Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/327 E. 2022/1795 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/327 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1795
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2018
ESAS-KARAR NO : 2015/858 E- 2018/885 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin 05/11/2010 tarihinde…marka 2011 model aracı davalı …..A.Ş’den satın aldığı, aracın …plakası ile 08/11/2010 tarihinden itibaren kullanmaya başladığı, zaman içerisinde aracın mutelif yerlerinde boya atmaları ve paslanmalar oluşması üzerine Türkiye sınırları içerisinde satışını ve sonrası kontrollerini sağlayan firma olan diğer davalı … A.Ş’ye kontrole götürdüğü ve misli ile değişim istendiği, davalı 09/02/2015 tarihli araç kontrol belgesinde boya atma ve paslanmaların dış etken kaynaklı olduğu belirtilip, değişim talebinin reddedildiği, Ankara Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/65 D.İş dosyasında ODTÜ Öğretim Üyesi bilirkişi tarafından verilen 21/08/2015 tarihli raporunda, boya atma ve paslanmaların üretim hatasından kaynaklandığının belirtildiğini, bu rapora istinaden noter ihtarnamesi ile davalıdan misli ile değişim istendiği, ancak cevap alınamadığı belirtilip davalıların satışta BK 227 md gereğince ağır kusurları olduğundan bahisle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile …plakalı aracın bedelsiz misli ile değişimini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı ….Ltd. Şti vekilinin cevap dilekçesinde; müvekkili adresinin Ortahisar Trabzon olduğundan yetkili mahkemenin Trabzon Mahkemeleri olduğundan davanın reddini, dava konusu aracın 2010 yılı içerisinde diğer davalı … Otonun Trabzon bayi olan müvekkili şirket tarafından davacıya satıldığı, 5 yıldan uzunca bir süre geçtiği, garanti süresinin dolduğu, TTK ve TBK’ya göre ihbar ve dava açma sürelerinin dolduğu iddiası ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, iddiaya konu boya dökülmelerinin dış etken kaynaklı olduğu, ayıp niteliğinde olmadığının, bu nedenle de davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Otomotiv Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarını kabul etmediklerini, BK 231 md.si gereğinin ayıba karşı sorumluluğunun 2 yılı geçmekle zamanaşımına uğradığı, aracın trafiğe çıkış tarihinin 11/05/2010 olup, uzun süredir kullanıldığı, imalat hatası olması halinde satın alındığı tarihten itibaren kısa süre içerisinde boya dökülmesinin meydana geleceği, dava konusu araçtaki gibi noktasal değil bölgesel olarak gerçekleşeceği, aracın iş dolayısı ile çimento sahasından etkilenerek boyaya zarar verdiği, ayrıca iddia edilen durumun aracın değişimin gerektirecek nitelikte olmadığı, aracın misli ile değişiminin talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, araç davacı tarafından 05/11/2010 tarihinde satın alındığı, ek raporda belirtildiği üzere periyodik olarak 2011-2012-2013-2014 ve 10/01/2015 tarihlerinde servise götürüldüğü, 09/02/2015 tarihinde boya ile ilgili şikayetini belirttiği, BK 231. maddesine göre, satıcının ayıptan doğan sorumluluğu “satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça” 2 yıl olup, satıcı boya garantisini 3 yıl için üstlendiği, bildirildiği bu süreninde dolduğu, satıcının satılanı ağır kusurlu/ayıplı devretmesi halinde zamanaşımının işlemeyeceği ancak somut olay için satıcının ağır kusurlu devrinden bahsedilemeyeceği, teknik makine mühendisi bilirkişilerin kök raporlarında ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, davacı şirketin çimento fabrikası olup, çimento maddesini su ile bir araya geldiğinde kh değeri 13.5 olan kostik bir aşındırıcı olduğu, bu maddeye maruz kalan boya, cila vb yapıların aşındığı ve boyanın aracın yan gövdesinde ve tavanında yoğunlaşması, iç kısmındaki metal bölgelerde olmayışı, dış etkenlere bağlı olduğu, garanti süresinin ve zamanaşımının dolduğu da anlaşılmakla Davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından; Gizli ayıbın usulüne uygun ihtarname ile satıcı davalıya süresinde bildirildiği, dosyada alınan her iki raporda da mevcut paslanma ve boya atmalarının üretici kusurundan kaynaklandığının sabit olması nedeniyle otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesi için son bir imkan olarak davalıya Ankara 56. Noterliği’nin … yevmiye numarasına kayıtlı 01.09.2015 tarihli ihtarnamesi çekilmiş ancak herhangi bir sonuç alınamadığı, Yerel mahkeme kararına dayanak bilirkişi raporlarının açıkça çelişkili olduğu, söz konusu aracın ülke şartlarında lüks bir model olup çimento fabrikasında, şantiyelerde, maden sahalarında kullanılması veya çimento tozuna maruz kalması gibi bir durum meydana gelmediği, aracın şirketin üst düzey yöneticilerine makam aracı olarak satın alındığı ve bu amaçla kullanıldığı, kaldı ki şirkete ait bir çok makam aracı olup bu araçların hiç birisinde boya atması ya da kaporta paslanması gibi sorunlar meydana gelmediği, davalının aracın çimento tozuna maruz kaldığı iddiasını somut delillerle ispat etmesi gerektiği, uzman farklı bilirkişilerden rapor alınması talebinin üstü örtülü ve gerekçesiz reddedildiği, ayıp oranında bedelden indirim şeklinde ıslah ettiği talebe göre karar verilmemesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Satıma konu ayıbın değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıplı araç iddiası ile aracın misli ile değişimi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu araç; 08.11.2010 ilk tescil tarihli, …2011 model dizel hususi araçtır. Aracın satış faturası 05.11.2010 tarihinde 180.090,23 TL bedeliyle … tarafından düzenlenmiştir.
09.02.2015 tarihli müşteri istek formunda boya atmaları tespit edilmiştir.
Davacı tarafından keşide edilen 01.09.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle; dava konusu araçta mevcut boya atmaları ve paslanmaların bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan tespit raporunda üretim hatasından kaynaklandığının belirlendiği ifade edilerek dava konusu aracın ihtarname tebliğinden itibaren 7 gün içinde 2015 model ayıpsız misliyle ücretsiz olarak değişimi talep edilmiş, aksi halde yasal yollara başvurulacağı ihtarı yapılmıştır.
Davacı tarafça alınan tespit raporlarından 07.04.2015 tarihli raporda; dava konusu araç üzerinde keşif esnasında yapılan tespitlerde aracın sağ ve sol ön kapılarda, sağ ön çamurlukta ve motor kaputunun muhtelif yerlerinde en büyüğü yaklaşık 25 mm boyutunda olan boya dökülmeleri olduğunun görüldüğü, boyası dökülen kısımlarda kaporta sacının görünür durumda olduğu, araçtaki boya dökülmelerinin imalat esnasında boya hatalarından kaynaklanabileceği izlenimi oluştuğu ancak bu tip boya hatalarının boyanın asidik tesirlerden etkilenmeyecek nitelikte olmamasından da kaynaklanabileceği, bu konuda ODTÜ, İTÜ gibi üniversitelerde detaylı olarak inceleme sonrasında kanaate varılabileceği ifade edildiği;
ODTÜ Makine Mühendisi Diğer tespit raporunda da; Boya atmalarının dış etkenlerden daha çok üretim sırasındaki boyama prosesi sırasındaki hatalardan kaynaklandığı, düşünülmektedir.Dış etkenler imalat kusuru sonucunda ortaya çıkmaya başlayan boya dökülmelerinin neden olduğu zayıflamyı ilerleterek aracın sac kısmına ulaşmasına ve paslanmaya neden olduğu tespiti yapılmıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında; araçta 40’dan fazla noktada, özellikle aracın tavanla ön camın birleştiği doğru üzerinde ve yan gövdesinde yoğunlaşır şekilde boya atmalarının olduğu, yer yer büyük noktasal şekiller aldığı, aracın sacına kadar ilerlediği, bu yerlerde sacın paslandığı, herhangi bir darbe izinin olmadığı, aracın iç kısımlarındaki metal bölgelerde boya kalkmasının görülmediği, aracın çimento fabrikası sahibi şirkete ait olmasına göre çimento maddesinin alkali ve su ile bir araya geldiğinde ph değeri 13.5 olan kostik bir aşındırıcı olduğu, bu tip maddeye maruz kalan araçta cila boya astar boyasının zarar görmesinin ve kaporta sacına ulaştığında raydoniz kaplamayı da etkileyerek paslanmaya yol açmasının beklenebileceği, davaya konu aracın Audi firmasının araç garantisi ile ilgili zaman uygulaması için yükümlülüklerde getirdiği, buna göre periyodik bakımların zamanında düzenli olarak teknik servisler tarafından yapılmadığından, kullanım kılavuzuna bakılmadığında, araç uygun olmayan şartlar vb kullanıldığında, servis dışı kişilerce onarıldığında vs durumlarda garantinin geçersiz olduğunun belirtildiği, davacının aracını 2010 yılında alıp 2011-2012-2013-2014 ve 10/01/2015 tarihlerinde servise götürdüğü, rutin bakımları yapıldığı, boya ile ilgili şikayetlerinin olmadığı, 09/02/2015 tarihinde boya atmaları ile ilgili şikayetleri olduğu, servisinin de boya atmalarının dış kaynaklı olduğunun bildirildiği, BK 223/2 md gereği ayıplar ortaya çıkar çıkmaz satıcıya bildirilmesi gerektiği, BK 231 mdsi gereği zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, bu marka araçlar için 3 yıllık boya garantisinin bulunduğu, talep tarihi itibari ile bu sürenin dolduğu, garanti süresi içerisinde ortaya çıkmadığı; araçtaki boya sorununun boya garantisi süresi (ilk üç yıl) içinde … Oto firmasına bildirilmediği, sorunun garanti süresi içinde ortaya çıkmadığı ve dolayısıyla TBK 221, 223, 225 ve 227. maddeleri ışığında davacının aracında üretimden kaynaklı gizli ayıptan söz edilemeyeceği bildirilmiştir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nin 23.maddesi; “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır…
c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
TBK madde 223; ” Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. “
Ayıptan sorumluluk ana başlıklı 219.maddede; “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.”
Alıcının seçimlik haklarının düzenlendiği 227.madde; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
225.maddede; “Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.

Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olmadığı, araçta boya atmalarının boya garanti süresi dışında ve kullanımdan kaynaklandığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 19/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”