Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/410 E. 2022/1262 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/410 (KABUL KALDIRMA)
KARAR NO : 2022/1262

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2019/70 E 2019/933 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :

VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalılar aleyhine icra takibi başlattığını, davalıların haksız yere icra takibine ve borca itiraz ettiğini, takip dayanağı olan belgedeki imzanın inkar edilmediğini, borcun ödenmediğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar vekili, müvekkillerinin kardeş olduklarını, müvekkili …’ın eczacı, müvekkili …’in ise estetisyen olduğunu, dava dışı …’un evlenme vaadi ile müvekkili …’i kandırdığını, mali sıkıntıları nedeniyle çek temin etmesi halinde çekleri vadeli olarak kullanacağını ve günlerinde ödeyeceğini söyleyerek müvekkilinden yardım istediğini, bunun üzerine müvekkili …’ın keşideci, diğer müvekkili …’in lehtar olarak yer aldığı dava konusu hatır çekinin dava dışı …’a teslim ettiğini, dava dışı …’un çeki… Ltd. Şti.’ye verdiğini, müvekkillerinin çek nedeniyle mal veya hizmet almadıklarını, çek süresinde bankaya ibraz edilmediğinden davacının müracaat hakkını yitirdiğini, müvekkilleri ile davacı arasında temel ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının çekte son hamil olduğu, süresinde ibraz edilmeyen çek nedeniyle keşideci …’ın TTK 732.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacıya karşı sorumlu olduğu, davalı …’ın sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığı, bu nedenle takipte talep edilen asıl alacak ve icra inkar tazminatından sorumlu olduğu, diğer davalı …’in ise çek lehtarı olup davacı ile aralarında başka cirantalar bulunduğu, davacı ile davalı … arasında temel ilişki bulunduğu iddia ve ispat edilemediğinden davacının davalı …’ten talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı …’ın icra takibindeki asıl alacağa yönelik itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına, davalı … yönünden davanın reddine, davalı …’e yönelik yapılan takibin kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, çeklerin davalı … tarafından ödenmediğini, dava dışı … veya diğer cirantalar tarafından davalı … hesabına çek bedellerinin yatırıldığını, davalı … tarafından da davalı …’ın hesabına yatırıldığını, dava dışı cirantaların arada hiçbir ilişki bulunmayan …’in hesabına para yatırmasının hayatın akışına uygun olmadığını, ödenen bedellerin hatır çeklerinin bedeli olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle ilgili bankalardan hesap hareketlerinin celbi gerekirken bu hususta inceleme yapılmadığını, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/67 Esas sayılı dosyası ile işbu dosya arasında bağlantı bulunmasına rağmen birleştirme talebinin haksız yere red edildiğini, davalı … lehine kötüniyet tazminatı talebinin reddi yönündeki kararın yerinde olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekten kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3822 Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 10/02/2017 tarihinde alacaklı … tarafından borçlular …, … ve… … Tic. Ltd. Şti. aleyhine 25/10/2016 keşide tarihli çeke dayalı olarak 28.000,00 TL asıl alacak, 745,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.745,64 TL alacağın tahsili için Isparta 1.İcra Müdürlüğü’nün 2017/735 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların süresinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği, alacaklının borçlular … ve … yönünden yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili Eskişehir İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep ettiği, bu borçlular yönünden tefrik kararı verilerek icra dosyasının Eskişehir İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Eskişehir 8.İcra Müdürlüğü’nün 2017/3822 Esas sayılı takip dosyası üzerinden borçlulara gönderilen ödeme emrine borçluların süresinde itiraz ettiği, tirazın iptali davasının İİK 67.maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde harca esas değer olarak icra takip çıkışı olan 28.745,64 TL gösterilmiş ancak dava niteliği gereği nisbi harca tabi olmasına rağmen maktu harç yatırılmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesinde ”Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men’i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. Gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talep olunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir. Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır. ” hükmü bulunmakta olup aynı Yasa’nın 30. maddesinde de ”Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. ” hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece, anılan yasal düzenlemeler gözetilerek, davacı yanca takipte talep edilen ve itiraza uğrayan toplam alacak yönünden talepte bulunulduğuna göre eksik harcın tamamlattırılması için işlem yapılması, eksik harcın tamamlanmaması halinde HMK’nın 150.maddesi (eski HUMK 409.maddesi) hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ilk derece mahkemesi tarafından eksik yargı harcı ikmal edilmeden hüküm kurulması hali, HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle resen incelenerek Aynı Kanunun 353/1. fıkra (a-4) maddesinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” şeklindeki düzenleme gereğince, yargı harçlarının ikmali için ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/70 Esas 2019/933 Karar sayılı 17/12/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …