Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/866 E. 2022/1946 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/866 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1946

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2020
ESAS-KARAR NO : 2018/74 E 2020/23 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan bakiye kalan alacağının tahsili amacıyla Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2017/2055 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında yazılı olmayan anlaşma üzerine hazır betonun metre küp fiyatının KDV dahil 110,00 TL olarak belirlendiğini, davacı tarafın düzenlediği faturalarda anlaşmaya aykırı biçimde metre küp beton birim fiyatının 115,00 TL + KDV olarak talep ettiğini, bunun taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya aykırı olduğunu, gösterdikleri sahaya dökülen beton miktarı konusu tartışmalı olduğu gibi, aynı saha içerisinde dava dışı … şirketine ait işletmede yer almakta olup, beton bedelinin bir kısmının bu şirket tarafından ödendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının temin ettiği hazır beton bedelinin (110,00 TL x 342,000 metre küp = 37.620,00 TL) 37.620,00 TL olduğu, davalının kabulünde olan davacı ödemesi 17.000,00 TL olup, bu miktar iş bedelinden mahsup edildiğinde davacının davalıdan olan alacağının (37.620,00 TL – 17.000,00 TL = 20.620,00) 20.620,00 TL olduğu, somut olayda icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece müvekkilinin kiracısı olan dava dışı ……Ltd. Şti. tarafından davacı lehine keşide edilen ve davacı yanca tahsil edilen çek bedellerinin tespit edilen alacak miktarından düşülmemesinin doğru olmadığı, davacının takibinde kötüniyetli olduğu,
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece müvekkilinin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu hususunun gözden kaçırıldığı, öncelikle piyasa araştırılması yapıldıktan sonra mahkemece davalının kabul ettiği miktar üzerinden birim fiyat belirlemesinin doğru olmadığı, icra inkar tazminatı taleplerinin reddinin de hatalı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile kötüniyet ve icra inkar tazminatı talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2017/50559 Esas sayılı icra takibinin incelenmesinden 30.291,45 TL asıl alacak ve 962,89 TL işlemiş faizin davacı tarafından tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız takip yoluyla icra takibi yapıldığı, ödeme emri 15/11/2017 tarihinde tebliğ edilen davalının 21/11/2017 tarihli itirazı üzerine icra takibinin durduğu, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf davalının talebi üzerine gösterilen alana hazır beton döktüklerini, sözlü anlaşma uyarınca hazır beton birim fiyatının 115,00 TL + KDV olduğunu, bu miktarı esas alarak fatura düzenlediklerini, davalı tarafından yapılan 17.000,00 TL ödeme sonrası bakiye alacaklarının 30.291,45 TL olduğunu ileri sürmektedir. Davalı taraf ise yazılı olmayan anlaşmanın varlığını kabul etmekle birlikte, hazır beton birim fiyatının KDV dahil 110,00 TL olduğunu, sahaya dökülen beton miktarı konusunda uyuşma olmadığı gibi beton bedelinin tamamının kendilerinden talep edilemeyeceğini, aynı zamanda kiracıları olan … şirketinin de dökülen beton bedelleri nedeni ile ödeme yaptığını, bu şirketin yaptığı ödemelerinde icra takibine konu edilen borçtan mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmektedir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı için davacının icra takibinin dayanağı olan faturalarda belirtilen miktar kadar hazır betonu davalının gösterdiği alana taşıdığını, hazır betonun metre küp birim fiyatının 115,00 TL + KDV olduğunu, sonuç olarak kabul ettikleri toplam 17.000,00 TL ödeme dışında davacıdan icra takibi ile talep edilen kadar alacaklı olduklarını kanıtlaması gerekmektedir.
Davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 28/01/2019 tarihli raporda davacı alacağının dayanağı olan faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının davacıya borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 17/04/2019 tarihli raporda ise iki adet hazır beton satışını konu alan fatura bedelinin 47.291,45 TL olduğu, davalının toplam 17.000,00 TL ödemesi olup sonuç olarak davacı alacağının icra takibi ile talep edilen miktar kadar olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yanca dosya kapsamında birim fiyatın iddia ettiği gibi 115,00 TL + KDV olduğu hususu ispat edilememiş olup, her ne kadar Mahkemece birim fiyat araştırması yapılmış ise de birim fiyatın davalının kabulünde olan KDV dahil 110,00 TL olarak belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı yanca faturalarda yer alan teslim edilen beton miktarına da itiraz edilmiş olup, teslim olgusu usulüne uygun delillerle dosya kapsamında ispat edilememiş olduğundan ve beton teslimi her iki yanında kabulünde olduğundan Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrasında 342,073 metre küp betonun davacı tarafından davalıya teslim edildiği kabul edilmiştir. Taraflarca açıkça istinaf dilekçelerinde mahkemece kabul edilen bu metrekübe itiraz edilmemiştir.
Bu kabuller sonrası davacının temin ettiği hazır beton bedelinin (110,00 TL x 342,000 metre küp = 37.620,00 TL) 37.620,00 TL olduğu, davalının kabulünde olan davacı ödemesi 17.000,00 TL olup, bu miktar iş bedelinden mahsup edildiğinde davacının davalıdan olan alacağının (37.620,00 TL – 17.000,00 TL = 20.620,00) 20.620,00 TL olduğu hesaplaması Mahkemece yapılmıştır.
Her ne kadar davalı yan, dava dışı … şirketinin sorumlu olduğunu, bu şirket tarafından iki ayrı çek ile toplam 22.500,00 TL ödeme yapıldığını, bu miktarında borçlarından indirilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de davacı yanca söz konusu çeklerin başka bir hukuki ilişki kapsamında dava dışı şirketten alındığı ifade edilmiş olup, davalı borcundan söz konusu çek bedellerinin mahsup edileceğine dair yazılı bir delil dosya kapsamına ibraz edilmediğinden Mahkemece bu çek bedellerinin ödeme olarak kabul edilmemesi de yerindedir.
Mahkemece davacı fazla miktar yönünden icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak takip yapıldığı kanıtlanamadığı için davalı tarafın kötüniyet tazminatı isteğinin, dökülen beton miktarı ile birim fiyat tartışmalı olup alacak likit nitelikte olmadığı için kabul edilen kısım yönünden davacının koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.408,55TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 352,14TL harcın mahsubu ile bakiye 1.056,41TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,

3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”