Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/715 E. 2023/157 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/715 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/157

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2015/394 E 2019/899 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı …’in müvekkili şirkette 2010 – 2015 yılları arasında bilgi işlem uzmanı olarak çalıştığını, bu kapsamda bilgisayar yazılım ve donanım alımlarını yapmak amacı ile çeşitli şirketlerden teklifler almak ve bu teklifleri şirket yetkililerinin onayına sunarak söz konusu alımları gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin tüm bilgisayar alt yapı, network, uzaktan bağlantı, sistem kurulumlarının tamamının tek yetkili olarak yaptığını, davalı …’ın davalı …’nin yetkilisi olup müvekkil şirketin ihtiyaç duyduğu bilgisayar yazılım ve donanımlarını tedarik eden şirketlerden biri olduğunu, davalı …’ın da kendi adına kayıtlı “…” isimli işletmenin sahibi olduğunu, davalı … ile …’ın akraba olduklarını, bu akrabalık durumunu müvekkili şirketin yakın bir zamanda öğrendiğini, yine davalı … ile …’ın kardeş olduklarını, davalı …’in yardımları ile müvekkili şirketin diğer davalılar tarafından aldatıldığını, üçüncü şahıslara karşı zor duruma düşürüldüğünü ve maddi zararlara uğratıldığını, bu kapsamda;
1.OLAY:Müvekkili şirketin 2013 yılında ihtiyacı olan bazı yazılım programlarını davalı …. Şti. (…)’den 88.500,00 TL bedelle satın aldığını, faturanın 01/10/2014 tarihinde teslim edildiğini, faturanın 2013 yılında gider gösterilemediği için 15.000,00 TL daha fazla kurumlar vergisi ödediğini, ayrıca bu faturaya konu 13.500,00 TL KDV bedelini de KDV ödemelerinden mahsup edemediğini, işlemlerin cari hesaplarda karışıklığa neden olduğunu, 2013 yılında alınan mal ve hizmetlere ait fatura 2014 yılı sonunda teslim edildiği için fatura içeriği ile alınan mal ve hizmetlerin sağlıklı olarak karşılaştırılmasının yapılamadığını, faturaya itiraz etme haklarının engellendiğini,
2. OLAY: Davalı …. Şti. çalışanı tarafından davalı …’e 19/12/2011 tarihli e-postada müvekkili şirketin kullanabileceği server sistemleri hakkında özellik ve fiyat bilgisi verildiğini, … marka serverin bir tanesinin fiyatının 4.100,00 USD + KDV olarak belirtildiğini, ancak 22/12/2011 tarihinde aynı çalışan tarafından gönderilen teklifte, aynı cihaz için fiyatın 5.750,00 USD’ye çıkartıldığını,
3. OLAY: Davalı …. Şti. tarafından davalı …’e gönderilen teklifte, “… + …” isimli ürün fiyatının 25.400,00 TL olarak gösterildiğini, ancak bu ürünün davalı …. Şti. tarafından 35.000.00 TL’ye müvekkili şirkete satıldığını, davalı …’in bu konuda şirket yetkililerini uyarmadığını, 2012 yılında aynı ürününün + 20 kullanıcı artırımlı fiyatının 29.075.00 TL olduğunu, bu şekilde müvekkili şirketin zarara uğratıldığını,
4. OLAY: Davalı …. Şti. tarafından davalı …’e gönderilen 06/02/2012 tarihli teklifte, “…l” isimli ürün fiyatının 340,00 USD olarak gösterildiğini, ancak bu ürünün fiyatının 08/02/2012 tarihli yeni teklifte 363,00 USD’ye çıkartıldığını, alınan ürün sayısı fazla olduğu (25 adet) için arada ciddi bir farkın oluştuğunu, müvekkili şirketin yaklaşık 15.000,00 TL’ye alması gereken ürünleri 16.180,00 TL’ye aldığını,
5. OLAY: Davalılar … ile … arasından gerçekleşen 06/06/2013 tarihli e-posta yazışmalarında davalı …. Şti. (…) tarafından hazırlanan teklifin davalı … tarafından düzenlenerek geri gönderildiğini, davalı …’in müvekkili şirketin menfaatleri doğrultusunda hareket etmediğini,
6. OLAY: Davalı …’ın, e-defter ve e-fatura programlarını müvekkil şirkete sattığını, ayrıca … ve …’in, …. Şti. unvanlı diğer bir şirketten de e-fatura ve e-defter programlarının alınması hususunda müvekkili şirketi yönlendirdiğini, müvekkili şirketin bu yönlendirme sonucunda her iki şirketten de e-fatura ve e-defter programlarını yüksek bedeller ödeyerek satın aldığını,
7. OLAY: Davalı …’ın bayiliğini yaptığı … A.Ş. firmasına ait … programının müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, bu programa her yıl lisans ücreti ödenmesi gerektiğini, bu ödemenin bayi sıfatıyla davalı …’ın yetkilisi olduğu …. Şti.’ne yapıldığını, davalı …’ın, 2015 yılı Ocak ayına kadar olan lisans bedellerinin taraflarınca tahsil edildiğini, program lisans süresi 2015 yılı Ocak ayına kadar olduğu halde program lisansının geçerliliğinin 2014 Ocak ayına geri çekildiğini, yapılan görüşmelerde davalıların durumu açıklayamadıklarını, daha sonra yapılan kontrollerde lisans süresinin tekrar 2015 Ocak ayı olarak düzeltildiğini gördüklerini, kasıtlı bir usulsüzlüğün olduğunu, müvekkili şirketin durumu farketmemiş olsaydı yaklaşık 25.000,00 TL civarında bir kaybının söz konusu olacağını belirterek sonuç olarak tüm bu olaylar nedeniyle davalılardan 50.000,00 TL manevi tazminat ve şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin fatura ve teyit mektuplarına karşı süresinde itiraz hakkını kullanmadığını, müvekkili …’in alımlarda tek yetkili olduğu iddiasının doğru olmadığını, kişisel husumet nedeniyle davanın açıldığını, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 1 nolu olay bakımından davacı şirketin davalı şirketten 2013 yılında satın aldığı ürünün faturasının 2014 yılında kesilmesi nedeni ile fazla ödeme yapmak zorunda kaldığı kurumlar vergisi yönünden 5.000,00 TL zararının bulunduğunun belirlendiği, davacı tarafın sadece bu miktar yönünden maddi tazminata hak kazandığı, diğer olaylar bakımından davacının maddi tazminat talep hakkının bulunmadığı, manevi tazminat talebi bakımından davacı tarafça iddiasını kanıtlar şekilde delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalıların yasal ihtarata rağmen tiari defterlerini ibraz etmediklerini, bu durumun lehe değerlendirilmesi gerektiğini, 1.olay bakımından zararın tam olarak tespit edilmesi mümkün olmasa dahi BK 50.maddesi uyarınca hakkaniyete uygun maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, 2.olay bakımından sunulan faturanın okunaksız olduğunu, ancak faturadaki ürünün 19/12/2011 tarihli e-postada belirtilen ürünlerle uyuştuğunu, 3.olay bakımından davalı …’in e-postayı gizleyerek diğer davalı … ile birlikte hareket ederek ürünü 9.600,00 TL daha fazla bedelle satın alınmasına neden olduğunu, 4.olay bakımından fatura defterlere kaydedilmiş ise de haksız fiilden haberdar olmadıkları için faturaya itiraz edilmediğini, 5.olay bakımından davalıların birlikte hareket ettiklerinin ortaya konulmaya çalışıldığını, davalı …’in çalıştığı müvekkili şirket menfaatleri doğrultusunda hareket etmesi gerekirken tamamen zıt hareket ettiğini, 6.olay bakmından davalı … şirketi tarafından düzenlenen 01/10/2014 tarihli fatura gecikmeli olarak düzenlendiği için kontrollerin yapılamadığını, 7.olay bakımından 2015 Ocak ayına kadar olan program lisans bedelleri tahsil edilmesine rağmen program lisansının geçerliğinin 2014 Ocak ayına çekildiğini, görüşmelerde durumu davalıların açıklayamadığını, daha sonra lisan süresinin tekrar Ocak 2015 tarihine çekildiğini, müvekkilinin durumu fark etmemiş olsa idi yaklaşık 25.000,00 TL civarında kayba uğrama durumunun olduğunu, davalıların müvekkili şirketi zarara uğratmaya çalıştıklarını, müvekkili şirketin maddi ve manevi zararının olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davalı şirketin bir dönem çalışanı olan davalı … ile akrabalık bağı bulunan diğer davalılar ve yetkilisi bulunduğu şirketin birlikte hareket etmek suretiyle davacının satın aldığı ürünler yönünden davacıyı zarara uğratıp uğratmadıkları, maddi ve manevi zararın oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dosya kapsamına uygun ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu kök ve itirazlar üzerine alınan ek raporlarda davacının iddia ettiği 7 olay bakımından ayrı ayrı davacının zarara uğratılıp uğratılmadığının tek tek incelenerek gerekçeli olarak tespit yapılmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maddi tazminat talebi bakımından 179,90 TL ve manevi tazminat talebi bakımından 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı toplamı 359,80 TL’den, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 315,40 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 17/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”