Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/540 E. 2023/451 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/540 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2023/451
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
ESAS-KARAR NO : 2016/362 E 2017/764 K

DAVACILAR : 1 -… (T.C….)
2 -… (T.C….)
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, 10/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden müvekkillerinin murisi …’in davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, müvekkillerinin desteklerini kaybettiklerini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik her bir müvekkili için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 27/09/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini müvekkili … yönünden 25.950,25 TL, davacı … yönünden ise 26.584,18 TL olmak üzere toplam 52.534,43 TL yükseltmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; olayın meydana gelmesinde vefat eden …’in kusursuz olduğu, davacı sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğu, bilirkişi raporunca yapılan hesaplamada dava dilekçesinde davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün tam kusuruna dayanılması ve davacı anne açısında da müşterek ve müteselsil talepte bulunulmaması gözönüne alındığında davacılar lehine hesaplanan maddi zarardan TBK 52 maddesi gereğince %25 oranında indirim yapıldığı, yapılan hesaplama sonucunda davacı annenin 25.950,25 TL, davacı babanın ise 26.584,18 TL olmak üzere toplam 52.534,43 TL net gerçek zararın hesaplandığı, davacılar vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmekle birlikte raporda belirlenen rakamlar üzerinden ıslah yapıldığı, hesaplanan toplam maddi zararın olay tarihi itibariyle davalı şirket tarafından temin edilen ZMMS poliçesi teminat limiti dahilinde kaldığı, hükmedilecek tazminata dava tarihinden önce davalı şirketin temerrüde düşürülmemesi ve 16/04/2016 dava tarihinden itibaren kazaya karışan aracın ticari olması nedeniyle ticari faize hükmedilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkili nezdinde sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun 290.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda PMF yaşam tablosu üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, dava tarihinden itibaren avans faizine hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacıların davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı isteyip isteyemeyecekleri; isteyebilir ise miktarı hususundadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeni ile uğranılan destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davalı vekili 18/12/2017 tarihli dilekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuş, dosya Dairemize gönderildikten sonra 05/08/2020 tarihli dilekçesi ile; davacı taraf ile sulh olunduğunu ve rapor doğrultusunda 88.986,27 TL ödeme yapıldığını beyan etmiş, dilekçe ekine makbuz ve ibraname başlıklı belgeyi sunmuş, davacılar vekili tarafından imzalanan işbu belgede yapılacak ödeme ile davadaki taleplerden feragat edileceği belirtilmiş, yine davacılar vekili tarafından avukatlık ücretine ilişkin düzenlenen serbest meslek makbuzunun dilekçeye eklendiği görülmüştür.
TBK’nın 131.maddesine göre ifa borcu sona erdiren sebeplerden olup, hüküm kesinleşinceye kadar taraflarca her zaman ileri sürülebilir.
Bu durumda mahkemece, davalı … tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılıp sonucuna göre bir hüküm kurmak üzere HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/362 Esas, 2017/764 Karar ve 09/11/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 30/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”