Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/539 E. 2023/388 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/539 – 2023/388

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/539 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2023/388

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2014/1128 E 2019/685 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme ile … marketlerde satışta bulunan veya sözleşme süresince … marketlerde satışa sunulacak ürünlerin (kitap, kaset, CD, VCD, DVD, vb) çoğaltımı, dağıtımı ve satış işlemlerinin davalı vasıtasıyla gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme süresinin 3 yıl olduğunu, 3.yılın bitiminde birer yıl olmak üzere sözleşme süresinin iki defa daha uzatıldığını, sözleşmenin 6.4.maddesinde “Şirket, sözleşme ekinde olan ürün listesi protokolü ve sonradan yapılacak ek protokoller kapsamı … market ürünlerinden 3 yıl içerisinde en az 2000’er adet almayı veya çoğaltmayı kabul ve taahhüt eder.” hükmünün bulunduğunu, davalının sözleşmeye ilişkin yükümlülüklerini 22/10/2012 tarihli ihtara rağmen yerine getirmediğini, akdin 14.maddesi ve ticari anlayışları çerçevesinde belirli bir süre daha beklendiğini, karşılıklı görüşmeler yapılmışsa da sonuç alınamadığını, bunun üzerine 28/02/2013 tarihli yazı ile tekrar ihtarda bulunulduğunu, davalının 18/04/2013 tarihli karşı ihtarı ile yükümlülüklerin ifası hususunda yerine getirmesi gerektiği herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını bildirdiğini, bu durumda akdin 9.maddesi uyarınca sözleşmenin 31/05/2013 tarihinde feshedildiğini, akdin feshi üzerine davalı şirkete ifa edilmeyen yükümlülüklerin tazmini amacıyla işbu davanın açıldığını, davalının akdin 6.4.maddesi gereğince sözleşme ekinde yer alan ürün listesinde bulunan ürünlerden en az 2000’er adet almak veya çoğaltmak zorunda olduğunu, bunu yaparken akdin 7.maddesi gereğince davalı ürünün satışını ve dağıtımını yapacaksa ürünü müvekkili kuruluştan … market perakende satış fiyatı üzerinden %50 indirimli olarak satın alabileceğini, eğer davalı çoğaltımını da kendi yapacak ve sonrasında satışını veya dağıtımını yapacaksa ürün başına müvekkili kuruluşa ürünün … market perakende satış fiyatı üzerinden %70 indirimli bedel ödeyeceğini, buna göre yapılan hesaplamalar neticesinde toplam 580.938,83 TL ile davalının müvekkili kurumdan aldığı ürünlere ilişkin ödemediği 17.173,95 TL, ayrıca akdin 10.maddesinde yer alan “Şirket, sözleşme hükümlerinden aykırı harekette bulunması veya ürünlerin işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birine aykırı olarak kullanılması – kullandırılması halinde, …’nin her türlü maddi ve manevi tazminata ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak koşuluyla teminat tutarı kadar cezayı …’ye ödeyecektir.” hükmü gereğince sözleşme hükümlerinin ifa edilmemesi nedeniyle 250.000,00 TL’lik teminat mektubu tutarında cezai işlemin uygulanması gerektiğini belirterek KDV hariç toplam 848.112,78 TL kurum alacağının 22/10/2012 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanacak en yüksek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme süresince ürün listesi içeriğinden davacının tercihi doğrultusunda edim ve taahhüdünü yerine getirdiğini, davacının müvekkiline bildirdiği hangi market ürünlerinin üretilmediğini/satın alınmadığını ispat etmesi gerektiğini, davacının üretimi yapılacak ürünlerin tercihi hususunda karar verememesi nedenli karşılıklı görüşmeler yapıldığını, taraflarına bildirilen/teslim edilen ürünlerin çoğaltımı/satın alımının ziyadesiyle yapıldığını, davacının sözleşmenin 10.maddesindeki şartlar yerine gelmeden sözleşmeyi haksız feshederek teminat mektubunu tahsil ettiğini, sözleşmenin 6.5.maddesinde açıkça “Mevcudu azalan veya tükenen ürünlerin şirket tarafından talep edilmesi halinde şirket, … tarafından belirlenen şartlara uygun olarak çoğaltım yapacaktır” hükmünün bulunduğunu, bu maddeye göre talep mecburiyetlerinin olmadığını, talep etmeleri halinde şartları davacının belirleyeceğini, sözleşme süresince hiçbir ürünün basma ve çoğaltma yetkisinin müvekkiline verilmediğini, yaklaşık 5 yıl süren çalışma prosedürünün de bu doğrultuda olduğunu, davacı talep etmeden sipariş göndermeden grafik tasarımı için belge ve resimleri göndermeden eser işletme belgesi davacı tarafından çıkartılmadan ve davacı tarafından bandrol alınmadan çoğaltma yapılmadığını, sözleşme içeriğinde de bunun aksine bir yetki bulunmadığını, davacının seçip onayladığı ürünlerinin çoğaltımının davacı adına yapıldığını, çoğaltım hizmetinin karşılığında da müvekkiline çoğaltım ücretinin ödendiğini, davacı adına çoğaltımı yapılan yaklaşık 300 adet albüm ve 90 adet DVD nin bu şekilde ve şartlarda işlem gördüğünün fatura ve dekontlarla sabit olduğunu, davacı tarafından talep edilip, sipariş geçilip bütün evraklar davacı tarafından düzenlemeden müvekkilinin çoğaltım yapmasının mümkün olmadığını, davacı yanın müvekkiline bu yönde “üret/satın al” şeklinde bir bildiriminin olmadığını, davacının kendi kararı ile çoğaltımını yaptırmadığı ürünlerden müvekkilini sorumlu tutmaya çalıştığını, müvekkili tarafından 6.5.maddesi gereği talep edilmeyen stokta olmadığı halde davacı tarafından sipariş verilmeyen ve çoğaltım zorunluluğu bulunmayan kitap, CD, DVD’lerden hiçbir şekilde müvekkilini borçlandıramayacağını, davacı adına çoğaltımı yapılan yaklaşık 300 albüm ve 90 DVD’nin hem basın hem de halk tarafından büyük beğeni ve haklı övgü aldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece taraflar arasında tanzim edilen sözleşme, fesih ihtarnamesi, bilirkişi raporları ve taraf delillerine göre, davalının sözleşme kapsamında belirlenen ürünlerin çoğaltım, dağıtım ve satışını ihtarname tebliğine rağmen yapmadığından davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu, bu durumda sözleşme kapsamında cari hesap alacağı ile cezai şart talep etme hakkının bulunduğu, cari hesap talebi yönünden taleple bağlı kalınarak 17.173,95 TL bakiye alacak talebinin yerinde olduğu, sözleşme fesh edildiğinden sözleşmeye bağlı müspet zarar talep edilemeyeceğinden davacının müspet zarara yönelik talebinin reddi gerektiği, borçlunun temerrüdü nedeniyle sözleşmeyi fesh eden davacının sözleşme kapsamında ceza koşulunu isteyebileceği, bu nedenle davacının ceza koşulu olarak 250.000,00 TL’nin tahsili hakkındaki isteminin yerinde olduğu, ancak 250.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun 04/06/2013 tarihinde davacı tarafından nakde çevrilerek gelir kaydedildiği, sözleşmenin 9. maddesinde teminatın irat kaydedileceği ve hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceğinin belirlendiği, dolayısıyla her ne kadar davacı teminatı irat kaydetmekte haklı ise de, fesih ile birlikte genel hükümlere göre tasfiye yapılacağından ve sözleşmede teminatın borca mahsup edilemeyeceğine dair bir hüküm de bulunmadığından davalının davacıya olan cezai şart borcu 250.000,00 TL olup irat kaydedilen teminat tutarı da aynı miktarda olduğundan davalının bu kalemden dolayı bakiye borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 17.173,95 TL cari hesap alacağının 30/04/2013 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılama sırasında iki farklı bilirkişi heyetinden rapor alındığını, mahkemece ikinci rapor hükme esas alınarak karar verildiğini, ancak raporun hukuki değerlendirmeler içerdiğini, iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkiler giderilmeden verildiğini, müspet zararın istenemeyeceğine dair kararın yerinde olmadığını, cezai şart talep edilebileceğinin kabul edilmesine rağmen aynı miktarlı irad kaydedilen teminat mektubu bedelinden mahsup edilmesinin hatalı olduğunu, davalının 22/10/2012 tarihinde temerrüde düştüğünü, faiz başlangıç tarihinin bu tarih olması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cezai şart dışındaki maddi zarar ve teminat mektubu bakımından kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının cezai şartın gerçekleştiğini ispat edemediğini, sözleşmenin 6.4 maddesinde sözleşmenin ifası için müvekkiline seçimlik hak verildiğini, ifanın sözleşmenin devamı sırasında nasıl uygulandığının dikkate alınmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının cezai şart bakımından kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, müspet zarar ve cezai şartın istenip istenemeyeceği, irad kaydedilen teminat mektubu bedelinden cezai şartın mahsup edilip edilemeyeceği, cari hesap alacağı yönünden temerrüt tarihinin hangi tarih olduğu noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle müspet zarar, cezai şart ve cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı …, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile … marketlerde satışta bulunan veya sözleşme süresince … marketlerde satışa sunulacak ürünlerin (kitap, kaset, CD, VCD, DVD vb) çoğaltımı, dağımı ve satış işlemlerinin (… marketler, faks ve internet haricinde) davalı … A.Ş. vasıtasıyla yapılmasının kararlaştırıldığını, ancak davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini belirterek alım taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeniyle 580.938,83TL, ürün bedeli olarak 17.173,95 TL ve cezai şart olarak 250.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, davalı ise, sözleşme süresince ürün listesi içeriğinden davacının tercihi doğrultusunda edim ve taahhüdünü yerine getirdiğini, sözleşmenin 6.5 maddesi uyarınca talep edilmeyen, stokta olmadığı halde davacı … tarafından sipariş verilmeyen, çoğaltım zorunluluğu bulunmayan kitap, CD, DVD lerden dolayı müvekkilinin borçlandırılamayacağını savunmuştur.
Taraflar arasında imzalanan 12/09/2008 tarihli sözleşmenin yapılan incelemesine göre;
Sözleşmenin konusunun düzenlendiği 4.maddesinde; sözleşme imza tarihinde … marketlerde satışta bulunan veya sözleşme süresince … marketlerde satışa sunulacak ürünlerin (kitap, kaset, CD, VCD, DVD, vb) çoğaltımı ile müzik depoları ve marketleri, kitapevleri ile perakende satış noktalarına dağıtım ve satışına ilişkin olarak tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olduğu,
Davalı şirketin hak ve yükümlülüklerinin düzenlendiği 6.4 maddesinde; şirketin sözleşme ekinde olan ürün listesi protokolü ve sonradan yapılacak ek protokoller kapsamı … market ürünlerinden 3 yıl içerisinde en az 2.000’er adet almayı veya çoğaltmayı kabul ve taahhüt ettiği,
Mali yükümlüklerin düzenlendiği 7.maddesinde; …’nin şirkete sadece dağıtım ve satışını yapması karşılığında ürünlerin kampanya dönemleri dışındaki … market perakende satış fiyatı üzerinden %50 indirim yapacağı, şirketin dağıtım ve satışını yapacağı ürünü kendisinin çoğaltması durumunda ise ürünün … market perakende satış fiyatı üzerinden …’nin şirkete %70 indirim yapacağı, şirketin 250.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunu …’ye vereceği,
Sözleşmenin feshinin düzenlendiği 9.maddesinde; şirketin bu sözleşmenin herhangi bir hükmüne aykırı hareket etmesi veya taahhütlerini yerine getirmemesi ve …’nin yazılı ve süreli ihtarına rağmen sözlemeye aykırılığın giderilmemesi halinde, …’nin hiçbir tazminat ödemeksizin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın alınan teminatın gelir kaydedileceği ve hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceği,
Cezai şartın düzenlendiği 10.maddesinde; şirketin sözleşme hükümlerine aykırı harekette bulunması veya ürünlerin işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birine aykırı olarak kullanılması-kullandırılması halinde …’nin her türlü maddi ve manevi tazminata ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak koşuluyla teminat tutarı kadar cezayı …’ye ödeyeceği hususlarının düzenlendiği görülmüştür.
Davacının davalıya hitaben düzenlediği 22/10/2012 tarihli ihtarnamede; davalı tarafından … ürünlerinden almayı veya çoğaltmayı taahhüt ettiği ürünlerin alınmadığı, en geç 05/11/2012 tarihine kadar edimin ifa edilerek bedellerinin ödenmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
Davacının davalıya hitaben düzenlendiği 28/02/2013 tarihli ihtarnamede; davalının … ürünlerinden almayı veya çoğaltmayı taahhüt ettiği ürünlerin alınmadığı, ihtarnameye rağmen taahhütlerinin yerine getirilmediği, buna göre CD ve DVD’lerden %70 indirimli 2.000’er adet çoğaltılarak satın alınması gerektiğinden toplam bedeli olan 318.305,09 TL, kitaplar nedeniyle 73.718,29 TL, televizyon ve toplum isimli kitap nedeniyle 2.500,00 TL, stoklarda mevcutu bulunmayan 22 adet kitaptan ödenmesi gereken 35.902 adet bedeli olan 179.296,81 TL, ödenmeyen ürün bedeli olan 16.683,74 TL olmak üzere toplam 503,93 TL’nin 30/04/2013 tarihine kadar kurum hesabına yatırılması aksi takdirde sözleşmenin tek taraflı feshedileceğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalı tarafa 09/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacının davalıya hitaben düzenlendiği 31/05/2013 tarihli ihtarnamede; davacı … tarafından davalı … A. Ş’ye dava konusu sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının yapılan incelemesinde 2009-2012 yılları arasında toplam 2.565.422,59 TL mal ve hizmet alım satımı yapıldığı, 2.551.652,69 TL ödemenin bulunduğu, buna göre 2013 yılında davacının davalıdan 13.769,90 TL alacaklı olduğu, 250.000,00 TL’lik teminat mektubu davacı tarafından nakte çevrildiğinden davalı tarafın 23/09/2013 tarihinde kayıtlara göre davacı kurumdan 236.230,10 TL alacaklı olarak kaydedildiği belirtmiştir.
Mahkemece Kültür Bakanlığı uzmanı ve Hukukçu bilirkişiden oluşan 2 kişilik heyetten alınan raporda özetle; davalının sözleşmeye göre davacıya ait ürünlerin çoğaltma dağıtım ve satın alma edimini yüklendiği, sözleşme süresince belirlenen miktarda alımın üstlenildiği, edimler yerine getirilmediği takdirde akdin feshedileceğinin ve teminatın gelir kaydedileceğinin düzenlendiği, somut olayda davalının sözleşmenin eki listede yer alan ürünlerden satın alma veya çoğaltma taahüdünü yerine getirilmesi aksi takdirde akdin feshedileceğinin ihtar edilmesine rağmen yükümlülüklerinin yerine getirilmediği ve fesih koşullarının gerçekleşmiş olduğu, sözleşme kapsamında CD’ler nedeniyle 165.000,00 TL, DVD’ler nedeniyle 160.423,73TL, kitaplar nedeniyle 179.296,81 TL, televizyon ve toplum kitabı nedeniyle 2.500,00 TL, diğer eserler nedeniyle 73.718,29 TL olmak üzere toplam 580.938,83 TL’yi sözleşmenin 7. maddesine göre talep hakkının bulunduğu, ayrıca 17.173,95 TL ödenmeyen ürün bedeli alacağının bulunduğu, ayrıca sözleşmenin 10. Maddesi gereği sözleşmenin haklı feshi nedeniyle 250.000,00 TL teminat tutarının cezai şart bağlamında talep edilebileceği yönünde görüş belirtildiği, talimatla alınan mali müşavir bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı kurumun ticari defterleri üzerinede heyete eklenen mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak ek rapor alındığı, ek raporda özetle; sözleşmenin davacı tarafından feshinin haklı olduğu, sözleşme kapsamında 598.112,78 TL ürünlerin eksik alım ve çoğaltımı nedeniyle davalının ödeme hükümlülüğünün bulunduğu, ayrıca 10. maddeye göre belirlenen teminat tutarı olan 250.000,00 TL kadar davacı …’ye ödemesi gerektiği, yeterli bilgi ve belge bulunmadığından alınmayan ve çoğaltılmayan ürünler nedeniyle maddi zarar hesaplaması yapılamadığı, davacının ticari defterlerin incelenmesinde 05/10/2012 tarihi itibariyle davalıdan 31.835,59 TL alacaklıyken 09/11/2012 tarihinde davalının 166760 nolu 13.487.43 TL’lik faturasından kaynaklı borçla yapılmış mahsup işlemi sonucunda davacının bakiye 18.348.12 TL alacaklı göründüğü, davalının ticari defterleri üzerinde talimatla alınan bilirkişi incelemesinde defterlerin kapanış tasdiklerinin bulunmadığının belirtildiğini, 2013 yılı hesaplarında davacı kurumun 13.769,90 TL alacaklı olarak kayıtlı olduğu, netice olarak davacının ürün bedeli olarak 18.348,12 TL ve 10. maddeye göre 250.000,00 TL cezai şart talebinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
İtiraz üzerine oluşturulan 3 kişilik yeni bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; taraflar arasında 12/09/2008 tarihli sözleşme imzalanmış olup buna göre 3 yıl içerisinde en az 2.000’er adet ürün alımı ve basılıp çoğaltılması davalı tarafından yükümlendiği, sözleşmeye aykırılık halinde … tarafından sözleşmenin feshedilip teminatın gelir kaydedileceği ve teminat tutarı kadar cezai şartın …’ye ödeneceğinin belirtildiği, davacı kurumun edimlerini yerine getirilmesi aksi takdirde sözleşmenin feshi ve tazminatın tahsil edileceği konularında ihtarına rağmen edimlerin yerine getirilmediği ve sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği, TBK 125. maddesi uyarınca davacının fesih hakkını kullanmasının yenilik doğuran bir işlem olduğu ve 3. fıkra uyarınca sözleşmeden dönme üzerine istenecek zararın olumsuz zarar olduğu, kazanç kayıplarının isteyemeyeceği, davacının satılan ürün bedeli yönünden ise davalı defterlerine göre 13.769,90 TL alacaklı olduğu, davacı defterlerine göre ise 18.348,12 TL alacaklı göründüğü ve davalı defterlerinin kapanış tasdiki bulunmadığı, davacı defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin yapılmış olup usulüne uygun tutulan defterlerin sahibi lehine delil teşkil edileceği göz önünde bulundurulduğunda davalının satın alınan bedeli ödenmeyen ürünler için davacıya 18.348,12 TL borcu olduğunun kabulünün gerektiği, davacı talebinin 17.173,95 TL olduğu, cezai şart konusuna 10. maddeye göre sözleşme hükümlerine aykırılık halinde her türlü maddi ve manevi tazminata ilişkin dava ve telep hakkı saklı kalmak koşulu ile teminat tutarı kadar cezanın …’ye ödeneceğinin belirtildiği, TBK madde 179/1 uyarınca sözleşmenin ifa edilmemesi ya da gereği gibi ifa edilmemesi halinde aksine bir düzenleme olmadıkça alacaklının ifayı ya da cezayı talep edebileceği, alacaklının burdaki seçim hakkının tek taraflı ve varması gerekli bir irade beyanıyla kullanılacağı, yenilik doğuran bu beyan borçluya vardığı anda hükümlerini doğuracağı, eğer alacaklı ifayı istemekten vazgeçerse ceza koşulu ödemek zorunda olduğu, cezayı şeçen alacaklının asıl edimi bir daha talep edemeyeceği, iki taraflı sözleşmelerde ise borçlunun temerrüdü halinde alacaklı ancak ifadan vazgeçerek olumlu (müspet) zararını istemesi halinde ceza koşulunu da isteyebileceği, bu nedenle davacının seçimlik ceza koşulu olarak 250.000,00 TL’nin tahsili hakkındaki isteminin yerinde olduğu kanaatine vardıklarını, 250.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun 04/06/2013 tarihinde davacı tarafından nakde çevrilerek gelir kaydedildiği, sözleşmenin 9. maddesinde teminatın irat kaydedileceği ve hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceğinin belirlendiği, dolayısıyla her ne kadar davacı teminat irat kaydetmekte haklı ise de, fesih ile birlikte genel hükümlere göre tasfiye yapılacağından ve sözleşmede teminatın borca mahsup edilemeyeceğine dair bir hükümden bulunmadığından davalının davacıya olan borcundan irat kaydedilen teminat tutarının indirilerek davalının bakiye borcunun belirlenmesi gerektiği, bu durumda satın alınıp bedeli ödenmeyen ürünler sebebiyle 17.173,95 TL ve ödenmesi gereken cezai şart tutarı olan 250.000,00 TL teminat tutarından mahsup edilmesi gerektiğini, ancak mahsup talebinde bulunulmadığı gibi teminatın iadesi hususunda bir dava da açılmadığı, bu durumda mahsup yapılmasının gerekmeyeceğinin mahkemece düşünülmesi halinde davacının davalıdan iş bu dava kapsamında talep edebileceği toplam tutarın 267.183,95 TL olduğu, sözleşmenin feshi nedeniyle kar kaybı olarak belirlenen 580.938,83 TL’nin davalıdan tazmini isteminin haklı olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle sözleşmenin 6.4 maddesi gereğince davalının 3 yıl içinde en az 2.000’er adet ürün alma veya çoğaltma yönünde taahhütte bulunmasına, davacının sözleşmenin 9.maddesi uyarınca yazılı ihtarına rağmen davalının taahhüdünü yerine getirmediği ve davalının sözleşmeye aykırı davrandığı anlaşılmakla davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu yönündeki mahkeme tespitinin isabetli olmasına, davacı cezai şart yanında kar mahrumiyeti de talep etmiş olup kar kaybının müspet zarar olması nedeniyle sözleşmede açık bir düzenleme mevcut değil ise sözleşmenin feshi halinde ancak uğranılan menfi zararların istenebilecek olmasına, sözleşmede sözleşmenin feshi nedeniyle müspet zararın istenebileceğine dair hüküm bulunmamasına (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 23/05/2016 Tarih, 2016/2825 Esas, 2016/9158 Karar sayılı ilamı), sözleşmenin 10.maddesine göre davacının cezai şart talebinin yerinde olmasına, sözleşmede irad kaydedilen teminat mektubunun borçtan düşülemeyeceğine ilişkin açık hüküm bulunmadığından mahsup yapılmasının doğru olmasına, cari hesap alacağı ile ilgili temerrüt tarihinin, davacının 22/10/2012 tarihli yazısında cari hesap alacağına yönelik talebin bulunmamasına ve 28/02/2013 tarihli yazısı ile 30/04/2013 tarihine kadar cari hesap borcunun ödenmesinin talep edilmesine göre temerrüt tarihi olarak bu tarihin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.173,15 TL istinaf karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.621,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.447,85 TL harcın istinaf eden davalıya iadesine,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 20/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”