Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/4 E. 2022/1353 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/4 (KABUL DÜZELTEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/1353 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2019
ESAS NO : 2017/88 E 2019/1005 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davacı ile davalı arasında devam eden ticari ilişki kapsamında davalının müvekkilinden satın aldığı ürünlerin bedeli olarak davacıya önce… Bankasına ait 10/11/2016 tarihli 125.000,00-TL bedelli çek verdiğini bu çekin ödenmemesi üzerine çeki geri talep ederek bu kez 135.000,00-TL bedelli tahrif edilmiş çeki davacı şirkete gönderdiğini davalı tarafın toplam 144.549,63-TL olan borcunu tüm uyarılara rağmen ödememesi üzerine girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, icra takibinin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; cari hesaptan doğan alacak ve 10.11.2016 tarihinde tahsil edilemeyen tahrif edilmiş çek tutarından doğan alacak olarak belirtilen borca itiraz ettiklerini, belirtilen çeke karşılık borcun yeniden yapılandırıldığını, vade tarihi eklenerek 135.000,00 TL olarak mutabık kalındığını, 15.09.2017 vade tarihli 45.000,00 TL, 15.11.2017 vade tarihli 45.000,00 TL ve 15.01.2018 vade tarihli 45.000,00 TL bedelli 3 ayrı senet gönderildiğini, senetlerin davacı tarafından teslim alındığını, mevcut borcun kapatıldığını, söz konusu faturalara ilişkin borcun kalmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı tarafın, dava konusu cari hesaptan kaynaklanan 135,000,00-TL asıl alacak bakımından icra takibi yapmakta haklı olduğu, işlemiş faiz talebinin icra takibinden evvel davalının temerrüde düşürüldüğüne yönelik herhangi bir bilgi bulunmadığı, bakiye asıl alacak ve işlemiş faiz talebi yönünden davalı tarafın itirazının yerinde olduğu asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, asıl alacağın likit olmadığı, davalı aleyhine icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; likit bir alacak söz konusu olup, ilk derece mahkemesi tarafından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen kararın açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak tazminat isteminin kabulüne karar verilerek hükmün değiştirilerek düzeltilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davaya ve takibe konu alacağın likit olup olmadığı, hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine konu cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf istemi; takibe ve davaya konu alacağın hesp edilebilir nitelikte olduğu icra inkar tazminatına karar verilmesine ilişkindir.
İİK’nın 67. maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde; borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda olması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, davalı aleyhine icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Ne var ki bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının icra inkar tazminatının reddine ilişkin kısmının düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Ankara Asliye 12. Ticaret Mahkemesi’nin 10.10.2019 tarih, 2017/88 Esas 2019/1005 Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-b-2. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
3-a)Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2016/23613 takip sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine girişilen takibe vaki itirazın kısmen iptali ile takibin 135.000,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibinde belirlenen şartlar geçerli olmak üzere devamına,
b)İİK m. 67 uyarınca kabul edilen tutar üzerinden hesap edilen %20’si oranında 27.000,00- TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Alınması gereken 9.221,85-TL harçtan peşin alınan 1.763,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.457,96-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
d)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 13.550,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
e)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
f)Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 31,40-TL başvuru harcı, 1.763,89-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı toplamı 1.799,89-TL ile,
g)Davacı tarafından yapılan posta masrafları toplamı 219,90-TL, talimat masraf 520,00-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL olmak üzere toplam 1.739,90-TL’nin kabul red/ oranına göre 1.608,29-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
h)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
ı)HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 61,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 17/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”