Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/579 E. 2022/1765 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/579 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1765
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/278 E 2020/48 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin muhtelif yabancı firmaların Türkiye distribütörü olduğunu, çeşitli malzemeleri ithal ederek iç piyasaya sattığını, davalının ithal malzemelerden stresmetre için fiyat teklifi istediğini, müvekkilinin 33.241,78 (28.171,00 USD+KDV) USD üzerinden fiyat teklifi verdiğini, davalı yetkilisinin teklifi kabul ettiğini, anlaşma USD üzerinden olmasına rağmen davalının TL üzerinden gecikmeli olarak ödemeler yaptığını, davalının yaptığı 135.956,42 TL ödemenin 27.713,00 USD’ye karşılık geldiğini, 5.528,00 USD karşılığı 04/03/2019 tarihli 29.736,00 TL bedelli kur farkı faturasının ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek 29.736,00 TL’nin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, davacının sunduğu belgelerde müvekkili tarafından düzenlenen, imzalanan, içeriği kabul edilmiş bir belge bulunmadığını, taraflar arasındaki tek ticari ilişkiyi gösteren belgenin 19/04/2018 Tarihli 135.958,42 TL bedelli fatura olduğunu, faturanın TL üzerinden düzenlendiğini ve başkaca herhangi bir para biriminden söz edilmediğini, tarafların ödemenin TL üzerinden sabit kur şeklinde yapılması hususunda anlaştıklarını, fatura bedelinin ödendiğini, başkaca bir borcun kalmadığını, davacının kur farkı faturası göndermesinin kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 19/04/2018 Tarihli faturada belirtilen malın satışına yönelik olarak ticari ilişki bulunduğu, yazılı bir sözleşme bulunmadığı, malın satış bedelinin yabancı para birimi (Amerikan doları) olarak kararlaştırıldığı, düzenlenen faturada herhangi bir şekilde yabancı para birimine atıf bulunmadığı, davacı tarafından davalıya gönderilen mail yazışmalarında yer alan “kur farkından gelecek ödeme her geçen gün ağırlaşıyor” şeklindeki yazışmanın ise taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı tarafından kur farkı faturası düzenlenebileceği hususunu ispata yeterli olmadığı, taraflar arasında dava konusu dışında teamül halini alabilecek bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davacı tarafından kur farkı alacağına yönelik olarak fatura düzenlenebileceği hususunun yazılı, kesin ve yeterli delillerle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki email yazışmalarından icap ve kabul ile sözleşmenin oluştuğunu, sözleşmenin USD üzerinden kurulduğunu, davalının “tabi ki USD bazında anlaşmıştık” demek suretiyle bunu kabul ettiğini, davalının ana para ödemelerini dahi sözleşmeye aykırı olarak gecikerek yaptığını, kur farkını ise hiç ödemediğini, bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, taraflar arasında teamül halini almış ticari ilişki bulunmasına gerek olmadığını, BK 99 göre yabancı para üzerinden kurulan bir sözleşme bulunduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının kur farkı faturası nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kur farkı alacağı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle kur farkı alacağının talep edilebilmesi için taraflar arasında teamül bulunması gerekmemekle birlikte yabancı para üzerinden kurulan satış ilişkisinde davacının düzenlemiş olduğu satış faturasında satışa konu emtianın değerini TL bazında göstermesi, vergi mevzuatı gereği faturaların TL olarak düzenlenmesi gerekir ise de, ne miktarda döviz karşılığı olduğunun faturada gösterilmesinin zorunlu olmasına, davacının sadece TL bazında fatura düzenlemiş olmasının kur farkı alacağını talep etmediğini ve tercihini TL bazında ödeme yapılması noktasında kullandığı anlamına gelmesine göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir (Aynı yönde Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 20/11/2013 Tarih, 2013/12660 Esas, 2013/18580 Karar sayılı ilamı).
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 16/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”