Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/814 E. 2022/1782 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/814 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/1782 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2019
ESAS NO : 2018/411 E 2019/569 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili babasının şirketi olan …. Şti.’nin davalı olan ticari ilişkileri nedeni ile söz konusu şirket adına mal alırken müvekkilinden senet istemesi üzerine müvekkilinin tarihi ve alacaklısı boş olan 10.000,00 TL tutarında evrak verdiğini, davalının iş bu belgeyi doldurarak Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22815 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi yaptığını, ödeme emrini de …. Şti.’nin adresine gönderdiğini, icra takibi neticesinde davacının maaşına haciz konularak kesintiler başladığını, müvekkilinin vermiş olduğu kambiyo senedine takibe konulurken “Nakten” yazıldığını, müvekkilinin davalı ile yukarıda antalılan olayın dışında hiç bir ticari- gayri ticari ilişkisi bulunmadığını, …. Şti.’nin bu tarihlerde borcu bulunmadığını, böyle bir durumda davalının nakit para almış gibi gösterilmesi ve hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu, hatta davacının bu konu hariç davalının hiç bir evrakın alım verimi veya görüşmesi dahi olmadığını, …. Şti. tarafından babası … hesabından … Senedine mahsuben şeklinde 31.08.2017 tarihinde 5.000,00 TL, 30.08.2017 tarihinde 3.000,00 TL ve 29.08.2017 tarihinde de 1.000,00 TL olmak üzere toplam da 10.000,00 TL ödeme yaparak borcu ödediğini, konu ile ilgili olarak Ankara 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/85 Esas sayılı dosyası ile takibe itiraz edilmesine rağmen yargılamanın kısıtlı olması nedeni ile davanın reddine karar verildiğini, karşılıksız bulunan icra takibi ise haksız olarak devam ettiğini, bu nedenle icra takibinin durdurulmasını talep ettiklerini belirterek davacının Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22815 Esas sayılı icra dosyasından borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının müvekkiline 10.000,00 TL borçlu olması nedeniyle icra takibine konulan bonoyu imzaladığını, imzanın borçluya ait olduğunu, davacının da imzasını inkar etmediğini, davacının bu borcu ödediğini iddia ederek aynı konuda Ankara 10. İcra Mahkemesi’nde açtığı 2018/85 esas sayılı borca itiraz davasında da aynı belgeleri sunduğunu, belgelerin senede karşı ödeme olarak kabul edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça davacı asil ile aralarında ticari ilişki olduğuna ilişkin bir iddianın olmadığı, yazılı senet aksinin ancak aynı nitelikte belge ile kanıtlanmasının gerektiği, davacının verdiğini ileri sürdüğü boş senetten sorumluluğunun olduğu, davacı adına 31.08.2017 tarihinde dava dışı davacının babası … tarafından … senedine mahsuben davalının babası … ‘ya yapılan 5. 000,00 TL lik ödemenin dava konusu senet için yapıldığı kanaatinin oluştuğu, diğer ödemelerin arada ticari ilişki olması nedeniyle bu senetle ilgili olduğunun ispat edilemediği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemenin gerekçesinin kendi içerisinde çeliştiği, 5.000,00 TL’lik ödemenin dava konusu senede istinadan yapılmış bir ödeme olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bononun bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ödeme iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22815 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden davalı tarafından davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığı, takibe dayanak belge fotokopisinin incelenmesinden davacı tarafından davalı lehine keşide edilen 22.05.2013 tanzim 15.06.20215 vade tarihli “nakden” kaydı ile 10.000,00 TL bedelli bir bono olduğu, bononun unsurlarının tam ve eksiksiz olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca dava dilekçesinde dava konusu bononun babasına ait …. Şti.’nin davalıdan satın aldığı mal karşılığında düzenlendiği ve bedelinin ödendiğinden bahisle borçlu olunmadığı iddia edilerek iş bu dava açılmıştır.
Davalı yan tarafından ise dava dışı şirket ile ticari ilişki kabul edilmek ile birlikte dava konusu bononun davacı yanın borçlu olunması nedeniyle düzenlenen senet olduğu ifade edilmiştir.
Dosya kapsamında dava konusu bononun dava dışı şirketin mal alımına istinaden verilen bono olduğu hususu davacı yanca ispat edilebilmiş değildir.
Davacı yanca dosya kapsamına sunulan ve mahkemece dava konusu bono bedelinin kısmi ödemesi olarak kabul edilen dekont fotokopisinin incelenmesinden 31.8.2017 tarihinde dava dışı davacının babası … tarafından … senedine mahsuben açıklaması ile davalının babası …’ya yapılan 5.000,00 TL lik ödemeye ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkemece anılan ödemenin dava konusu bonoya istinaden yapıldığı kabul edilmiş ise de söz konusu ödemenin dava konusu bonoya istinaden yapıldığının kabul edilmesi doğru değildir. Zira ödeyen ve ödemeyi alan kişi davanın tarafı olmadığı gibi ödemeyi alan kişinin davalı adına iş bu ödemeyi aldığı ve dava konusu senede istinaden aldığı hususu dosya kapsamı ile ispat edilebilmiş değildir. Mahkemece anılan dekonta ilişkin değerlendirme hatalıdır.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/411 2019/569 17/07/2019 kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davanın REDDİNE,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70TL harcın peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08TL harcın davacıya İADESİNE,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d)Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e)HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yapılan 23,50TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1.a.maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 19/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”