleşmede belirlenen tutarlarda bedelin ödenmesinin yüklenildiğini, davacı tarafından sözleşme konusu malzemeler imal edilerek 12-13.05.2016 tarihlerinde ihale makamı … yetkililerinin katılımı ile testlerin tamamlandığını, sipariş sözleşmesinde malzemelerin Adana fabrikasında teslim edileceğinin açıkça belirtildiğini, buna göre malzemeleri teslim alma ve nakliye yükümlülüğünün davalı şirkete ait olduğunu, sözleşme konusu malzemeler davalı tarafından … nakil hattı direklerinin montajında kullanıldığından davalının malzemeleri hemen teslim almadığını, kendi işinin ilerleme durumuna göre parti parti malzeme talep ettiğini, davalının 30/09/2016, 04/10/2016 ve 06/11/2016 tarihlerinde partiler halinde malzeme teslim aldığını, söz konusu malzemelere ilişkin davacı tarafından 30/09/2016 tarihli 4.295.20 USD bedelli, 04/10/2016 tarihli 12.536,84 USD bedelli ve 05/11/2016 tarihli 28.078,74 USD bedelli faturalar düzenlenerek davalıya gönderildiğini, söz konusu malzemeler ve faturaların davalı tarafından teslim alındığını, faturanın içeriğine itiraz edilmediğini, sipariş sözleşmesinde ödemenin her parti malzeme tesliminde 90 günlük çekle yapılacağının açıkça yazılı olduğunu, bu açık hükme rağmen malzeme bedeline ilişkin çeklerin davacıya teslim edilmediğini, dolayısı ile ödeme yapılmamış olduğunu, davalıya Ankara 13. Noterliğinin 16/11/2016 tarih 21909 yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiğini davalının eski sözleşmeden gelen bakiye borcunu ödemekle yetindiğini, hırdavat malzemelerine ilişkin 3 fatura kapsamındaki alacağı ödemediğini, gerek teslim edilen malzeme bedelinin ödenmemesini gerekse imal edilen malzemelerin aylardır fabrika sahasında bekletilerek teslim alınmaması üzerine davacı şirket yetkilisinin 21/11/2016 tarihli e posta ile davalıya son kez malzemelerin teslime hazır olduğunu ve teslim alınmasını istediğini, Eylül 3 Ekim ve Kasım aylarında teslim edilen ve faturaları düzenlenerek davalı kayıtlarına giren ve ödenmeyen 44.910,28 USD’nin tahsili için icra takibi başlatıldığını, sözleşmenin lafzından ve taraflar arasındaki teslimat şeklinden her bir malzeme tesliminin bir parti sayılacağı ve her bir teslimde 90 günlük çek ile ödeme yapılacağının açıkça anlaşıldığını, çek nakit para gibi bir ödeme aracı olduğundan borçlu tarafından keşide edilerek alacaklıya teslim edildiği anda tedavüle girdiğini ve aynı zamanda alacaklının ticari hesaplarında borçlunun borcunun çek tutarı kadar azaldığını, çekin teslim edildiği anda ödeme yapılmış olduğunu, çekin ilerideki bir tarihte tahsil edilecek bir şekilde verileceğinin kararlaştırılmış olmasının borçluyu o çeki düzenleyerek alacaklıya teslim etme borcundan kurtarmayacağını, davacının tüm ihtarlara rağmen borcunu ödemeye yanaşmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/109 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
İDDİANIN ÖZETİ
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/109 esas sayılı davada davacı …… A.Ş. vekili; davacı ile davalı arasında 22/03/2016 tarihli sipariş sözleşmesi imzalandığını, buna göre davacı tarafından sözleşme eki listede belirtilen miktar ve özelliklerde hırdavat malzemesinin imali ile davalıya teslimini, davalı tarafından da malzemelerin teslim alınarak sözleşmede belirlenen tutarlarda bedelin ödenmesinin yüklenildiğini, davacı tarafından sözleşme konusu malzemeler imal edilerek 12-13.05.2016 tarihlerinde ihale makamı … yetkililerinin katılımı ile testlerin tamamlandığını, sipariş sözleşmesinde malzemelerin Adana fabrikasında teslim edileceğinin açıkça belirtildiğini, buna göre malzemeleri teslim alma ve nakliye yükümlülüğünün davalı şirkete ait olduğunu, sözleşme konusu malzemeler davalı tarafından … nakil hattı direklerinin montajında kullanıldığından davacının malzemeleri hemen teslim almadığını, kendi işinin ilerleme durumuna göre parti parti malzeme talep ettiğini, davalının 30/09/2016, 04/10/2016 ve 06/11/2016 tarihlerinde partiler halinde malzeme teslim aldığını, söz konusu malzemelere ilişkin davacı tarafından 30/09/2016 tarihli 4.295.20 USD bedelli, 04/10/2016 tarihli 12.536,84 USD bedelli ve 05/11/2016 tarihli 28.078,74 USD bedelli faturalar düzenlenerek davalıya gönderildiğini, söz konusu malzemeler ve faturaların davalı tarafından teslim alındığını, faturanın içeriğine itiraz edilmemiş olmasın rağmen malzeme bedelleri ödenmediğinden Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2016/23322 esas sayıl dosyası ile takip başlatıldığını, gerek teslim edilen malzemelerin bedelinin ödenmemesi, gerekse imal edilen malzemelerin aylardır fabrika sahasında bekletilerek teslim alınmaması üzerine davacı şirket yetkilisinin 21/11/2016 tarihli e posta ile davalıya son kez malzemelerin teslime hazır olduğunu bildirdiğini ve fabrikadan teslim alınmasının istenildiğini, 23/03/2016 tarihli sipariş sözleşmesinin 9. maddesinde malzemelerin teslime hazır olduğunun alıcıya bildirildiği tarihten itibaren bir hafta içerisinde teslim alınmaması halinde yüklenicinin fatura düzenleyerek ödeme vadesini başlatma yetkisi bulunduğunun açıkça düzenlendiğini, davacının da sözleşme maddesine uygun şekilde teslim alınmayan kalan malzeme için 29/11/2016 tarihli 283.372,28 USD bedelli faturayı düzenleyerek ödeme vadesini başlattığını, faturanın önceki usullere uygun şekilde davalıya gönderildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranarak faturayı ihtarname ile iade ettiğini, kendilerinin Ankara 13. Noterliğinin 09/12/2016 tarih …. yevmiye numaralı ihtarname ile davalıya tekrar sözleşme hükümleri hatırlatılarak teslime hazır bekleyen malzemelerin teslim alınması ve sözleşmeye uygun ödeme yapılmasının talep edildiğini, davalının Ankara 9. Noterliğinin 14/12/2016 tarih 16690 yevmiye numaralı ihtarnamesinde faturayı iade ettiğini, davalıya son kez Ankara 13. Noterliğinin 26/12/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek 21/11/2016 tarihli yazıya rağmen malzemelerin bir hafta içerisinde ve devamında teslim alınmadığı, bu nedenle sözleşmeye uygun şekilde bir haftanın sonunda fatura düzenlenerek ödeme vadesinin başlatıldığını, ödemenin sözleşme gereğince teslimden sonra değil teslim anında çekle yapılabileceği, 29/11/2016 tarihinde başlayan ödeme vadesine uygun şekilde çek düzenlenmesi gerektiği, dolayısıyla sözleşmeye uygun şekilde çek vererek hazır bekleyen malzemeleri derhal teslim almalarının ihtar edildiğini, davalının Ankara 9. Noterliğinin 27/12/2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödeme koşullarının tek taraflı değiştirildiğini öne sürerek malzemeleri teslim alamayacağını bildirdiğini, davacının başından itibaren sözleşme düzenlemelerine uygun davrandığını, sözleşmenin lafzından ve taraflar arasındaki teslimat şeklinden her bir malzeme tesliminin bir parti sayılacağı ve her bir teslimde 90 günlük çek ile ödeme yapılacağının açıkça anlaşıldığını, çekin ilerideki bir tarihte tahsil edilecek bir şekilde verileceğinin kararlaştırılmış olmasının borçluyu o çeki düzenleyerek alacaklıya teslim etme borcundan kurtarmayacağını, malzemeyi teslim alan borçlu davanın teslim aldığı malzeme tutarı kadar çeki derhal keşide ederek davacı şirkete vermesinin sözleşme gereği zorunluluk olduğunu belirterek Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2017/320 esas sayılı takibe davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/109 Esas sayılı davada davalı ……A.Ş. vekili ; davacının davalıya yönelik Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2017/320 esas sayılı dosyasında 29/11/2016 tarihli 283.372,28 USD bedelli faturaya dayanarak 09/01/2017’de icra takibine geçtiğini, kendilerince Ankara 7. ATM 2017/42 esas sayılı davada borçlu bulunmadıklarının tespiti istemiyle dava açıldığını, takibe dayanak faturanın taraflar arasındaki 22/03/2016 tarihli sözleşme temelinde teslim edilmeyen malzemeler için düzenlenmiş olduğunu, faturaya konu malzemelerin davalıya teslim edilmemesinin sorumlusunun sözleşmeye aykırı koşullar ileri sürerek teslime engelleyen takip alacaklısı olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmanın 2. maddesinin “her parti malzeme tesliminde 90 günlük çek” biçiminde olduğunu ve 29/11/2016 tarihli faturada belirtilen malzemelere dek alış verişin sözleşmenin bu maddesi temelinde sürmesine karşın takip alacaklısının Ankara 13. Noterliğinden çektiği 16/11/2016 tarih … sayılı ihtar ile bu ve bir başka sözleşme nedeniyle bakiye borcun ayrıca muaccel hale gelen alacağın olduğu ve iki gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara cevaben Ankara 9. Noterliğinden 21/11/2016 tarih .. sayılı ihtarda taraflar arasında 30/09/2016 tarihli cari hesap mutabakat protokolü gerçekleştirildiğini, ödemelerin hiç bir aksama olmaksızın sürdüğünü, diğer sözleşmeden kalan bedeli hesaplarına yatırıldığı, hırdavatlarla ilgili yapılan sözleşmede ödemelerin her parti tesliminde 90 günlük çek ile yapılacağının belirtilmiş olduğunu, davacının bakiye ve muaccel hale gelen borcun ödenmesi ve peşin ödeme ısrarını 23/11/2016 tarihli e mailinde sürdürdüğünü, takip alacaklısının sözleşmeye aykırı olarak 283.372,28 USD bedelli faturayı peşin ödemeli olarak kestiğini, faturanın Ankara 63. Noterliğinden çekilen 02/12/2016 tarihli ihtarla iade edildiğini, malzeme tesliminin gerçekleşmemesinin sorumlusunun davacı olduğunu, malzemeler teslim edilmiş olsaydı bile sözleşmeye göre 90 günlük vadesi gelmeyen faturaya dayalı olarak haksız takip yapıldığını bildirerek davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece asıl davada davacı ….. sözleşme kapsamında davalı adına 30/09/2016 tarihli 4.295.20 USD bedelli, 04/10/2016 tarihli 12.536,84 USD bedelli ve 05/11/2016 tarihli 28.078,74 USD bedelli faturalar düzenlenerek fatura içeriği malların ve faturaların davalıya teslim edildiği halde sözleşmede ön görülen 90 günlük çek ile ödeme ediminin davalı tarafından yerine getirilmediğini belirterek bu üç faturaya dayalı toplam 44.910,28 USD alacağın tahsili yönünde başlatılan Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2016/23322 esas sayılı ilamsız takibe 22/12/2016 tarihinde açtığı dava ile itirazın iptali talebinde bulunduğu, birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1019 esas sayılı, davacı … … .. tarafından 26/12/2016 tarihinde açılan dava ile aynı takibe yönelik davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiş olmakla menfi tespit davasında ileri sürülen hususlar daha önce açılmış olan itirazın iptali davasına cevap kapsamında ileri sürülerek mahkemece değerlendirilebileceği, itirazın iptali davasından daha sonra açılmış olan menfi tespit davasında davacının hukuki yararının bulunmadığı, birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1019 esas sayılı esas sayılı davasının HMK 114-1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Asıl davada takibe konu edilen her üç faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu gibi faturaların içeriği malzemelerin davalıya teslim edildiği hususunun davalının kabulünde olduğu, uyuşmazlığın ise bu fatura bedellerinin ödeme şeklinden kaynaklandığı,
Taraflar arasında imzalanan 22/03/2016 tarihli sözleşmede ödemenin her parti tesliminde 90 günlük çek ile yapılacağı ön görülmüş olmakla yapılan bilirkişi incelemesinde takibe konu edilen faturalardan daha önce aynı sözleşme kapsamında düzenlenen faturaların beş ayrı grup halinde vadeli çeklerle ödemelerinin yapılmış olduğu, beşinci dönem çekle yapılan son ödemelerin 21/09/2016 tarihi ile 29/11/2016 tarihleri arasında düzenlenmiş olan faturala ilişkin olduğu görülmekle takibe konu edilen 30/09/2016 tarihli, 04/10/2016 tarihli ve 05/11/2016 tarihli faturaların bu dönem içerisinde bulunmasına rağmen sözleşmede ön görülen şekilde 90 gün vadeli çek verilmek suretiyle fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmemiş olduğu, bilirkişi incelemesinde bu fatura bedellerini kapsayacak şekilde gerek 09/12/2016 takip tarihi ve gerekse 22/12/2016 dava tarihinden sonra olmak üzere 29/12/2016, 02/01/2017 ve 02/02/2017 tarihlerinde toplam 55.939,25 USD davalı tarafından davacıya banka havalesiyle ödeme yapıldığı tespit edilerek bu ödemelerin fatura tarihlerinden itibaren 90 günlük vade içerisinde olduğundan takip tarihinde alacağın muaccel olmadığı kabul edilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinde en son teslim edilen malzemelere ilişkin düzenlenmiş olan takibe konu faturalar yönünden davalının sözleşme gereği edimini 90 gün vadeli çek vermek suretiyle yerine getirmesi gerektiği halde takip tarihi itibariyle bu edimini yerine getirmediğinin anlaşıldığı, bu kapsamda takip tarihi itibariyle alacağın muaccel olduğu, davalı tarafından takip tarihinden ve dava tarihinden sonra banka havalesi ile yapılan ödemelerin ancak icra müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınabileceği, kanıtlanan asıl davanın kabulüne.
Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/42 esas sayılı davasında davacı alıcı … … … tarafından 29/11/2016 tarihli 283.372,28 USD bedelli faturaya dayalı olarak başlatılan Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2017/320 esas sayılı ilamsız takip nedeniyle menfi tespit talebinde bulunmuş, bu davadan daha sonra … .. A.Ş tarafından açılan Ankara 1. ATM 2017/109 esas sayılı davada ise aynı takip dosyasına yönelik davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir.
Satıcı … … A.Ş 22/03/2016 tarihli sözleşme kapsamında alıca … A.Ş’den teslim alınması yazılı olarak istenilen ancak teslim alınmayan ve satıcının fabrikasında bekletilen malzemeler nedeniyle sözleşmenin 9. maddesi kapsamında fatura düzenlendiğini ve fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle takip başlatıldığını ileri sürmüş alıcı … A.Ş ise takibe konu faturadaki malzemelerin satıcı tarafından sözleşmeye aykırı koşullar ileri sürülerek teslim alınmasının engellendiğini, sözleşmede ön görülen her parti malzeme tesliminde 90 günlük çek ile ödeme koşuluna uyulmadığını, peşin ödeme talep edildiğinden alacağın muaccel olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
22/03/2016 tarihli sözleşmede malzemelerin satıcının Adana fabrikasında teslim edileceği ve her parti tesliminde 90 günlük çek ile ödeme yapılacağı kabul edilmiş olup takibe konu edilen 29/11/2016 tarihli faturanın sözleşme kapsamında düzenlenmiş olan son fatura olduğu ve bu fatura içeriği malzemelerin sözleşme gereği teslimi gereken son grup malzemeler olduğu dosya içeriği ve taraf beyanlarından anlaşıldığı, sözleşmenin 9. maddesinde ise sipariş edilen malzemelerin hazır edildiğine dair bilginin alıcıya yazılı olarak ulaştırıldıktan sonra alıcının malzemeleri bir hafta içinde teslim almadığı takdirde yüklenicinin faturalama yaparak ödeme vadesini başlatma hakkına sahip olduğu, taraflar arasındaki e posta yazışmalarının tetkikinde satıcı … … A.Ş tarafından alıcı … A.Ş’ne gönderilen 21/11/2016 tarihli e postada 22/03/2016 tarihli siparişin sevk için hazır olduğu ödemesini yaparak malzemelerin teslim alınmasının istenildiği, … A.Ş tarafından … A.Ş ‘ne gönderilen aynı tarihli e postada ise kalan ikinci parti hırdavatın imalatının tamamlandığı ve sevk edilmeye hazır durumda olduğu ifade edilen hırdavatların aşağıda belirtilen miktarda ve belirtilen şantiye adreslerine gönderilmesi ödemelerin sözleşmede belirtildiği gibi her parti tesliminde 90 günlük çek ile yapmayı sürdüreceklerinin ifade edildiği, … A.Ş tarafından gönderilen 23 Kasım 2016 tarihli e postada ise malzemelerin teslim yerinin Adana’daki fabrikaları olduğu, ürünlerin fabrika sahasında teslim edileceği, 22/03/2016 tarihli sözleşme kapsamında teslim edilen malzemelerin ödemelerinin halen yapılmamış olduğunun belirtildiği, ……24/11/2016 tarihli e postasında ise siparişlerini sözleşme temelinde yerine getirmeye davet ettiklerinin ifade edildiği, taraflar arasındaki 22/03/2016 tarihli sözleşmeye konu son parti malzemenin sözleşmede ön görüldüğü şekilde satıcının fabrikasında teslim için hazır olduğu, ödemesinin yapılarak teslim alınması yönünde satıcı tarafından alıcıya gönderilen 21 Kasım 2016 tarihli e posta ile sözleşmenin 9. maddesinde ön görülen alıcıya malzemelerin hazır olduğunun yazılı olarak ulaştırılması koşulunun yerine getirildiği, e postada belirtilen “ödemesini yaparak” ifadesinin peşin ödeme olarak nitelendirilemeyeceği, 90 gün vadeli çek teslimi ile ödeme yapma koşulunun yerine getirilmiş olacağı, alıcı tarafından aynı tarihli e postada malzemelerin şantiye adreslerine gönderilmesi talebinin sözleşmede ön görülen teslim şekline uygun olmadığı, bu kapsamda sözleşmenin 9. maddesi gereğince malzemelerin hazır olduğuna dair bilginin alıcıya yazılı olarak ulaştırıldıktan sonra bir hafta içinde teslim alınmadığı takdirde yüklenicinin fatura düzenleyerek ödeme vadesini başlatmasına ilişkin koşulun gerçekleştiği mahkememizce kabul edilmiş bu kapsamda satıcı … A.Ş tarafından 21 Kasım 2016 tarihinden itibaren bir haftalık sürenin sonunda 29/11/2016 tarihinde teslim alınmayan mallara ilişkin fatura düzenleyerek sözleşmede öngörülen 90 günlük ödeme vadesini başlatabileceği, bilirkişi incelemesinde takip tarihi itibariyle 29/11/2016 tarihli fatura bedeli dahil … A.Ş’nin … A.Ş’den 337.296,01 USD alacağının bulunduğu, takipten sonra ve keza davadan sonra yapılan ödemelerin en son tarihli dava konusu 29/11/2016 tarihli faturaya mahsuben yapılmadığı, daha önceki tarihli faturalara istinaden yapılan ödemelerden sonra takibe konu 29/11/2016 tarihli 283.372,28 USD bedelli faturayı kapsayacak şekilde satıcı … A.Ş’nin alıcı … A.Ş’den 298.188,80 USD alacağının bulunduğu tespit edilmiş ise de sözleşmenin 9. maddesi kapsamında teslim alınmayan malzemelere ilişkin fatura düzenlenerek ödeme vadesinin 29/11/2016 tarihinde başlatıldığı, alacağın ancak 90 günlük vadenin sonunda muaccel hale geleceği bu kapsamda fatura tarihine 90 gün ilavesi ile 27/02/2017 tarihinde alacak muaccel olduğu halde 29/11/2016 tarihli faturanın 09/01/2017 tarihinde Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2017/320 esas sayılı takibine konu edildiği, bu kapsamda takip tarihi itibariyle ve keza 17/01/2017 menfi tespit dava tarihi itibariyle takibe konu alacağın istenebilir olmadığı anlaşıldığından itirazın iptali davasından daha önce … A.Ş tarafından açılmış olan ve kanıtlanan menfi tespit davasının kabulüne, takip tarihi itibariyle ve hatta 10/02/2017 dava tarihi itibariyle muaccel olmayan alacağa ilişkin yapılan ilamsız takibe dayalı olarak açılan itirazın iptali davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl Davada Davacı Birleşen Davalarda Davacı/Davalı: …. … vekili; sözleşmede ödemenin vadeye bağlanmadığını ve alıcı tarafından teslim anında çekle ödeme yapılması gerektiğini, ancak hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, bir an için vade olduğu düşünülse dahi alıcının peşinen malzemeyi teslim almayacağını ve ödeme yapmayacağını bildirmesi karşısında herhangi bir vadenin beklenmesi gerektiğinden söz edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda, müvekkil şirketin takip tarihinde davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmesine rağmen, itirazın iptali talebinin reddi ve menfi tespit talebinin kabulü yönünde karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkil şirketin takip tarihinde davalıdan (dava konusu fatura tutarından daha fazla) alacaklı bulunduğunu, söz konusu bilirkişi raporu mahkeme tarafından yeterli bulunup hükme esas alındığına göre takip tarihi itibariyle müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğu ve icra takibi yapmakta haklı olduğu davalının müvekkil şirkete borçlu olmadığının tespiti yönünde hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğunu, hukuka aykırı olduğunu, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/42 E. Sayılı davanın kabulüne, birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/109 E. Sayılı davanın kabulüne karar karar verilmesini istemiştir.
II-)Davalı birleşen davacı vekili; davacının tek taraflı sözleşmenin vade ve ödeme şeklini peşin ödeme olarak değiştiremeyeceğini, henüz ödeme günü gelmeden takibe girişildiğini, malzemelerin gönderildiği ve faturanın kesildiği tarih esas alınarak değil, birinci parti malzeme tesliminin bittiği ve çeklerin verildiği 18/07/2016 tarihinden itibaren ortalama 90 gün vadeli sözleşmeye aykırı peşin ödeme koşulu dayatılarak takip başlatıldığı, birleşen davada Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/42 esas sayılı dosyasından tazminata karar verilmemesinin hatalı olduğunu, bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak asıl davanın reddine ve reddedilen dava yönünden lehe tazminata karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; tarafalar arasındaki sözleşme uyarınca takibe ve davaya konu faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava; taraflar arasındaki hurda alış veriş ticareti kapsamında faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine, birleşen davada aynı faturalara dayalı menfi tespit davası birleşen menfi tespit davasında ise alacağın henüz muaccel olmadığı istenebilirlik koşullarının gerçekleşmediği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, özelikle benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasındaki hırdavat malzemesi alımı ve satımı konusundaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen kayıtların birbirini doğruladığı, asıl davada malların teslim edildiği faturaların düzenlendiği takip tarihi itibariyle alacağın muaccel olduğu, birleşen menfi tespit davasına konu alacağın ise henüz istenebilir olmadığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Asıl dava yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.789,83TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.697,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.092,58TL harcın istinaf eden davalı … … alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/42 Esas sayılı dosyası yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 73.053,92TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 18.263,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 54.790,44TL harcın istinaf eden davalı … … alınarak Hazineye irat kaydına,
c)Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/109 Esas sayılı dosyası yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın istinaf eden davacı … … alınarak Hazineye irat kaydına,
ç)Birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/42 Esas sayılı dosyası yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar ve ilam harcının, peşin alınan 445,80TL harçtan mahsubu ile bakiye 265,90TL harcın istinaf eden davacı … … iadesine
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 20/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
e-imzalıdır
e-imzalıdır
e-imzalıdır
e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”