Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/484 E. 2022/1549 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/484 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1549
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2020
ESAS-KARAR NO : 2019/232 E 2020/54 K

DAVACI :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Yapı Kooperatifi’ne 14/06/2012 tarihinde üye olduğunu, aynı zamanda kooperatifte başkan yardımcılığı görevini yürüttüğünü, 30/07/2013 tarihinde gördüğü lüzum üzerine başkan yardımcılığından istifa ederek üyelikten de ayrıldığını, davalının da kooperatif üyesi olduğunu, davalının kooperatifin keşideci olarak yer aldığı senede dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, senedin kooperatif adına verildiğini, müvekkilinin kooperatifi temsilen kooperatif kaşesi üzerine imza attığını, borçtan şahsen sorumlu olmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, maaş haczi nedeniyle yapılan kesintilerin iadesine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, senette kooperatif kaşesi dışında davacının iki adet açığa atılmış imzasının bulunduğunu, bu nedenle davacının borçtan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddine ve könütiyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesinde ileri sürmediği ve davalı tarafından itiraz edilen imza inkarının iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, davacının kooperatif kaşesi dışında isim belirterek tekrar bonoyu imzaladığı ve borçtan şahsen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine, ihtiyati tedbir kararı uygulanmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ispat yükünün davalıda bulunduğunu, bononun kooperatif adına keşide edildiğini, kooperatif kaşesi üzerinde dava dışı kooperatif başkanı ve başkan yardımcısı olarak müvekkilinin imzasının bulunduğunu, müvekkilinin kişisel sorumluluğunun bulunmadığını, imza incelemesinin iddianın ve savunmanın değiştirilmesi genişletilmesi kapsamında değerlendirilemeyeceğini, davanın her aşamasında dile getirilebileceğini, imza incelemesi yapılmamasının eksik ve hatalı değerlendirme olduğunu, müvekkilinin annesinin rahatsızlığı nedeniyle kooperatife çok az gelmesi ve kooperatifle ilişkisi vb. konularda tanık dinletmek istediğini, mahkemenin talebi eksik ve hatalı değerlendirme ile red ettiğini, kooperatif hakkında iflas idare memurları tarafından tasfiye işlemlerinin yürütüldüğünü, kooperatif hakkında takip yapılmasının kamu düzenine aykırı olduğunu, bu iddia ile takibin iptali için İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacının takibe konu senet nedeniyle borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, icra takibine dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Batı İcra Müdürlüğünün 2016/5843 Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 25/02/2016 tarihinde alacaklı davalı tarafından, davacının da içinde bulunduğu borçlular aleyhine 11.500,00TL bedelli senede dayalı olarak 10.000,00TL asıl alacak, 3.551,03TL işlemiş faiz, 30,00TL komisyon olmak üzere toplam 13.581,03TL üzerinden kambiyo takibi başlatıldığı görülmüştür.
Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir.
Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmaması ve yaptırımı aynı Kanun’un 27 ve 32. maddelerinde belirtilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı vurgulanmış ve 30. maddede de yargılama sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturum gününe kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, HUMK’nun 409. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın md. 150) gösterilen süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının eksik harcın ödenmesine bağlı olduğu açıklanmıştır. Bu hükümlerle eksik harcın tamamlatılmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir.
Somut olayda, icra takip çıkışı 13.581,03TL olup davacı senet ve icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ile ödenen miktarların istirdatını talep etmesine rağmen 11.500,00TL üzerinden harç yatırmıştır. Menfi tespit davalarında kısmi dava açılamayacağı gibi icra takibi dikkate alındığında eksik harcın tamamlatılması için davacıya kesin süre verilip sonucuna göre yargılamaya devam edilmesi gerekir iken eksik harç tamamlatılmaksızın Harçlar Kanunu 32.maddesine aykırı olarak yargılamaya devam edilmesi doğru görülmemiş, davacının diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek HMK 353/1-a-4 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir (Aynı yönde Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 11/02/2019 Tarih, 2017/2989 Esas, 2019/798 Karar, 13/12/2017 Tarih, 2016/14070 Esas, 2017/7936 Karar sayılı ilamları)
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2019/232 Esas 2020/54 Karar sayılı 30/01/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip … e-imzalıdır
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”