Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/756 E. 2023/115 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/756 ( KABUL DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2023/115 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : …. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2020
ESAS NO : 2017/412 E 2020/58
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya her biri 25.000,00 TL bedelli 31.07.2016, 31.08.2016 ve 31.11.2016 keşide tarihli 3 adet çek verildiğini, söz konusu çeklerin teminat çeki niteliğinde olduğunu, müvekkili tarafından davalıya verilen 31.12.2016-31.01.2017-31.03.2017 keşide tarihli her biri 20.000,00 TL bedelli çek bedellerinin mahsubu ile kalan bakiye 39.835,67 TL’nin 31.03.2017 tarihine kadar ödenmesi halinde teminat çeklerinin iade edileceğinin kararlaştırıldığını, bakiye ödemenin gerçekleştirilmiş olmasına karşın teminat çeklerinin iade edilmediğini belirterek her biri 25.000,00 TL bedelli 31.07.2016, 31.08.2016 ve 31.11.2016 keşide tarihli çekler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasındaki mutabakat kapsamında çeklerin vadesinde ödenmediğinden dava dışı 3. kişi tarafından icra takibine konu edildiğini, davacı yanın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğinden çeklerin iadesi şartının henüz doğmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, 06.06.2017 tarihi itibariyle davalının davacı şirketten 8.488,31 TL alacaklı olduğu, davacının her biri 25.000,00 TL bedelli 31.07.2016, 31.08.2016 ve 31.11.2016 keşide tarihli çekler nedeni ile davalıya borçlu olmadığını ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece dosya kapsamında birbiri ile çelişkili iki adet rapor alındığı, taraf defterlerinin karşılıklı incelenmediği, raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin son alınan raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığı, davalı yanın ticari defterlerinin verilen kesin süreden ibraz edilmeksizin usule aykırı şekilde yeniden süre verilerek usulsüz olarak incelendiği, müvekkiline ait ticari defterler kapsamında davalı alacağının bulunmadığının ispat edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kendi içerisinde çelişkili olduğu, dava dışı 3. kişi tarafından yapılan icra takip dosyasında yapılan ödemelerin belirsiz olduğu ifade edilmesine karşın sonrasında rapor tanzim edildiği, icra dosyası fiziki olarak mahkemece kazandırılmaksızın hazırlanan raporun hükme esas alınamayacağı, bilirkişi tarafından ek belge talebinde bulunulmaksızın rapor tanzim edilmesinin doğru olmadığı, ayrıca müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı hesaplandığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık davacı tarafından teminat olarak verildiği iddia edilen çeklerin bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, teminat iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, cari hesapta son hareketin 10/04/2017 tarihinde olduğu, davacının 60.000,00 TL, 75.000,00 TL ödeme yaptığı, 2016 yılında ise 75.000,00 TL tutarında çeki iade aldığı, dava edilen çekler ile kayıtlarda yer alan ödenen ve iade edilen çek tutarlarının birbiriyle uyumlu olduğu, ancak kayıtlarda çek seri numaralarının yer almadığı, davalı şirketin cari hesabı ile davalı şirketin tedarikçi ekstresi karşılaştırıldığında ilgili ekstrede çek kayıtlarının bulunmadığı, taraflar arasında alacak-borç bulunmadığı rapor edilmiştir.
Davalı yanın ticari defterlerinin davacı yanın ticari defterleri ile karşılaştırmalı olarak incelenmesi için Mahkemece alınan raporda davalı şirketin ticari defter tasdiklerinin süresinde olduğu, davacı … …. Şti’nin davalı … …. Şti’ne borçlu olmadığının tespitine ilişkin olarak açmış olduğu dava ile ilgili olarak davalı defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davalı şirket tarafından davacıdan almış olduğu üç adet çekten ikisini dava dışı … Şirketi’ne ciro etmesi ve bu çeklerin arkasının yazdırılması sonrasında bu çekler için davalı tarafça icra dosyasına ödeme dekontlarıyla görülen 36.581,74 TL ödemede bulunulduğu, davacı tarafça da 13.402,53 TL ödendiği gösterilmiştir. Davacı tarafça 2017 yılı içinde yapıldığı belirtilen 38.692,69 TL’lik ödemeden davalı taraf kayıtlarında görünen 7.000,00 TL dışındaki 29.692,69 TL’lik ödemelere ilişkin tarafların ekstreleri arasında uyum bulunmamaktadır. Davalı … …. Şti’nin cari hesap ekstresine göre, 01.01.2017 tarihi itibariyle olan 19.803,43 TL alacak bakiyesi(borcu) 2017 yılındaki kayıtlarına davacı tarafça yapılmış 7.000,00 TL ödemenin de ilavesi ve davacı tarafın ciro etmiş olduğu karşılıksız çek için yapmış olduğu ödemeler 36.581,74 TL’nin düşülmesi sonuncunda; 06.06.2017 tarihi itibariyle ….. Şti’nin davacı şirketten 8.488,31 TL alacaklı olduğuna dair rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Her ne kadar mahkemece davacı aleyhine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 11.250,00 TL vekalet ücreti belirlenmiş ise de bu kalemin hatalı hesaplandığı anlaşılmış olup, davacı vekilinin vekalet ücretinin hatalı hesaplandığına yönelik istinaf itirazları yerindedir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/412 2020/58 29/01/2020 kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a) Davanın REDDİNE,
b)Harçlar Kanunu uyarınca 54,40 TL karar harcının peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.226,42 TL peşin harcın davacı tarafa iadesine,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d)Davalı tarafça yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 40,00 TL posta tebligat masrafı olmak üzere toplam 640,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
e)Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 10.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf Kanunu yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 15/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye
¸e-imza

Katip
¸e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”