Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/441 E. 2022/1681 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/441 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1681

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/36 E. 2019/896 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine mahkeme kararına istinaden 145.299,83 TL alacağın tahsili için ilamlı icra takibi başlattığını, taraflar arasında düzenlenen protokol ile tüm borcun 115.000,00 TL olarak ödenmesi konusunda anlaşma sağlandığını, ilk ödemenin 20.000,00 TL olarak peşin yapıldığını, kalan ödemelerin 4 tanesi 20.000,00 TL bedelli bir tanesi ise 15.000,00 TL bedelli senet verilerek ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, 25/09/2017 ödeme tarihli 4. senedin ödemesi geciktiği için davalı şirket yetkilisinin senedin değiştirilmesini istediğini, 25/09/2017 ödeme gününlü senet yerine 29/09/2017 tarihli yeni bir senet düzenlenerek davalıya gönderildiğini, 25/09/2017 tarihli senet yerine verilen 29/09/2017 tarihli senedin “Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2017/7402 Esas sayılı dosyasına 29/09/2017 tarihli senet için” açıklaması ile banka yoluyla ödendiğini, daha sonraki tarihleri içeren senet bedellerinin de ödendiğini, davacıya iadesi gereken 29/09/2017 tarihli senedin ciro edilerek bu kez dava dışı … tarafından Ankara 28. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22912 Esas sayılı icra takibine konu edildiğini, bu takip nedeni ile müvekkilinin yeniden 24.274,87 TL ödemek zorunda kaldığını belirterek Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2017/7402 Esas sayılı icra takibinin ödeme nedeni ile iptaline, fazladan ödenen 4.813,56 TL’nin davalıdan geri alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile, yargılama sırasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince icra dosyasına yatırılmak zorunda kalınan 19.461,31 TL alacağın tahsili, davalının yaptığı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali ve fazla ödenen 4.813,56 TL’nin tahsili istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 25/09/2017 ödeme günlü 4.senede kadar davacının hiçbir ödemesini süresinde yerine getirmediğini, 25/09/2017 tarihli senet bedelini ödemek için 29/09/2017 tarihine kadar süre istediğini, davacının 29/09/2017 tarihinde ödenmesi gereken başka bir senedi bulunduğu hususunun davacıya hatırlatıldığını ve yeniden kendisine süre verildiğini, 29/09/2017 ödeme tarihli senedin davacının iddiasının aksine 25/09/2017 ödeme tarihli senet yerine verilen bir senet olmadığını, bu senedin ayrı bir borç ilişkisinden kaynaklandığını, senet yerine sonraki tarihli başka bir senet verildiği iddiasının yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, her nekadar davacı borçlu 25/09/2017 ödeme tarihli bononun ödeme tarihinin 29/09/2017 tarihine ötelendiğini ve buna karşılık olmak üzere kendisinden 29/09/2017 tarihli senedin alındığını, her iki senetteki borcun tek ve 20.000,00 TL’den ibaret olduğunu ileri sürmekte ise de; davacının iddiasını yazılı delil ile ispat edemediği, 29/09/2017 ödeme tarihli senedin ayrı bir alacak borç ilişkisi nedeni ile davacı tarafından davalıya verildiği, bu nedenle davacının taleplerinin yerinde olmadığı, senetlerden herhangi biri ödenmediği takdirde davalı alacaklının protokolde belirtilen 115.000,00 TL ile bağlı kalmaksızın icra takibini devam ettirme hakkı bulunduğu, davacının ödediği ve tarafların anlaştığı ödeme miktarı toplamı 143.000,00 TL olup dava tarihi itibariyle icra takip dosyasında borç miktarının 178.920,18 TL olarak hesaplandığı, davacının henüz icra takibi ile oluşan borcu dahi ödemediği gerekçesiyle davanın reddine, tedbir kararı uygulandığından davalı lehine tazminata karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin uyuşmazlığı yanlış tasvir ettiğini, müvekkilinin iddiasını ispat ettiğini, ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu, 29/09/2017 tarihli ödeme dekontunda “Ankara 20 İcra 2017/7402 Esas 29/09/2017 Tar.senet …” açıklamasının bulunduğunu, ödemenin icra dosyası için verilen 29/09/2017 tarihli senet karşılığı yapılan ödeme olduğunu, ödemenin davalı tarafından da icra dosyasına bildirildiğini, davalının cevap dilekçesinde ikrar mahiyetinde açıklamaların bulunduğunu, taraflar arasında icra takibindeki ilişki dışında başkaca borç ilişkisinin bulunmadığını, mahkemece dosya borcuna ilişkin hesaplamanın nasıl yapıldığının anlaşılamadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının icra takibi nedeniyle borçlu olup olmadığı, 25/09/2017 vadeli senet borcunun yenilenerek 29/09/2017 vadeli senedin verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dayanak Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2017/7402 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesine göre, davalı tarafından davacı hakkında mahkeme ilamına dayalı olarak toplam 145.299,83 TL alacağın tahsili için ilamlı icra takibi başlatıldığı, takip devam ederken …’nın imzasını taşıyan 24/05/2017 tarihli tutanağın takip dosyasına sunulduğu, işbu tutanakta toplam 20.000,00 TL ödemenin yapıldığı belirtilerek bakiye borcun kalem kalem yazıldığı, daha sonra davalı vekili tarafından 13/12/2017 tarihinde icra müdürlüğüne haricen tahsil beyanı sunularak tüm ödemelerin miktar ve tarihleri ile bildirilerek ödeme belgelerinin dosyaya sunulduğu, 14/12/2017 tarihinde icra müdürlüğü tarafından yapılan kapak hesabında ödenen 143.000,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 22.812,05 TL borcun kaldığının belirtildiği, aynı gün davacının kalan borcun 29/01/2018 tarihinde ödenmesi yönünden ödeme taahhüdünde bulunduğu, ödeme taahhüdünün davacı alacaklı tarafından da kabul edilerek tutanak düzenlendiği görülmüştür.
Taraflar arasında ihtilafsız olan 24/05/2017 tarihli protokol başlıklı belgede özetle, icra dosyasındaki toplam borcun 115.000,00 TL olarak kararlaştırılarak 24/05/2017 tarihinde 20.000,00 TL nakit ödeme yapılması ve 25/06/2017 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli, 25/07/2017 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli, 25/08/2017 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli, 25/09/2017 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli ve 25/11/2017 ödeme tarihli 15.000,00 TL bedelli senetlerin davacı tarafından davalıya verilmesi konusunda anlaşma sağlandığı, protokoldeki senetlerin herhangi biri ödenmediği takdirde davalı alacaklının icra takibinde belirtilen alacak miktarı üzerinden icra takibine devam edeceği hususlarının kararlaştırıldığı görülmüştür.
Protokolde belirtilen 20.000,00 TL nakit ödemenin yapıldığı, 25/06/2017 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli senedin 29/06/2017 tarihinde, 25/07/2017 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli senedin 27/07/2017 tarihinde, 25/08/2017 ödeme tarihli 20.000,00 TL bedelli senedin ise 29/08/2017 tarihinde ödendiği banka dekontlarından anlaşılmıştır.
Davacı tarafından 29/09/2017 tarihinde 20.000,00 TL ödeme yapıldığı, banka dekont açıklamasında “Ankara 20 İcra 2017/7402 Esas 29/09/2017 Tar. senet …” yazılı olduğu görülmüştür.
Somut olayda uyuşmazlığa konu 25/09/2017 tarihli 20.000,00 TL bedelli senet yönünden, davacı, ödemenin süresinde yapılamayacak olması nedeniyle davalının yeni senet verilmesini talep ettiğini, bu nedenle 25/09/2017 tarihli senedin iade alınarak yerine 29/09/2017 tarihli senedin verildiği beyan etmekle borcun yenilendiğini iddia etmiş, davalı ise her iki senedin ayrı borçlara ilişkin olduğunu, borç yenilemesinin olmadığını, 25/09/2017 tarihli senedin 29/09/2017 tarihinde ödenmesi nedeniyle davacıya iade edildiğini savunmuştur. Davalı tarafından banka dekontunda icra dosyası numarası yazılmak suretiyle yapılan ödeme diğer ödemelerle birlikte icra dosyasına bildirilmiş ve dekontlar ibraz edilmiştir. TBK’nın 133. maddesine göre borcun yenilenmesi için tarafların bu yönde açık iradelerinin olması gerekmektedir. Davacının senetli borcun yenilenerek yeni senet verildiğini yazılı delillerle ispat etmesi gerekir. İcra dosya numarası belirtilmek suretiyle yapılan ödemeye ilişkin banka dekontundaki açıklama borcun yenilendiğini ispata yeterli olmayıp dosyadaki diğer delillerle de bu husus ispatlanamadığından davanın reddine yönelik mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle mahkemece yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 05/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”