Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/504 E. 2023/244 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/504 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2023/244 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2019
ESAS NO : 2018/434 E. 2019/1207 K.

ASIL DAVADA :
DAVACI : … (T.C….)
VEKİLİ
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
YAZILDIĞI TARİH : 27/03/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında 17/03/2018 tarihli toplam 269.249,17 TL bedelli 3 adet sipariş formu düzenlendiğini, siparişe konu malzeme bedellerinin nakit ve çek olarak davalılara ödendiğini ancak malzemelerin teslim edilmediğini, bir kısım çeklerin davalılar tarafından iade edildiğini, 29/06/2018 tarihli 20.000,00 TL bedelli çekin ise iade edilmediğini belirterek müvekkilinin çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında çekin 29/06/2018 tarihinde banka tarafından ödendiğini beyan ederek çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsilini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında 17/03/2018 tarihli toplam 269.249,17 TL bedelli 3 adet sipariş formu düzenlendiğini, siparişe konu malzeme bedellerinin nakit ve çek olarak davalılara ödendiğini ancak malzemelerin teslim edilmediğini, bir kısım çeklerin davalılar tarafından iade edildiğini, 29/05/2018 tarihli 20.000,00 TL bedelli ve 30/05/2018 tarihli 10.000,00 TL bedelli çeklerin davalılar tarafından tahsil edildiğini belirterek toplam 50.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereren ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; sipariş formlarının icap niteliğinde olduğunu, yazılı satış sözleşmesinin bulunmadığını, davacının bayilik kurma düşüncesi ile müvekkili …’ten elden borç para aldığını, aldığı borcun bir kısmını banka aracılığı ile müvekkiline ödediğini, daha sonra 9 adet 180.000,00 TL bedelli çek ile 1 adet 10.00,00 TL bedelli müşteri çekini vererek çeklerden öncelikle müvekkilinden aldığı borçtan kalan bakiye 50.000,00 TL’yi tahsil etmesi, kalan her biri 20.000,00 TL olan 7 adet çek karşılığında kendisine malzeme verilmesini istediğini, davacının aynı tarihli olan sipariş formlarında gün içinde sürekli revizyona gitmesi nedeniyle müvekkillerinin kuşkulandığını, çeklerin araştırıldığını, güven vermemesi üzerine ancak nakit karşılığı satış yapılabileceğinin davacıya söylendiğini, davacının nakit ödemeyi kabul etmemesi üzerine çeklerden 7 tanesinin davacıya iade edildiğini, 3 adet çekin ise müvekkiline olan bakiye 50.000,00 TL borç nedeniyle iade edilmediğini ve piyasada kullanıldığını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davadaki savunmalarını tekrar ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin 3 adet sipariş formu gereği davalılara çek ve nakit olarak ödemeler yaptığını ileri sürdüğü, davalılar vekilinin ise nakit ve dava konusu çeklerle yapılan ödemelerin davalı …’in davacıya verdiği borç para karşılığı davalı …’e yapıldığını savunduğu, kural olarak çek ve havalenin ( havale açıklaması bulunmayanlar) ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ifası için verildiğinin ve yapıldığının kabulü gerektiği, ancak davalılar vekilinin 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi kapsamı ve bilirkişi raporuna ek olarak eklenen davalı şirket tarafından davacıya verildiği davalı tarafça inkar edilmeyen borç takip raporundan davacı tarafça davalı …’e verilen çek ve hesabına yapılan havalelerin davalı şirket kayıtlarına davacının davalı şirkete olan borçlarından mahsubu suretiyle kayıtlandırıldığı, bu durumda artık dava konu çeklerin ve yapılan nakit ödemelerin davalı şirkete verildiğinin ve yapıldığının kabulü gerektiği, davalının davacının davalı …’e borcu nedeniyle verildiği savunmasına itibar edilemeyeceği, davacının çeklerin avans çeki olduğunu ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı, bilirkişi incelemesi sırasında davalı tarafça düzenlenen borç takip raporuna göre davacının davalı şirkete 2017 yılından 14.025,60 TL borçlu olduğu, 30/03/2018 tarihi itibariyle toplam borcunun 226.346,18 TL olduğu, anılan tutardan asıl ve birleşen dava konusu çek bedelleri ve daha önce davalı tarafça davacıya iade edilen çek bedelleri düşüldükten sonra 62.346,18 TL borçlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sipariş formu gereğince malzeme bedellerinin nakit ve çek karşılığında ödendiğini, malzemelerin teslim edilmediğini, çeklerin bir kısmının davalılar tarafından mal teslim edilmediği için iade edildiğini, sadece davalı şirketin kayıtlarının incelendiğini, davalı …’in banka kayıtlarının incelenmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkide ödemelerin davalı …’in banka hesabına yapıldığını, malzemelerin davalı şirket tarafından gönderildiğini, sipariş formları ile çeklerin teslim edildiğini savunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davaya konu çeklerin avans çeki olup olmadığı, çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava bir adet çeke dayalı menfi tespit, birleşen dava iki adet çeke dayalı istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Asıl davaya konu çekin, … Şubesine ait 29/06/2018 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, … seri numaralı olduğu ve davacı keşideci tarafından davalı … lehine keşide edildiği, lehtar cirosundan sonra davalı şirketin de ciranta olarak cirosunun bulunduğu, çek bedelinin yargılama sırasında 29/06/2018 tarihinde bankadan tahsil edildiği, birleşen davaya konu çeklerden … Şubesine ait 29/05/2018 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, … seri numaralı çekin yine aynı şekilde davacı keşideci tarafından davalı … lehine keşide edildiği, lehtar cirosundan sonra davalı şirketin de ciranta olarak cirosunun bulunduğu, çek bedelinin 29/05/2018 tarihinde bankadan tahsil edildiği, birleşen davaya konu … Şubesine ait 30/05/2018 tarihli 10.000,00 TL bedelli … seri numaralı diğer çekin ise dava dışı keşideci … tarafından davacı lehine keşide edildiği, lehtar cirosundan sonra davalı şirketin cirosunun bulunduğu ve çek bedelinin 30/05/2018 tarihinde bankadan tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının davalılara her biri 20.000,00 TL olan 9 adet çek ile 1 adet 10.000,00 TL bedelli müşteri çeki olmak üzere toplam 190.000,00 TL bedelli 10 adet çek verdiği, çeklerden her biri 20.000,00 TL bedelli 7 adet toplam 140.000,00 TL bedelli çeklerin davalı tarafından davacıya iade edildiği, asıl ve birleşen davaya konu 3 adet toplam 50.000,00 TL bedelli çeklerin ise davacıya iade edilmediği taraflar arasında ihtilafsızdır.
Davacı çeklerin sipariş formu gereğince avans olarak verildiğini, malzemelerin teslim edilmediğini ileri sürmüş, davalılar ise, davacının toplam 10 adet çek verdiğini, çeklerden dava konusu olan toplamı 50.000,00 TL bedelli çeklerin davalı …’in davacıdan olan bakiye alacağı için verildiğini, diğer çekler için davacının malzeme istediğini, çeklerin piyasa araştırmasından sonra güvenilir olmadığının tespit edilmesi üzerine nakit ödeme karşılığında satışın yapılabileceğinin davacıya bildirildiğini, davacının nakit ödeme yapamadığından çeklerden 7 tanesinin davacıya iade edildiğini, dava konusu 3 adet 50.000,00 TL bedelli çeklerin ise davacının davalı …’e olan borcu için iade edilmediğini ve piyasada kullanıldığını savunmuştur.
Bilirkişi incelemesi ile davalı şirket tarafından davacı şirketle olan ticari ilişkiye ilişkin düzenlenen borç takip raporunda dava konusu davacı tarafından davalı … lehine keşide edilen dava konusu 20.000,00 TL bedelli 2 çekin de içinde bulunduğu 180.000,00 TL bedelli çeklerin davacı şirketten alındığı kayıt altına alınarak davacının borcundan mahsup edildiği tespit edilmiştir. Bu durumda çeklerin davalı …’in şahsi borcu için verilmediği, davalı şirkete verildiği yönündeki mahkeme kabulü yerindedir. Ancak davalı tarafın cevabında dava konusu çeklerin davalı …’in davacıdan olan şahsi alacağı için iade edilmediği ve sipariş formlarına istinaden davacıya mal teslimi yapılmadığı yönündeki savunması karşısında davalı şirkete verildiği kabul edilen çekler karşılığında mal teslim edilmediği davalı tarafça kabul edildiğinden davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yeniden yargılama yapılmasını gerektiren bir husus bulunmadığından HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/434 Esas, 2019/1207 Karar ve 23/12/2019 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-A)Asıl dava yönünden,
a-Davanın KABULÜ ile,
Davaya konu … Şubesine ait 29/06/2018 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, … seri numaralı çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, çek bedeli yargılama sırasında tahsil edildiğinden 20.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 29/06/2018 tarihinde itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
b-Davalıların kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
c-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.366,20 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.024,65 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
d-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 341,55 TL peşin harç olmak üzere toplam 377,45 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 253,50 TL ve bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.453,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
f-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
B)Birleşen Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/607 Esas sayılı dosyasında;
a)Davanın KABULÜ ile,
Davaya konu … Şubesine ait 29/05/2018 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, … seri numaralı çek nedeniyle 20.000,00 TL’nin 29/05/2018 tarihinden, … Şubesine ait 30/05/2018 tarihli 10.000,00 TL bedelli … seri numaralı çek nedeniyle 10.000,00 TL’nin 30/05/2018 tarihinden itibaren itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.049,30 TL ilam harcından peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.536,97 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 512,33 TL peşin harç olmak üzere toplam 548,23 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Birleşen dosya yönünden yapılmış ayrı bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
3-İstinaf kanun yoluna başvuran asıl ve birleşen davada davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 51,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 27/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”