Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/31 E. 2022/1818 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/31 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1818

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2019
ESAS-KARAR NO : 2013/654 E 2019/306 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile Faktoring sözleşmesinin 30.07.2010 tarihinde (…) ile dava dışı …. Ltd. Şti (Müşteri) arasında 300.000,00 TL’lik Factoring ve alacağın temliki sözleşmesinin imzalandığı, davaya konu çekin de sözleşme kapsamında verildiğini, dava dışı bir şahıs olan 16/01/2012 keşide tarihli 8.500,00 TL bedelli çeke dayalı alacağı faktor ederek bedel temin ettiğini, ancak faktor edilen alacağın müvekkiline ödenmediğini, belirterek 8.500,00 TL’nin çekin keşide tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; dava konusu çekin müvekkilinin elinden rızası dışında çıktığını, bu nedenle TTK hükmü uyarınca muhatap bankaya ödememe talimatı verildiğini, davacının iddiasının ispatlaması gerektiğini bildirerek davanın reddine, davacının %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; dava konusu çekin: 16.01.2012 tarihli 8.500,00 TL bedelli … Şb.ait … no.lu çekin ….Şti tarafından … Ltd. Şti lehine keşide edildiği, … Ltd. Şti tarafından … Ltd.Şti’ne, … tarafından …’e, … tarafından … A.Ş’ye ciro edildiği, … A.Ş tarafından … Bankası A.Ş’ye ibraz edildiği el yazısı ile ‘Çekteki imza çek keşide etmeye yetkili olmayan kişiye ait olmadığından dolayı işlem yapılamadığı 17.01.2012 … adına vekaleten’ açıklamasına yer verildiği, … bankası A.Ş kaşe ve imza bulunduğu, Fatura: Davaya konu çeke esas olan, … Ltd.Şti tarafından … İnş.Taah.Ltd.Şti’ne keşide edilen faturanın incelenmesinde; 17.10.2011 tarihli … sıra no.lu 8.732,00 TL bedelli açık fatura şeklinde tanzim edilmiş irsaliyeli faturadan alacağın 8.500,00 TL’lik kısmının … A.Ş’ne temlik edildiği, tarafların ticari defterlerine göre dava konusu 16.01.2012 tarihli 8.500,00 TL bedelli çek bedeli ile … Ltd.Şti tarafından ….Şti’ne keşide edilen 17.10.2011 tarihli … sıra no.lu 8.732,00 TL bedelli fatura bedelinin ve ciranta silsilesinin uyumlu olduğu, Factoring şirketinin yönetmeliğin 22/2.maddesinde belirlenen şartların yerine getirildiği ve dava konusu çekin emtia satışı sonucu temlik alındığının anlaşıldığı, davacının dava ve takip konusu çek bedeli (EFT tutarı 7.634,80 TL Factoring hizmet bedeli 865,20 TL =) 8.500,00 TL tutarı dava tarihi 07.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; sırf kanuna karşı hile yapmak için faktoring firmasına fatura ile birlikte verildiğini, ancak fatura muhasebe kayıtlarında mevcut iken çekin bulunmadığını, davaya konu çeki tevsik ettiği iddia edilen fatura tarihinin 17.10.2011 olup çekin davacı firmaya teslim tarihi ise 02.11.2011 dir. Arada sadece 15 gün bulunduğunu, faturanın açık fatura olarak keşide edildiği de göz önüne alındığında, muhatabına tebliğ edilmesi ve üzerinden de 8 gün geçmesi gerektiğini, davacı, faktoring şirketi olarak basiretli tacir gibi davranmadığını, sırf fatura tarihinden sonra çeki almış olması, mevzuata uygun davrandığı anlamına gelmeyeceğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun aleyhe olan bölümlerini kabul anlamına gelmemekle birlikte, nitekim raporda da çeki tevsik ettiği iddia edilen faturanın muhatabı olan ….Şti.’nin BA beyannamelerinde olmadığının tespit edildiğini, faktoring firması ile çeki kendisine ciro eden … arasında geçerli bir faktoring sözleşmesi bulunmadığını, anılan kişi tarafından, kendisinden önceki ciranta adına tanzim edilen bir faturada sunulmadığını, davacının usul ve yasaya uygun bir şekilde yetkili hamil konumuna gelmediğini, bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacı … şirketine davaya konu çekin usulüne uygun olarak ciro ve teslim edilip edilmediği, faktoring işlemlerinin yasal mevzuata uygun olup olmadığı, bu bağlamda davalı … şirketinin dava konusu edilen çekin yetkili hamili olup olmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı Factoring şirketi tarafından takibe konulan çek nedeni ile alacaklı olunduğunun tespiti ile çek bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığı, davacı factoring şirketinin çeki sözleşme kapsamında fatura karşılığı aldığının anlaşılmasına, davalı tarafça davacı hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunun kanıtlanamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 614,50 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 153,63TL harcın mahsubu ile bakiye 460,87TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır