Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/355 E. 2022/1362 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

(MİKTARDAN RET)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ……
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekillerince istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafından ekspertizi yapılan ….. plaka sayılı aracın davacı tarafından 17/04/2017 tarihinde 136.000,00 TL bedel ile satın alındığını, satın alındıktan sonra 19/04/2017 tarihinde yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda davalı tarafından yapılan ekspertiz incelemesinden farklı olarak aracın ön sol çamurluğunun ve ön sol kapısının değişmiş olduğunun, ayrıca arka sol kapısının … olduğunun ortaya çıktığını belirterek ayıp ve ayıba karşı sorumluluk hükümleri uyarınca 136.000,00 TL araç bedeli, 200,00 TL devir bedeli, 450,00 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 136.650,00 TL bedelin davalıdan alınmasına, bedelin ödenmesini takiben dava konusu aracın davalıya iadesine, olmadığı takdirde ayıp nedeni ile oluşan 30.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacının dava konusu aracı gerekli kontrollerini yaptıktan sonra satın aldığını, davalı tarafından gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını, bu hususa ilişkin düzenlenen tutanağın davacı tarafından imzalandığını, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin iki tarafa yükümlülük yüklediğini, aracın ikinci el olduğunu, davacıya bu durumun aktarıldığını, davacı tarafından yeniden ve başka birisine inceleme yaptırılmadan aracın satın alındığını, araç teslim formunda da teslim tarihinden sonra tespit edilecek sorunlar ve kusurlardan davalının sorumlu tutulamayacağının belirtildiğini, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, davalının ise hile ile hareket ettiğine dair bir bilgi ve belgenin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında araç satışı nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davalı tarafından ekspertiz işlemi yapılan ….. plaka sayılı aracın 17/04/2017 tarihinde davacıya satışının yapıldığı, satış tarihinden sonra davacı tarafından yeniden yaptırılan inceleme sonucunda satışa konu araç üzerinde davalı tarafından yapılan ekspertiz raporunda belirtilenler dışında da hasarın bulunduğunun tespit edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporunda yapılan tespitler uyarınca aracın satış tarihi itibari ile hasarsız halinin piyasa rayiç değerinin 162.750,00 TL olduğu, satış sırasında tespit edilen hasarlar ile satış sonrasında tespit edilen hasarlar dikkate alındığında araçtaki değer kaybının 29.783,25 TL olduğu, bu hali ile aracın satış tarihi itibari ile satış bedelinin (162.750,00 TL – 29.783,25 TL) 132.966,75 TL olmasının gerektiği, taraflar arasında yapılan satış bedelinin ise 136.000,00 TL olması karşısında bedelde yapılması gereken indirim miktarının 3.033,25 TL olduğu, aracın piyasa rayiç değeri ve taraflar arasındaki satış bedeli dikkate alındığında mevcut hali ile aracın iadesinin gerekmediği, ancak ayıp nedeniyle bedelde indirim yapılmasının gerektiği anlaşıldığından davacının sözleşmeden dönme hakkı kapsamında bedelin iadesine yönelik talebinin reddine, bedelde indirim talebinin ise kısmen kabulüne dava konusu araçta oluşan 3.033,25 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran
1-Davacı vekili tarafından; … gibi kendisine güven duyulan … satan bir firmanın ekspertizde doğruyu söylemeyerek müvekkili kandırdığı ortaya çıkmış iken belirlenen ayıba göre karar vermek yerine dayanağı olmayan ek rapora göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, gizlemiş olduğu ayıptan sorumlu olduğu davanın tam kabulü gerekir iken kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu, redde göre verilecek vekalet ücreti dava değerinin üzerinde olduğu bildirilmiştir.
2-Davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurusunda; Gerekçeli kararın incelenmesinde yetki sebebiyle usulden ret kararına rağmen lehe vekalet ücretine hükmedilmediği, eksik inceleme ile karar verildiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece aracın bedelinde indirime dair verilen kararın değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
1-İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava, ayıplı malın iadesi, olmazsa bedelde indirim isteğine ilişkindir.

17.04.2017 tarihli noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile ….. plaka sayılı hususi-otomobil aracın 136.000,00 TL bedel ile davalı-satıcı … AŞ’den davacı-alıcı … … Ltd.Şti tarafından satın alınmıştır.
17.04.2017 tarihinde satıcı araç teslim tutanağı ile Araç hasar açıklaması olarak “ bagaj kapağı değişim, sol ön çamurluk …, 7240 TL hasar kaydı mevcuttur” açıklaması ile bilgilendirme kısmında mengerlerden yukarıda nitelikleri yazılı aracı görüp beğenerek ikinci el kullanılmış araç olarak satın aldım … A.Ş. yetkilileri aracı detaylı olarak muayene edebileceğimi üzere usta getirebileceğimi tarafıma bildirmiştir. bu bildirim üzerine araç iç dış kaporta boya aydınlama sistemi, camları fren sistemi, yürüyen aksamı, direksiyon sistemi, egzoz sistemi, motor şasi, iç ve dış aksamları ile detaylı olarak muayene edilmiş ettirilmiş aracın ekspertiz raporu … kaydı ve yetkili servis kayıtları tarafımdan görülmüş olup tüm bu incelemeler sonucu Aracı Mevcut hali ile kabul ettim araç ile ilgili tüm bilgiler tarafından anlatılmıştır yukarıda nitelikleri yazılı olan araç kabulüm ve beyanların doğrultusunda tarafından teslim alınmıştır aracın teslim tarihinden sonra tespit edilecek sorunlar ve kusurlardan veya aracın durumun sonunda belirtilenlere aykırı olduğu konusundaki taleplerden … A.Ş. sorumlu değildir” şeklinde düzenlenen belgeyi aracı teslim alan davacı yetkilisi … ve … teslim eden olarak imzalamıştır.
Davacı … … … … Şirketi yetkilisi … tarafından … Anonim Şirketine hitaben 20.04.2017 tarihli ihtarname ile ayıp ihbarında bulunulmuştur.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle istinafa gelenin sıfatı gözetilerek mahkemece bedelde indirim yapılarak belirlenen tutara hükmedilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin istinaf itirazına gelince; HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341.maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli … Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2022 yılı için Maliye Bakanlığınca istinaf kesinlik sınırı 8.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
İlk derece mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.(HMK 341/1) Karar tarihi itibariyle, miktar ve değeri 8.000,0TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir(HMK 341/2).
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; istinaf kanun yoluna başvuran davalı aleyhine mahkemece 3.033,25 TL değer kaybına hükmedilmiş olmakla karar tarihi itibariyle alacak miktarı olarak kesin olan bu karara karşı davalı istinaf yasa yoluna başvuramaz.
HMK 346.maddesi gereğince, kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunulması halinde, kararı veren mahkeme tarafından istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi istinaf incelemesi sırasında da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin miktar itibariyle reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf isteminin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi gereğince, miktar itibariyle İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4- Davalı taraftan peşin alınan 54,40 TL harcın talebi halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran davalıya iadesine,
5-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin Dairece yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 18/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”