Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/463 E. 2022/1548 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/463 – 2022/1548

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/463 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1548

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/930 E 2019/677 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirkete toplam 52.864,00 Euro değerinde ürün satışı gerçekleştirdiğini, ürünlerin teslim tarihi olan 27/01/2017 tarihindeki döviz kurunun 4,1281 TL olduğunu, davalı şirketin borcuna karşılık 20/01/2017 tarihinde ve 10/04/2017 tarihinde ödeme yaptığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede ürün bedelinin Euro olarak tahsil edileceği ve teslim tarihindeki kurun baz alacağının kararlaştırıldığını, ürünün kurulumunun davalının talebi üzerine olması gereken tarihte değil 27/01/2017 tarihinde gerçekleştirildiğini, davalı ödemelerinin ödeme günündeki döviz kuruna göre bakiye borçtan düşürülmesi sonucu müvekkilinin 3.140 Euro alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalının icra takibine ve borca haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye göre ödemenin mal teslimi, kurulum ve eğitimi takip eden 3 iş günü içinde nakit yapılacağını, malın 27/01/2017 tarihinde sevk edildiğini, kurulum ve eğitimlerin ise 22/02/2017 ve 23/02/2017 tarihinde yapıldığını, müvekkilinin yaptığı ödemelere göre borçlu değil alacaklı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların mal tesliminin 27/01/2017 tarihinde yapıldığı ve davalı tarafından 201.191,70 TL ödeme yapıldığı konusunda mutabık oldukları, kurulum tarihi yönünden ise uyuşamadıkları, davacı kurulum tarihini ispat edemediğinden teslimin tümüyle 27/01/2017 tarihinde yapıldığının kabul edildiği, davacının ödenmeyen alacağının 161,99 TL olduğu, takibin Euro üzerinden başlatılması nedeniyle bakiye alacağın teslim tarihindeki kura göre Euro karşılığının 42,53 Euro olması nedeniyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 42,53 Euro asıl alacak üzerinden 28/02/2017 tarihli kur üzerinden çevrilmesi yoluyla belirlenecek alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılan bir yıl vadeli hesabına ödenen en yüksek faiz oranının uygulanmasına, 166,99 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, tahsis şerhi ile yanlış yazılan icra takip numarası ve 166,99 TL olarak yazılan icra inkar tazminatı miktarı 161,99TL olarak düzeltilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, davalının geç tarih belirlemesi nedeniyle kurulum ve eğitimin teslim gününde yapılamadığını, borcun muaccel olma tarihinin kurulum tarihi olarak alınmasının doğru olmadığını, teklif formunda teslim günündeki kurun dikkate alınacağının belirtildiğini, davalının kötüniyetli olarak döviz kurunun düşük olduğu günü bekleyerek kurulumun gerçekleşmesi isteminin hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacının kur farkı nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kur farkı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine Kahramankazan İcra Müdürlüğünün 2018/514 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden, 05/07/2018 tarihinde kur farkı alacağına dayalı olarak 3.140 Euro asıl alacak, 45,31 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.185,31 Euro alacağın takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlunun süresinde takibe ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece kısa kararda 166,99 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına karar verildiği, tahsis şerhi ile yanlış yazılan icra takip numarası değiştirilerek icra inkar tazminatı yönünden 161,99 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği anlaşılmış olup tashih kararı ile taraflara yüklenilen yükümlülükler artırılıp eksikletilemeyeceği gibi tashih kararı sonrasında kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu, takip talebinde Euro üzerinden alacak talep edilmesine rağmen mahkemece “Davanın kısmen kabulü ile 42,53 Euro asıl alacak üzerinden 28/02/2017 tarihli kur üzerinden çevrilmesi yoluyla belirlenecek alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılan bir yıl vadeli hesabına ödenen en yüksek faiz oranının uygulanmasına” şeklinde hüküm kurulmak suretiyle infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün davacının esasa ilişkin istinaf itirazları incelenmeksizin HMK 355 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2018/930 Esas 2019/677 Karar sayılı 07/11/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 355. maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”