Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/35 E. 2022/1812 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/35 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1812

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/10/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/345 E 2019/970 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı tarafa … Projeksiyon cihazlarının ve servis hizmetinin sağlanmasına ilişkin satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirlenen şart ve koşullarda davalıya teslim edildiğini ve kurulumunun sağlandığını, söz konusu ürünlere ilişkin faturaların davalı tarafa gönderildiğini, yasal sürede faturalara her hangi bir itirazda bulunmadıklarını, davalı taraf daha sonra teslim edilen ürünlere ilişkin sorunlar yaşadıklarından bahisle noter kanalı ile bu faturaları müvekkiline iade faturası düzenleyerek iade ettiklerini, müvekkilinin bunun üzerine yine noter vasıtasıyla davalıya söz konusu olan hususları kabul etmediklerini, teslim edilen mallarda her hangi bir ayıbın söz konusu olmadığını, durumunun kullanıcı hatasından kaynaklandığını, teslim edilen ürünlerin hala ellerinde bulunduğunu ve kanuna uygun olarak taraflarına gönderilen ve yasal süresi içerisinde itiraz edilmeyen faturalara ilişkin ödemenin yapılması için hesap numarası bildirildiğini buna rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını, alacağının tahsili amacı ile girişilen icra takibine davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; dava konusu satın alınan cihazlardaki sorun ve arızaların davacı taraftan kaynaklandığını, kullanıcı hatası olmadığını, müvekkilinin olumlu yaklaşımlarına karşılık, davacı tarafın sorunları gidermek hatasını düzeltmek yerine haksız ve kötü niyetle kendisinden kaynaklanan nedenlerle oluşan arızalar sonucu patlayan lamba bedellerine ve servise ilişkin faturalara ve hukuka aykırı olarak düzenlediği vade farkı faturalarına ilişkin icra takibi yaptığını bildirerek davanın reddine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacının davalıya sattığı projeksiyon lamba ve filtre bedeli, verdiği hizmet bedeli ve vade farkına ilişkin düzenlediği faturalara dayalı eldeki davaya konu icra takibini başlattığı, davalı vekilinin yargılama sırasında icra takibine konu edilen projeksiyon lamba ve filtre bedellerinde oluşan toplam 17.469,19 TL bedelli faturalar yönünden icra takibine vaki itirazlarından vazgeçtiklerini bildirdiği, davacı tarafça davalıya satılan projeksiyon aletinin üretim hatasından kaynaklı gizli ayıplı olması nedeniyle bedeli talep edilen lambalar patlamış ise de, ayıp ortaya çıktığında davalının ücreti mukabilinde filtre, lamba değişimini kabul ettiğinin davalı tarafça sunulan ve içeriği inkar edilmeyen davalının davacıya gönderdiği 15/05/202117 tarihli e-mail yazışmasından anlaşılması, davanın itirazın iptali davası olup itirazdan vazgeçilen kısım kadar davanın konusuz kalacağı ve konusuz kalan kısım yönünden davalı icra takibine itiraz etmekle davacının dava açmakta haklı olduğunun anlaşılması karşısında anılan miktar yönünden de davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davalı tarafça itiraz edilen faturaların vade farkı ve servis bedeline ilişkin olduğu, az önce belirtilen e-mail yazışma içeriğinden davalının faturala konu servis hizmetini hiçbir ihtirazi kayıt koymadan ücreti mukabilinde kabul ettiği, bu nedenle davacının servis bedelini davalıdan talep edebileceği, vade farkının istenebilmesi için taraflar arasında bu yönde bir sözleşme olması veya bu yönde taraflarca benimsenmiş bir uygulamanın yani teamülün bulunması gerektiği, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde taraflar arasında vade farkı uygulanması yönünde teamül bulunduğunun tespit ediliği dolayısıyla davacının vade farkı fatura bedellerini de davalıdan talep edebileceği, icra takibinden önce temerrüt bulunmadığından davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, servis bedeli ve vade farkına ilişkin alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu, davacı işlemiş faiz yönünden icra takibi yapmakta kısmen haksız olsa da kötü niyetli kabul edilemeyeceğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı, Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2017/7923 sayılı dosyasında takibe konu edilen 17.469,19 TL asıl alacak yönünden dava konusuz kalmakla, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu edilen 18.348,91 TL yönünden davanın kısmen kabulü ile, davalının Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2017/7923 sayılı dosyasına vaki itirazının 17.493,99 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, %20 icra inkar tazmitanının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; davacı tarafından satılıp teslim edilen cihazların ayıplı olduğunu, yasal haklar saklı tutularak mal bedelinin ödendiğini ancak üretim hatalı malın teslim edildiği servis hizmet bedelinin ve vade farkının istenemeyeceğini vade farkına ilişkin taraflar arasında sözleşme teammül bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu servis hizmet bedeli ve vade farkına ilişkin alacağın varlığının usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı ve burada varılacak sonuca göre davacının alacağının tayini hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca düzenlenen mal bedeli, servis bedeli ve vade farkı alacağına ilişkin olarak düzenlenen faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2017/7923 sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine; toplam 34.963,18 TL asıl alacak ve 854,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.818,10 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde borca itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın 1 yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.195,01TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 298,76TL harcın mahsubu ile bakiye 103,76 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır