Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/6 E. 2022/1825 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/6 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1825

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/753 E 2019/502 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekilinin, davalıdan 22.04.2015 tarihinde … model … plakalı aracı satın aldığını, araç kullanmaya başlandıktan itibaren elektrik bağlantısının kesilmesi, ateşleme arızası gibi sorunlarının ortaya çıktığını, sorunun giderilmesi için davalının servisine götürüldüğünü, servis bakımlarının yapılmasına rağmen arızanın devam ettiği ve son olarak da 26.11.2016 tarihinde kullanım esnasında aracın aniden yandığını, yangından hemen sonra yetkili servise çekildiğini ve burada beklediğini, aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesi için ihtarname keşide edildiğini, talebin kabul edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi , aynen ifanın mümkün olmaması halinde İİK’nun 24. maddesi gereğince işlem yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davaya konu aracın gizli ayıp olmadığını, araç servise getirildikten sonra araç üzerinde yapılan kapsamlı incelemede herhangi bir sistem arızasına veya soruna rastlanmadığını, aracın bobininin arızalandığı ve yetkili servise başvurulduğunda bu bobinin değiştirildiğini, bobin arızasının 4. bujiyi ateşlemediğinden atılan çiğ yakıtın katalizörde yakılması ile oluşan ısı sebebiyle yangının başlamış olabileceğini, kabloların korumalı olduğunu ve kısa devrenin mümkün olmadığını, yakıt deposundan alınan numune üzerinde yapılan incelemede içeriğinde aseton bulunduğunu, asetonun motor içerisindeki yanma sıcaklıklarını ve bağlı egzoz sıcaklıklarını artırdığını ve ABS etrafında bulunması gereken braketin bulunmaması sebebi ile hidrolik ünite kablolarında meydana gelen yanmaya sebep olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda: tüm dosya kapsamı, araç başında teknik bilirkişiler ile birlikte keşif yapılarak alınan son rapor birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalıdan dava konusu aracı 22/04/2015 tarihinde sıfır km olarak 230.704,05 TL ye satın aldığı, aracın teşhis protokollerinde gizli ayıp niteliğinde olduğu değerlendirilen CAN-Bus veri iletişim hatalarının imalattan kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu ve bu hataların oluşmasında kullanıcı hatasının bulunmadığı , aracın 26/10/2016 tarihinde kullanım esnasında oluşan yangın sonrası zarar gördüğü, bu yangının gerçekleşme sebebinin araçta bulunan gizli ayıp ve davalının ayıplı servis hizmeti vermesinden (PCV çıkış hortumunun iki yerde kırılmasının) kaynaklandığı , hortumun kırılmasından kullanıcı hatası olmadığı, ayrıca aracın geçmiş teşhis protokollerinden ( gizli ayıp niteliğinde olduğu değerlendirilen ) CAN -Bus iletişim arızalarının detaylıca görüldüğü gibi dava konusu yangın hasarı akabinde yeniden tamir edilerek kullanılması sürecinde, mevcut hasar geçmişinin servis kayıtlarında aleni olduğundan, araca talip olanlarda gizleme imkanının bulunmadığı, bu nedenlerle 2.el satışına konu olduğunda emsal tespiti ve satış sürecinde oluşacak zorluklar ile satış bedelinde meydana gelecek değer kaybının öngörülemeyeceği nazara alındığından, aracın mevcut hali ile pert-total olduğu tamirinde fayda bulunmadığı ve TBK nun 227/4.-son hükmü gereğince alıcının seçimlik hakkını ayıpsız misliyle değiştirilmesi yönünde kullanmasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; … model … plakalı ayıplı aracın davalıya İADESİ ŞARTI İLE … model ayıpsız aracın davalı tarafından davacıya aynen iadesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili davaya konu aracın gizli ayıplı olmadığını, araçta bulunması gereken braketin inceleme sırasında görülmediğini, servis kayıtlarında ilgili parçanın söküldüğüne dair kayıt bulunmadığını, bu durumun yetkili servis dışında başka serviste araca müdahale edildiğini gösterdiğini, davaya konu araçtaki kullanılan yakıt incelendiğinde de yakıtta aseton bulunduğunu, yangına sebep olabileceğinin üzerinde durulmadığını, davacı tarafından araçtaki bobini bir başka serviste değiştirdiği yangına bu işlemin sebep olduğunu, davaya konu olayla ilgili iki ayrı rapor alındığını raporlar arasında çelişkinin giderilmeden karar verildiğini ilk rapor yangının sebebini tespit edemezken ikinci raporda bu kadar net gizli ayıba bağlamasının anlaşılamadığını, bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olup olmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve aracın ayıptan ari misli ile değişimini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve malın ayıptan ari misli ile değişimi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında dava konusu aracın 22/04/2015 tarihinde davacı tarafından davalıdan satın alındığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Sunulan araç servis kayıtlarında söz konusu aracın satın alınmasından kısa bir süre sonra davalının yetkili servisine 14/05/2015, 25/05/2015, 06/07/2015, 16/09/2016 ve 28/11/2016 tarihlerinde getirildiği anlaşılmıştır.
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/57 değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi heyeti raporunda ; araçta 26/11/2016 tarihinde ön motor kaputu altındaki aracın beyninden gelen/ beyne giden elektrik kablo demeti/ elektrik tesisatında meydana gelen kısa devre neticesinde söz konusu yangının ve hasarın meydana geldiğini, bu kısa devrenin aracın imalatından kaynaklı gizli ayıplı olmasından kaynaklanmış olabileceği gibi, az bir ihtimalle de aracın yetkili serviste yapılan işlemleri nedeniyle hatalı revizyon, onarım, güncelleme ve yenileme nedeni ile de meydana gelmiş olabileceğinin belirlenmiştir.
Ankara 6. Noterliğinin 22/03/2017 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesinde; davacının, davalıya söz konusu yangının araçtaki gizli ayıptan kaynaklandığı belirtilerek ayıpsız misliyle değiştirilmesini istendiği , ihtarnamenin 27/03/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi kurulunun raporunun incelenmesinden davaya konu olan araçta, can-bus veri iletişim hatası nedeniyle imalatından kaynaklı gizli teknik bir arıza mahiyetinde olduğu, davacının bu ayıbı önceden görmesinin ve tespit etmesinin mümkün olmadığı, arızanın garanti süresinde meydana geldiği, anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılarak, hükme varılmış olması yerinde olup usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.759,39TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.939,85TL harcın mahsubu ile bakiye 11.819,54TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”