Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/525 E. 2022/1769 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/525 – 2022/1769

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/525 ( KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1769

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2020
ESAS-KARAR NO : 2017/716 E 2020/4 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden araç lastikleri satın aldığını, borcun bir kısmını ödediğini, bakiye kısmın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının dönem dönem aile şirketleri arasında adi ortaklık yaptığını, davalının aile şirketlerinden oluşan adi ortaklık üzerinden de müvekkilinden ürün satın aldığını, davalının takibe ve borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, müvekkili şirketin ticari kayıt ve defterlerinin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere davacıya ödemediği herhangi bir bakiye borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere, bilirkişi raporuna, tüm dosya kapsamına ve davacının ticari defterlerine göre davalıdan 36.893,03 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, cevap dilekçesi ekinde sunduğu muavin defter dökümlerinde davaya konu faturaların kayıtlı olduğu, davalı muavin kayıtlarında yer alan davacı kayıtlarında yer almayan ödemelerin davalı tarafından ispatı gerektiği, davalının bakiye borcun ödendiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatına, davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taleple bağlılık ilkesine aykırı davranıldığını, adi ortaklığın borçlarının da dava konusu yapılarak karar verildiğini, adi ortaklığın borcunda dolayı müvekkilinin sorumlu olmadığını, kaldı ki adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından adi ortaklığı oluşturan ortakların davaya dahil edilmesi gerektiğini, alacağın likit olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2017/4468 sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesinde; 01/03/2017 tarihinde davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu şirket aleyhine 3 faturaya dalyalı olarak işlemiş faizi ile birlikte toplam 42.456,90 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı olarak 17/09/2015 tarihli 17767 nolu ve 12.390,00 TL bedelli fatura, 6.976,16 TL bedelli 31/03/2015 tarih ve 14541 nolu fatura ve 68.336,16 TL bedelli 31/03/2015 tarih ve 14540 nolu faturanın gösterildiği, takip dayanağı faturaların davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlendiği, takipte ödeme emrinin davalı-borçluya 03/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun 07/03/2017 tarihinde yasal süre içerisinde borcun tamamına itiraz ettiği, itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, davacı ticari defterlerini sunmuş, davalı ticari defterlerini sunmamış ancak cevap dilekçesi ekinde muavin defterini sunmakla bilirkişi tarafından muavin defteri incelenmiştir. Bilirkişi raporunda özetle, takibe konu faturaların davalının muavin defterinde kayıtlı olduğu, takibe konu faturalar da dahil olmak üzere davacının toplam 127.311,45 TL bedelli faturasının ve davacının 2014 yılından devreden 5.640,00TL alacağının kayıtlı olduğu, borca karşılık davalı tarafından 116.221,46 TL lik çekle ödeme ve 16.729,99 TL ödeme ile birlikte davalının borçlu görünmediği, çekli ödemeye ve diğer ödemeye ilişkin belgenin sunulmadığı belirtilmiştir. Davacı ticari defterleri yönünden yapılan incelemede, davacının devreden alacağı 5.640,00 TL ile birlikte davacı tarafından düzenlenen 127.311,45 TL bedelli faturalar ve davalı ile Meksan iş ortaklığı hesabında aktarılan 13.778,54 TL alacakla birlikte toplam alacağının 146.729,99 TL olduğu, davalı şirket tarafından 2015 yılında 94.339,99 TL ödeme yaptığı, tahsilattan sonra davacının alacağının 52.390,00 TL olduğu, 2016 yılında davalının 64.286,14 TL daha ödeme yaptığı, davacının devreden 52.390,00 TL alacağı yanında virman işlemi ile borca ilave edilen 48.789,17 TL sonrasında davacının alacağının 36.893,03 TL olduğu tespit edilmiş, raporda ayrıca davacının davalı ile …adi ortaklığından 50.671,57 TL, davalı ile … adi ortaklığından 7.556,15 TL alacaklı olduğu, davalıya 21.334,69 TL borçlu olduğu, buna göre davacının alacağının 36.893,03 TL olduğu açıklanmıştır.
Dava, 3 adet faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olup, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın takip konusu 3 adet fatura dikkate alınarak çözümlenmesi gerekir. Taraflar arasındaki ticari ilişkide tüm cari hesap ilişkisi değerlendirilerek karar verilmesi doğru değildir (Aynı yönde Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/12/2018 Tarih, 2018/3125 Esas, 2018/6553 Karar, 07/12/2017 Tarih, 2016/4521 Esas, 2017/7823 Karar sayılı ilamları). Ayrıca davalının ödeme savunmasında bulunmasına ve yemin deliline dayanmasına rağmen yemin delili hatırlatılmadan karar verilmesi de yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle davalının istinaf itirazlarının kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/716 Esas, 2020/4 Karar ve 14/01/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davalıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 16/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”