Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/342 E. 2022/1365 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE . … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/37276 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığını, takip konusu senet üzerindeki imza haricindeki yazıların müvekkiline ait olmadığını, borca konu senedin zorla müvekkilinin elinden alındığını ve müvekkilinin dolandırılarak borçlandırıldığına ilişkin …. sayılı savcılık dosyası ile davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin maliki olduğu evin daha önceki sahip olduğu ev ile takas ederek almak hususunda anlaştığı dava dışı … …’ın müvekkiline takas olarak verilecek evin satışından vazgeçtiğini bu nedenle müvekkiline komutan olarak tanıştırdığı davalının dava dışı … verilen vekaletnamenin aynısından davalıya verilmesini söylemesi üzerine Sincan 4. Noterliği …. yevmiye numaralı 02/11/2017 tarihli vekaletnamenin verildiğini, dava dışı …’ın davalının devlet memuru olması, asker olması sebebiyle yaptığı işlerde titiz davrandığını, bankaya gitmeleri gerektiğini söyleyerek, müvekkili ile dava dışı … ve davalının ellerinde bulunan poşette bulunan para ile birlikte … şubesinde 02.11.2017 tarihinde giderek davacı …’in hesabına 118.000,00TL parayı birlikte yatırdıktan sonra gişe görevlisinin her zamanki gibi mi … bey demesi üzerine araya bir müşteri aldıktan sonra yatırılan paranın tamamını müvekkili, dava dışı … ve davalı ile birlikte çektiklerini, davalının kendisinin devlet memuru olması sebebiyle hesabından para giriş çıkışı yapılması gerektiğini ve bunun bir prosedür olduğunu belirttiğini, geçen süre zarfında da arsa sahibi dava dışı …. görüşmek üzere buluşan müvekkilinin dairenin satışı için verilen vekaletin kendisini komutan olarak tanıtan davalı …’ya verdiğini, aslında vekaletin verilmesi gereken kişinin dava dışı …. olduğunu öğrenerek dolandırıldığını anlayan müvekkilinin, tapuya gittiğinde vekalet verdiği evin hala satılmadığını görmesi üzerine dava dışı … ve davalıya vermiş olduğu vekaletleri iptal ettirdiğini, dava dışı …’ ın talebi üzerine bu sefer evin satımı için dava dışı …’a vekalet verdiğini ve evin bir hafta içerisinde satıldığını, vekaletlerin iptal edildiğini öğrenen dava dışı …’ın, davalı … ve dava dışı …’nun sahibi olduğu …..isimli işyerine müvekkilini çağırarak ailesine ve davacıya yönelik ağır hakaretlerde bulunduğunu, dava dışı …’ın, müvekkiline davalının ayaklarını öpmesini ondan özür dilemesini ve borcunu ödemesini isteyerek müvekkilinin elinden zorla sadece imzası müvekkiline ait olan boş senedi aldıklarını, müvekkilinin elinden zorla alınan senet nedeniyle borçlu olmadığı senedin karşılıksız kaldığı senedin kendisine teslim edilmesini karşı tarafa bildirildiğini, buna rağmen karşı tarafın icra takibi başlattığını beyan ederek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, icra takibine dayanak senedin borçlusu olmadığının ispatının davacı tarafa ait olduğunu, HMK madde 200 gereğince senetle ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, HMK gereği senetle ispatı zorunlu olan dosyada davacı tarafın ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunamadığını, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2017/37276-E sayılı dosyasına dayanak kambiyo senedinin müvekkili lehine düzenlendiğini, davacının sunduğu delillerin hiçbirinin müvekkiline olan borcunu ödediğine ilişkin olmadığını, müvekkiline karşı kötü niyetli olarak dava açıldığını beyan ederek, haksız ve dayanaksız davanın reddine, müvekkili lehine %20 oranından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının iddialarını senet ile aynı güçteki delil ile ispat etmesi gerektiğinden davacı tarafa verilen süre içinde yemin deliline başvurulduğu, yemin teklif edilen davalı … duruşmada alınan yeminli beyanında; dava konusu edilen senedin taşınmaz satışı ile alakası olmadığını, kendisinin davacıya borç verdiği için bu senedin düzenlendiğini ve borcunu ödemediğini belirttiği, davacı tarafından, davalının yalan yere yemin ettiğine ilişkin suç duyurusunda bulunulmuşsa da; Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/25430E sayılı dosyasında yapılan soruşturma neticesinde “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verildiği, ayrıca, davacının bu davadaki iddiaları kapsamında dolandırıcılık suçunun işlendiğinden bahisle yapılan Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/11820 sayılı dosyası ile yapılan soruşturma sonucunda da “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verildiği, davacı tarafından dava konusu senedin taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine istinaden verildiği, anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğu ve zorla alındığı ileri sürülmüşse de bu iddiaların, senetle aynı değerdeki kesin delillerle ispatlanamadığı, ceza soruşturması kapsamında da “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verildiği, davalının yemin beyanının da davacının iddialarını ispatlamadığı anlaşıldığından, senedin soyut borç ikrarını içeren özelliğinin aksi ispat edilemediğinden davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Dava dilekçesindeki iddiaları tekrarla davanın kabulü gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının iddialarının kanıtlanıp kanıtlanamadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/37276 E sayılı takip dosyasında; 01/10/2017 tanzim, 01/11/2017 vade tarihli 135.000,00 TL bedelli, senede dayalı olarak 14/12/2017 tarihinde kambiyo takibi başlatıldığı, takibe dayanak senet keşidecisi …, lehtarı … olup, ihdas nedeni boş bırakılan bono niteliğinde olup 135.000,0 TL bedellidir.
Davacı tarafından, takibe dayanak yapılan senedin taşınmaz satışına dair düzenlenen sözleşme gereği verildiği ve satışın gerçekleşmemesi nedeniyle senetteki alacağın dayanağının kalmadığı iddia edilmiş; davalı ise senette kayıtsız şartsız borç ikrarı olduğunu, teminat niteliğinin bulunmadığını ve sözleşmeden farklı bir ilişki kapsamında düzenlendiğini savunmuştur.
Sözleşme başlıklı belgenin incelenmesinde satıcı …Sincan’da bulunan 3 nolu parselin 2 nolu bağımsız bölümünde bulunan tüm hisselerini 135.000,0 TL bedelle 19.10.2017 tarihinde sattığını parasının tamamını peşin olarak hesabına dekont numarası belirtilerek aldığını, Bu sözleşmeye dayanarak bu dairede bulunan satış yetkisini alıcı …’ın isteği üzerine 2.11.20 17 tarihli vekalet belgesine dayanarak alıcı …’ı kendi adına vekil tayin ederek verdiğini… bu sözleşmede belirtilen satış taahhütlere uymadığı takdirde sözleşmede belirtilen satış bedeli tutarında tazminatı ödemeyi hiçbir rücu ileri sürmeksizin kabul ederim buna istinaden ilgili taşınmazın tapu devri yapılana kadar alıcı …’a teminat amaçlı 135.000,0TL senet verdiğini bu senet bu sözleşme yükümlülüklerine uyulmadığı takdirde işleme sokulabilir onun haricinde hiçbir şekilde ciro edilemez. Ben alıcı … yukarıdaki şartlarla belirtilen gayrimenkul aldığımı beyan ve taahhüt ederim” denilerek her iki tarafça imzalanmıştır. Sözleşmede belirtilen senetle ilgili bedel dışında bir belirleme yapılmadığı görörülmektedir.
Öte yandan davacının yemin teklifi üzerine davalı tarafça; “dava konusu edilen senedin taşınmaz satışı ile alakası yoktur, ben kendisine borç verdiğim için bu senet düzenlendi borcunu ödemedi,” şeklinde yemin eda edilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacının iddialarını kesin delillerle kanıtlayamadığına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 18/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”