Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/392 E. 2022/1619 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/392 ( SÜRE YÖNÜNDEN RET )
KARAR NO : 2022/1619

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/10/2019
ESAS NUMARASI : 2018/396 E 2019/971 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine senede dayalı icra takibi başlatıldığını, senedin teminat senedi olduğunu, davalı ve ortakları tarafından kiralanan …ilçesinde bulunan natamam dükkanların tadilatlarının yapım işi için müvekkillinin sahibi olduğu …. Ltd. Şti.’nin işi üstlenmesi yönünde anlaştıklarını, tadilat bedeli olan 135.000,00 TL’nin davalı tarafından müvekkiline ödendiğini, ödemeye ilişkin müvekkilinden evrak istenmesi üzerine dava konusu senedin teminat senedi olarak davalıya verildiğini, müvekkilinin üstlendiği tadilat işini yerine getirmesine rağmen senedin iade edilmediğini belirterek müvekkilinin takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu senedin müvekkilinin davacıya verdiği borç karşılığı alındığını, teminat senedi olmadığını, davacının icra dosyasında ödeme taahhüdünde bulunduğunu ve borcu ödediğini, davacının müvekkili aleyhine savcılığa yaptığı suç duyurusu sonucu takipsizlik kararı verildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava açıldıktan sonra ödeme taahhüdünde bulunduğu, dilekçe içeriğinin açıkça borç ikrarı olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, dava konusu bonoda nakden kaydının bulunduğu, senet metnini talil eden davacının teminat iddiasını ve senedin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiği, bu yönde bir delil sunamadığı, yemin teklif etme hakkını da kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve ihtiyati tedbir kararı verildiğinden davalı lehine tazminata karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, davalı tarafından müvekkiline tadilat bedeli olarak ödenen 135.000,00TL için dava konusu senedin teminat senedi olarak düzenlendiğini, dosyaya sunulan dekontların değerlendirilmediğini, senette iki türlü yazı tipinin bulunduğunu, senedin ihdas nedeni boş bırakılmış iken sonradan nakden ibaresinin yazıldığını, senette tahrifat olup olmadığının araştırılmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, öncelikle davacının istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senede dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 41.maddesinde; “Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.” şeklindeki hükme yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Vekilin azli ve istifasının şekli” başlıklı 81. maddesi aynen; “Vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin olarak ödenmesi zorunludur” hükmünü, yine aynı Kanunun “Vekilin istifası” başlıklı 82. maddesi “ İstifa eden vekilin vekâlet görevi, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam eder. ” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, mahkemece 28/10/2019 tarihinde davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili Av….’ya 30/12/2019 tarihinde e-tebligat yoluyla tebliğ edilmiştir. Davacı vekili Av. …tarafından 07/01/2020 tarihinde sunulan dilekçede, vekalet ücretinin ödenmemesi nedeniyle vekillikten istifa edildiği, tebligatın iade edildiği belirtilerek tebligatların asile yapılması talep edilmiş, mahkemece davacı asilin cezaevinde bulunması nedeniyle gerekli yazışmalar yapılmak suretiyle hükmen tutuklu bulunan davacı asile 27/01/2020 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi ile birlikte gerekçeli karar tebliğ edilmiş, 10/02/2020 tarihinde davacının yeni vekili Av. … tarafından dosyaya istinaf dilekçesi sunulmuştur.
Gerekçeli karar davacı vekili…’ya usulüne uygun olarak 30/12/2019 tarihinde tebliğ edilmekle 2 haftalık istinaf süresi bu tarihte başlamıştır. Davacı vekili istinaf süresi başladıktan sonra dosyaya istifa dilekçesi sunmuş, davacının yeni vekili ise kararı 10/02/2020 tarihinde istinaf etmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında davacının vekili olan ve istinaf süresi başladıktan sonra istifa eden vekilin vekillik görevinin istifasının müvekkiline tebliğinden itibaren 15 gün süreyle devam ettiği açıktır. Bu durumda istinaf süresinden sonra davacı tarafından istinaf dilekçesi sunulduğundan davacının istinaf isteminin HMK 352/1 maddesi uyarınca süreden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nin 352(1).c.maddesi uyarınca SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istek halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin istinaf yoluna başvuran üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK’nın 352.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 25/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır