Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/377 E. 2022/1325 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/377 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1325

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018
ESAS-KARAR NO : 2017/841 E. 2018/898 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketçe yapılan otomotiv yazılım yenileme ve yeni yazılım yükleme işinden dolayı davalı şirketin bayiliğini aldığını, sözlü anlaşma gereğince 26/11/2015 tarihinde …’ın banka hesabına “… Bayilik Sözleşmesi” açıklaması ile 35.000,00 TL gönderildiğini, böylelikle bayilik sözleşmesinin resmen başladığını, bu iş için müvekkilinin işyeri açtığını, işyeri için masraflar yaptığını, müvekkilinin davalı şirketle defalarca iş yaptığını, davalı şirkete yolladığı yazılımlar karşılığında ödemelerini aldığını, konu ile ilgili davalı şirket tarafından kesilen faturaların delil olarak dosyaya sunulacağını, 03/04/2017 tarihinde müvekkili tarafından … plakalı araca yazılım yükleme işleminin yapıldığını, yazılım test edilirken yazılımdan kaynaklı olarak meydana gelen arızadan dolayı aracın motoru dahil birçok parçasının zarar gördüğünü, durumun karşı tarafa bildirilmesi üzerine müvekkilimin Ankara’ya çağrıldığını, Ankara’ya gittiğinde elindeki iş ile ilgili program yükleme bilgisayarına el konulduğunu ve sözleşmenin feshedildiğini, yine söz konusu araçta meydana gelen masrafların da ödenmesinin talep edildiğini ancak herhangi bir yazılı ya da sözlü ihtar bulunmadan üç ay önceden fesih bildirimi yapılmadan haksız olarak sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle; fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik aracın arızası nedeniyle oluşan ve ilgilisine ödenen 35.000,00 TL, müvekkilinin davalının portföyüne kattığı yarardan dolayı 20.000,00 TL, haksız olarak ödediği 10.000,00 TL ve elinden haksız olarak alınan cihaz-bilgisayar vs. bedeli olarak 5.000,00 TL olmak üzere 70.000,00 TL’nin en yüksek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında bayilik sözleşmesi ya da başka bir ilişkinin olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin 01/03/2017 tarihinde kurulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece toplanan delillere, tüm dosya kapsamına ve Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre, davalı şirketin 05/03/2017 tarihinde … tarafından tek ortaklı olarak kurulduğu, daha önce mevcut olan gerçek kişi ticari işletmesinin devri ya da birleştirilmesi şeklinde kurulmadığı, davacının bayilik sözleşmesinin davalı şirketin ortağı olan … ile 26/11/2015 tarihinde kurulduğunu iddia ettiği, 2017 yılında kurulduğu anlaşılan davalı şirkete bu bayilik ilişkisinin devredildiği yönünde herhangi bir belge ve bilginin bulunmadığı, davalı şirkete bu şekilde husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bayilik ücretinin şirketin kurucusu olan …’a ödendiğini, yeni kurulan davalı şirket ile müvekkili arasındaki iş ilişkisinin devam ettiğini, zarar gören araca davalı şirket tarafından yazılımın yüklendiği tarihin şirketin kuruluşundan sonra 03/04/2017 tarihi olduğunu, dava dilekçesindeki delillerin toplanması halinde bu hususun ortaya çıkacağını, firma sahibinin eski firmasını kapatarak yeni firma açılışı yaptığının müvekkili tarafından bilinemeyeceğini, müvekkilinin eski ve yeni firmayla iş yaptığını, bayilik ilişkisini ara vermeden devam ettirdiğini, husumet itirazının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Somut olayda, davacı, 26/11/2015 tarihinde davalıya bayilik ücreti olarak banka yoluyla para gönderdiğini, 2017 yılında bayilik sözleşmesinin haksız yere feshedildiğini iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş, davalı şirket bayilik ilişkisini inkar etmiştir. Davacı ile imzalanan yazılı bir bayilik sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı da sözlü yapılan anlaşma gereğince bayilik ilişkinin kurulduğunu ileri sürmüştür.
Dosyadaki deliller incelendiğinde;
Davacının 26/11/2015 tarihinde davalı şirketin ortağı olan …’ın banka hesabına “… … Bayilik Ücreti”açıklaması ile 35.000,00TL gönderdiği, davalı şirketin 05/03/2017 tarihinde ilk kez ticaret sicile tescil edilerek kurulduğu, birleşme veya devir işleminin olmadığı anlaşılmıştır.

Öninceleme duruşmasında taraflara dava dilekçesinde belirttikleri delilleri sunmaları, başka yerden getirtilecek belgelere ilişkin açıklamada bulunmaları için kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde dosyaya davacı tarafından delil veya açıklama dilekçesi sunulmamıştır.
Bu durumda bayilik ücretinin ödendiği tarihte davalı şirketin henüz kurulmamış olması, bayilik ücretinin …’ın banka hesabına ödenmiş olması, davalı şirket kurulduktan sonra bayilik sözleşmesinin davalı şirkete devredildiğine, davalı şirketin bayilik sözleşmesinin tarafı olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme kararına karşı davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddi ile HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL peşin harçtan davacı tarafından istinaf aşamasında yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 14/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …