Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/332 E. 2022/1671 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/332 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1671

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2019
ESAS-KARAR NO : 2019/270 E- 2019/966 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacı müvekkili …’ın 2010 yılı içerisinde davalı …’dan 50.000,00 TL borç istediğini, davalının 50.000,00 TL borç parayı müvekkilinin kendisine boş senet imzalaması ve taksitlerini de müvekkilinin ödemesi koşuluyla bankadan kredi çekerek verebileceğini söylediğini, davalı …’ın …’tan kredi olarak çektiği 60 ay vadeli 50.000,00TL’yi müvekkiline teslim etmesine müteakip davalıya imzaladığı boş senedi verdiğini, davacının davalının çektiği kredinin taksitlerini düzenli olarak ödediğini, 17/03/2011 tarihinde de kredinin kalan bakiyesi olan 47.000,00 TL’yi ödeyerek davalıya olan borcunu bitirdiğini, borcun bitmesinden yaklaşık 2 yıl sonra davalı …’ın boş ve bedelsiz kalmış senedi kendisi doldurarak Ankara 3. İcra Dairesinin 2013/13 dosya numarası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin 52.248,90 TL’sinin icra yoluyla tahsil edildiğini, davalı ile arasında başkaca bir borç ilişkisi olmadığını, tarafların astsubay olduğunu, müvekkilinin söz konusu senede dair davalıya borcu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı % 20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili,açılan menfi tespit davasının yanlış açılmış bir dava olmakla birlikte hak düşürücü sürelerin geçtiğini ve zaman aşımına uğradığını, davacı tarafın açmış olduğu davanın menfi tespit olduğunu ancak davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde sunduğu Ankara 3.İcra Dairesi’nin 2013/13 Esas sayılı takibe 03/11/2014 tarihinde ödeme yapıldığını ve borcun büyük bir kısımının tahsil edildiğini, dosyada tahsilat yapılmış olduğu göz önüne alındığında menfi tespit davası açılmasında bir hukuki yarar olmadığı gibi İİK’nın 72 maddesinden de anlaşılacağı üzere icra dosyası devam ederken dosyaya herhangi bir ödeme yapıldıktan sonra menfi tespit davası açılmasının bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, davacının ödeme yapıldıktan iki buçuk sene sonra açtığı davanın zaman aşımına uğradığının da açıkça görülmekte olduğundan bu davanın reddi gerektiğini, kambiyo senedine dayanarak başlattıkları icra takibine takip devam ederken davacı tarafından hiç bir itirazda bulunulmadığını, müvekkili ve davacı arasında birden fazla borç ilişkisi kurulduğunu ve dava konusu senet şeklinde düzenlenmediğini, davacı tarafın müvekkiline ödeme yaptığına dair dosyaya sunduğu hesap extre bilgilerinin senete ilişkin olmadığı gibi üzerlerine davacı tarafından bazı bilgilerin silinerek oynama yapıldığını, hem ödemelerin yapıldığı tarihlerin hem de davacı tarafın borcu ödediğine dayanak gösterdiği banka belgelerinde senede ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı göz önüne alındığında yapılan ödemelerin müvekkilinin senede ilişkin alacağıyla bir alakası olmadığının açık olduğunu, icra takibi başlatıldıktan sonra davacının itiraz etmediği gibi takip süresince de hiç bir işlem yapmadığını, müvekkili aleyhine davacı tarafın mesnetsiz iddialarına dayanılarak usul ve yasaya aykırı olarak açılmış İİK madde 72 gereğince 1 yıllık hak düşürücü süresi geçtikten sonra açılmış olan davanın reddine, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, dava konusu senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu, ödendiği ve bedelsiz olduğu iddiasının kanıtlanamadığı, takip durmadığından kötüniyet tazminatı takdirine yer olmadığı gerekçesi ile davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Delilleri arasında yer almayan yemin delilini taraflarına hatırlatmasının yasal olarak mümkün olmadığı, davalı tarafın dosyada senede karşılık borcun ne zaman verildiğini açık bir şekilde ikrar etmesi karşısında davacı müvekkiline parayı teslim ettiğini ispat ile yükümlü olduğu, aralarında tek bir borç ilişkisi bulunduğu, davanın kabulü gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu senetten dolayı davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bedelsizlik iddiasına dayalı senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.

Ankara 3. İcra Dairesi’nin 2013/13 dosyasında;… tarafından … aleyhine 46.373,0 TL asıl alacak 711,48 TL işlemiş faiz olmak üzere 47.084,48 TL alacak için 01.12.2012 tarihli 46.373,0TL tutarlı bir adet senede dayalı olarak 02.01.2013 tarihinde kambiyo takibi yapıldığı takibe itiraz edilmediği anlaşılmıştır.
Dava ve takibe konusu senedin incelenmesinde düzenleme tarihinin 11.10.2012, keşidecisinin …, lehtarının …, vade tarihinin 01.12.2012 olduğu, 46.373,0 TL tutarlı nakten ihdas nedenli olduğu görülmüştür.
Davacı … şikayeti üzerine davalı-… hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle şikayet için aranan 6 aylık süre geçmiş olduğundan davanın düşürülmesine karar verilmiş, karar istinaf kanun yoluna başvurulmadan 14.03.2017 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu kapsamda Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacının senedin bedelsizliği iddiasını kesin delillerle kanıtlayamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 02/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”