Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/659 E. 2022/1710 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/659 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1710

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2020
ESAS NO : 2018/21 E. 2020/96 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; bir dönem müvekkiline büro işlerinde yardım eden davalının müvekkili aleyhine senede dayalı icra takibi başlattığını, senetteki rakamın 500,00 TL iken 160 eklenmek suretiyle 160.500,00 TL’ye çıkarıldığını, senedin ödenerek geri alınan ve imza kısmı yırtılan bir senet olduğunu, tahminen davalının bu senedi bularak imza kısmını yapıştırıp üzerini doldurup tedavüle koyduğunu belirterek müvekkilinin senet ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, alınan raporlarda dava konusu senet üzerindeki yazı ve imzanın davacının eli ürünü olduğu ve senetteki yırtılmanın ve daha sonra bantla yeniden yapıştırma eyleminin senedin imzalanmasından sonra yapıldığı hususlarının tespit edildiği, senet bedeli ödenmiş olsa idi senedin davacı tarafından teslim alınması gerekeceği, senedin sahte olduğuna ilişkin iddiaların ispatlanamadığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, rapora itirazların dikkate alınmadığını, imzası yırtılan senedin tekrar yapıştırılarak tedavüle çıkarılamayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili lehine davanın reddi ile birlikte harçlandırılan dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davaya konu senet ve takip nedeniyle davacının sorumlu olup olmadığı, davanın reddi ile birlikte hükmedilen vekalet ücretinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senet ve icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Öncelikle mahkemenin görevli olup olmadığı hususu incelenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 776/1-f maddesi gereğince, senette düzenleme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 777/4. maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02/10/1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacının keşideci, davalının lehtar olarak yer aldığı senette düzenleme yeri bulunmadığından ve davacı keşidecinin isminin yanında herhangi bir idari birim yazılı olmadığından senet kambiyo senedi vasfında olmadığı gibi taraflar gerçek kişi olup tacir olduklarına dair bilgi, belge ve iddia bulunmamaktadır. Bu belirlemeye göre davanın mutlak ve nisbi ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığı incelemekle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle görev dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, taraf vekillerinin esasa ilişkin istinaf istemleri incelenmeksizin istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının …353/1-a-3.maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/21 Esas 2020/96 Karar sayılı 17/02/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-…nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde taraflara İADESİNE,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/(1).a.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”