Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/928 E. 2022/1958 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/928 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1958

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/421 E 2019/914 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin elektrik satım sözleşmesini konu alan faturadan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2018/744229 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı şirket tarafından kendilerine gönderilen 07/08/2017 tarih ve 201/281 sayılı yazıda “01/08/2018 tarihi itibari ile portföyümüzden çıkış işleminiz yapılmıştır” ifadeleri ile aralarındaki satış sözleşmesinin sona erdirildiğini, … tarafından bir elektrik dağıtım şirketi ile sözleşme yapmaları gerektiği bilgisinin verilmesi üzerine 01/08/2017 tarihi başlangıç kabul edilerek … ile sözleşme yapıldığını, icra takibine ve huzurdaki davaya konu olan faturanın düzenlendiği tarihte davacı şirket ile aralarında davacı şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi nedeniyle sözleşme bulunmadığını, 29/07/2017 – 07/09/2017 tarihleri arasında kullanılan elektriğin … tarafından okunduğunu, 2866,203 KWH (KiloWattSaat) elektrik kullanıldığını, bunun geçmiş yıllar ve aylarla da benzer bir kullanım olduğunu, davacı şirketin aralarındaki sözleşmeyi sonlardırmasına rağmen Ağustos dönemine ilişkin olarak 5.267,67 TL fatura ücretini talep ettiğini, faturadaki kullanamın 12.510,34 KWH olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ile … arasında 23.12.2016 tarihli 1.1.2017 tarihinden geçerli olmak üzere 2 yıl süreli sözleşme yapıldığı, 1.1.2017 tarihinde aboneliğin … portföyüne geçişe ilişkin satış sözleşmesinin sona erdirildiği, dava konusu faturanın hatalı düzenlendiği, Ağustos ayı tüketimin tespit olmadığından yaklaşık olarak hesaplandığı, alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Takip konusunun dava dışı … tarafından müvekkiline faturalandırılarak tahsil edilen meblağın, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisi içerisinde davalıdan tahsiline ilişkin olduğu, Mahkemece uyuşmazlığın bu kapsamda çözümlenmediği, bilirkişi raporuna süresi içerisinde gerekçeleri de belirtilmek suretiyle itiraz edildiği, ancak Mahkemece …’a müzekkere yazılarak düzeltmeye konu miktarın tespit edilerek bilirkişiden ek rapor alınmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, yaklaşık hesaplama yapılmasının doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki elektrik satım sözleşmesi kapsamında davacının alacaklı olup olmadığı ve var ise kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, elektrik satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2016/8117 E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhinde 07.05.2015 tarihli cari hesap alacağına dayalı olarak 7.008,34 TL asıl, 685,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.693,81 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresi içerisinde alacaklıya ödeme emrinde belirtilen şekilde ve muaccel hale gelmiş bir borcunun bulunmadığını belirterek borcun tamamına, faize ve diğer ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacının usulüne uygun olarak tuttuğu söz konusu ticari dönem ( 2014-2015 yılı) defterlerinin lehine delil özelliği taşıdığını, davalı ile aralarındaki ticari faaliyetin cari hesap şeklinde yürütüldüğünü, incelenen tüm defter ve belgelerde 10.07.2015 tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.008,34 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunun tespit edildiği, yine davacının davalıya gönderdiği malların sevk irsaliyeli faturalar karşılığında kargo ile gönderildiğini, kargo ile gönderilen irsaliyeli faturaların davacının yevmiye defterinde kayıtlı olduğunun tespit edildiğini ve borç bakiyesinin de kesilen bu bakiyelerden dolayı oluştuğunu, ayrıca faturalara karşı itiraz edildiğini gösteren herhangi bir belgenin ve de borcun ödendiğini gösteren makbuz veya dekontun bulunmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı yanca taraflar arasındaki elektrik satım sözleşmesi kapsamında geriye dönük düzeltme kapsamında tahakkuk ettirilen alacağın tahsili talebi ile icra takibi yapıldığı, davalı yanın süresi içerisinde itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yapılmış ve 01.10.2019 tarihli oranlama suretiyle hesaplama yapılan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından rapora süresi içerisinde gerekçeleri de gösterilmek suretiyle itiraz edilmiş olup, mahkemece bu itirazlar değerlendirilmeksizin davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda …’a müzekkere yazılarak düzeltmeye konu net tüketim miktarı ve tahakkuk ettirilen düzeltme miktarı tespit edilerek ek rapor alınması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile oransal ve yaklaşık hesaplamayı içeren denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle karar verilmesi doğru değildir.
Bu durumda, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/421Esas, 2019/914Karar ve 11/12/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatırana İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”