Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/751 E. 2023/391 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/751 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/391

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2020
ESAS-KARAR NO : 2014/1780 E 2020/140 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya kule vinç sattığını, karşılığında 11 adet fatura düzenlediğini, davalının 98.763,89 TL ödeme yaptığını, bakiye borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe ve borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında dava konusu vinçlerin ve teleskopajın satışı ve Irak’ta bulunan şantiyeye kurulumu ile 2 yıl teknik destek sağlanması konusunda sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre ifa yerinin Irak’taki şantiye olduğunu ve kule vincin montajı karşılığı toplam fiyatın 615.000 Euro olarak belirlendiğini, müvekkilinin üzerine düşen mali yükümlülükleri tam olarak yerine getirmesine rağmen davacının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, vinçleri sözleşmede belirtilen tarihlerde sorunsuz olarak, çalışır vaziyette teslim etmediğini, eksikliklerin talebe rağmen giderilmediğini, davacı şirkete toplam 494.520 Euro karşılığı 1.368.397,56 TL ödeme yapıldığını, davacının tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde ödenmesi gereken miktarın 120.480 Euro karşılığı 345.777,00 TL olacağını, talebin haksız olduğunu savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin ayıplı ifayı süresi içinde ve usulüne uygun şekilde davacı şirkete ihbar ettiğini ispatlayamadığı gibi eksik ifada bulunulduğunu da ispatlayamadığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibari ile 517.257,92 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ayıplı ifa değil eksik ifanın bulunduğunu, sözleşmeye göre iki adet vincin 30/10/2013 tarihine kadar, 2 adet vincin ise 30/11/2013 tarihine kadar kurulup çalışır vaziyette tesliminin gerektiğini, ancak sadece iki adet vincin teslim edildiğini, montaj ekibinin 2013 yılı Kasım ayında bölgeye geldiğini, vinçleri kurmadan ülkeye döndüğünü, 2014 Şubat ayında gelen montaj ekibinin ise iki adet vinci kurduğunu, ancak çalışır duruma getiremediğini, böylelikle iki vincin süresinde tam ve eksiksiz kurulmadığını ve çalışır duruma getirilemediğini, diğer iki vincin ise hiç teslim edilmediğini, ihbar külfetinin eksik işte bulunmadığını, davacıya telefonla ve zaman zaman e-mail yoluyla parçaların eksik olduğu, kurulumun yapılmadığı, gelen personelin ehil olmadığı bildirilerek çözüm beklendiğini, davacının edimini yerine getirdiğini ispatlayamadığını, davacı faturalarının malların gümrükten geçirilebilmesi için yasal prosedür ve ön koşul olarak ticari defterlere işlendiğini, bilirkişi raporunun müvekkilinin lehine olduğunu, müvekkili tarafından yapılan ödemeden sonra dahi borç miktarının 345.777,00 TL olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında 06/09/2013 tarihli 4 adet kule vinci ile teleskopojın satımı, faaliyet yeri olan Irak-Bağdat’taki şantiyeye montaj edilmesi, faaliyet amacı doğrultusunda kurulum ve garanti süresince elektrik, mekanik teknik desteğin sağlanması için sözleşme imzalandığı, sözleşme bedelinin 615.000 Euro alarak kararlaştırıldığı, kule vincinin 2 tanesinin sözleşme tarihinden itibaren 30 iş günü içinde, diğer iki kule vincinin sözleşme tarihinden itibaren 60 iş günü içinde tesliminin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Dayanak Ankara 12.İcra Müdürlüğünün 2014/17975 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 17/09/2014 tarihinde davacı alacaklı tarafından 11 adet faturaya dayalı olarak 580.923,70 TL asıl alacak ve 40.613,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 621.537,67 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde borca ve takibe itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67.maddesi uyarınca hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.

Tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle alınan bilirkişi raporlarında özetle, dava ve takibe konu davacı faturalarının tamamının davalıda kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya 517.257,92 TL borçlu olduğu, davacının ticari defterlerine göre de bu miktarda alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle teslimin eksik yapıldığı yönündeki davalı iddiasının
dava konusu faturaların davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle yerinde olmamasına, tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit etmesine göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35.333,89 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 8.834,40 TL (54,40 TL+8.780,00 TL) harcın mahsubu ile bakiye 26.499,49 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 20/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”