Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/295 E. 2023/965 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE :… (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2019
ESAS-KARAR NO …
..

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, davalı … tarafından müvekkillerinin murisi olan … tarafından tanzim edildiği iddia edilen 15.08.2012 tanzim tarihli ve 15.04.2013 vade tarihli 3.000.000,00.-TL bedelli senedin tahsili amacıyla Eskişehir 2.İcra Müdürlüğünün 2013/10947 esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattığını, icra takibine konu edilen senedin 3.000.000,00.-TL bedelli olarak düzenlenip davacıların murisi … tarafından keşide tarihi ve ödeme tarihi boş bir şekilde … … Şti’ye verildiğini, senedin vadesi ve keşide tarihinin sonradan başka kişiler tarafından doldurularak senet metninin tamamlandığının anlaşıldığını, murisin vefatından sonra ödeme ve keşide tarihlerinin konulduğunu ve sonradan tamamlanarak icra işlemlerine başlanıldığını, senedin ancak teminat senedi olarak verilebileceğini ve kambiyo takibi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, borcun varsa gerçek sebebi ve miktarı tespit edilmeden icra işlemi yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, senet metninde … … San. A.Ş. yazıldığını, böylece teminat senedi ilişkisinin açıklanmak istenildiğini, borç doğurucu bir amaca yönelik olarak verilmeyen (ancak teminat senedi olabilecekken) eksik düzenlenmiş bir senet yaprağının davalı … Şirketi tarafından ciro edilerek birlikte hareket ettiği … tarafından icraya sunulduğunu, öncelikle düzenleyenin iradesi hilafına doldurulan ve düzenleme tarihinde ve düzenleyenin ölüm tarihinde kambiyo vasfını haiz olmayan bu senet ile ilgili kambiyo takibi yapılmasının usul ve yasaya aykırı, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ve kötü niyetli ciro edilerek takip yapıldığını, …Şti ile …’nin yönetim kurulu başkanı olduğu … A.Ş. arasında 20 yılı aşkın süredir ticari ilişki olduğunu, … A.Ş.’nin ürettiği kuru çayın … Şirketi tarafından pazarlandığını, bu ticari ilişki nedeniyle keşide ve vade tarihi boş bir şekilde düzenlenerek ticari ilişkinin teminatı karşılığı verildiği düşünülen bu senedin icraya konulduğunu, teminat senedi olarak verildiği düşünülen vasıfları eksik bu evraka konu borcun olmadığının da belirlenebileceğini, müvekkillerinin veya murisin böyle bir borcunun olmadığını, senet metninden 3.000.000,00TL bedelli “malen ahzolunduğunun” belirtildiğini … ile … Şirketi arasında böyle bir mal ve hizmet alımına ilişkin ticari işlemin yapılmadığını, …’nin …Şti ile şahsi bir alışverişinin olmadığını, senet alacaklısı olan …’ın … Şti ile hukuki ve fiili bağlantısı olan kişi olduğunu, ilgili senedin kötü niyetli olarak …’a ciro edildiğini, senet alacaklısı olarak gözüken … Şti’nin zor durumda olduğunu, kendisini de borçlu göstermek üzere takip alacaklısı ile anlaşmalı bir şekilde icra takibini başlattıklarını, dava dışı …’nin …Şti’ye 3.000.000,00.-TL bedelli herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle senet lehdarına karşı sunulan borçlu olunmadığını ve tüm defi haklarının takip alacaklısına karşı da sunduklarını, …Şti, … ..A.Ş. ve tacir ise …’ın defterlerinin incelenmesi suretiyle talep edilen bedele ilişkin borcun olmadığı hususunun ortaya çıkarılmasını istediklerini belirterek müvekkilleri … murislerinin davalı … Şirketi ve diğer davalı …’a borçlu olmadıklarının tespitine, bu nedenle Eskişehir 2.İcra Müdürlüğünün 2013/10947 Esas sayılı icra takibi ve ödeme emrinin iptaline, davalıların anlaşarak müvekkillerini kötü niyetli olarak ve zarara uğratmak kastı ile icra takibine uğramalarına neden olduklarından %20’den aşağı olmamak koşulu ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılardan … Şirketi vekili, senedin boş verildiği ve kambiyo senedi olmadığı iddiasının yerinde olmadığını, senedin hukuka aykırı ele geçirildiğinin yazılarının sonra doldurulduğunun ve amacına aykırı doldurulduğunun yazılı kanıtla kanıtlanmasının ve senede bağlanmış alacağa karşılık iddialarının senetle ispatının gerektiğini, senedin boş verilmediğini, kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, kötü niyet savı ve kötü niyetle senedin ciro edildiği iddiasının yerinde olmadığını, iptalin ancak kambiyo senedinin elden rıza dışı çıkması durumunda ileri sürebileceğini, senedin teminat senedi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle ciro edilemeyeceğini ve takip konusu yapılamayacağı iddialarının yerinde olmadığını, senedi keşide eden müteveffa borçlunun … ..A.Ş. Yönetim kurulu başkanı olduğunu, senetteki borç miktarı ve senet altındaki imzanın borçlu tarafından kabul edilerek yazıldığını ve … A.Ş. ile …Şti arasında kuru … hususunda ticari ilişki bulunduğunu, …Şti’nin çek senet verdiğini ve ödemelerde bulunduğunu, ancak son dönemlerde kuru … gönderilmediğini, anlaşmaya uygun işlem yapılmadığını ve çek ve senetlerin iade edilmediğini, 3.000.000,00.-TL’yi aşan miktarda çek ve senet aracılığıyla fazla ödemenin yapıldığını, karşılığında mal gönderilmediğini, borcu olması nedeniyle senet verildiğini, bu durumda borç doğuran bir işlem sonucu ve haklı nedenlerle borçlunun kendi iradesiyle senedin düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılardan … vekili; davacıların miras bırakanı tarafından keşide edilen bononun, diğer davalı … Şti tarafından ciro edilerek müvekkiline verildiğini, davacıların senedin “kambiyo senedi olmadığına” yönelik itiraz ve defilerinin yersiz olduğunu, senedin tüm unsurları ile tam ve noksansız olarak ciro edilerek verildiğini, davacıların senedin teminat senedi olduğuna yönelik itiraz ve def’ilerinin de yersiz olduğunu, senedin teminat senedi olduğuna dair herhangi bir emare ve şerhin bulunmadığını, bu sebeple ciranta alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceğini, senedin anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğuna yönelik itirazın da yerinde olmadığını, buna yönelik olarak yazılı bir anlaşma olması gerektiğini ve bu itirazın da ciranta alacaklısı olarak müvekkilini bağlamayacağını, müvekkili ile diğer davalı …Şti arasında 20 yıldan fazla bir zamana tekabül eden iş ilişkisi olduğunu, sürekli paraya ihtiyaç duyan …Şti’nin müvekkilinden borç para aldığını, keşide edilen pek çok çeki banka veya elden ödeme yapmak suretiyle … tarafından ödendiğini, pek çok defa değişik bankalardan kredi çekilerek …Şti’ne elden verdiğini, Mart 2013 tarihinde 3.450.000,00.-TL alacağına karşılık borçlusu … olan 3.000.000,00.-TL bedelli senedi ciro ettiklerini, …Şti’nin beyanına göre ….A.Ş.’nin kendilerine 6.000.000,00.-TL civarında borcu bulunduğunu, müvekkilinin bu beyana güvenerek ve senet metninde teminat ibaresi olmadığından senedi kabul ettiğini, davalı … Şti tarafından keşide edilen … A.Ş. ve diğer 3.şahıslara verilen çeklerin bir kısmının müvekkili tarafından banka veya elden ödendiğini ve bu çeklerin halen müvekkilinin elinde olduğunu, müvekkilinin …A.Ş. ve … tarafından mal gönderilmemesinden dolayı …Şti’nin çeklerini ödeyemez hale geldiğini öğrendiğini, noterden ihtarname çektiklerini ve akabinde 100.000,00.-TL’lik kısım için … aleyhinde ihtiyati haciz kararı alarak icra takibinin başlatıldığını, ancak bu esnada …’nin vefatını öğrendiklerini ve bu davaya konu takibi açtıklarını, müvekkilinin …Şti’nden 3.000.000,00.-TL’den fazla alacaklarının bulunduğunu, bu alacağına karşılık kendisine ciro edilen dava konusu senedi iyi niyetle iktisap ettiklerini ve icra takibine konu ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacıların murisinin yönetim kurulu başkanı olduğu, … … … A.Ş. ile davalı … … Ltd.Şti arasında kuru … alım satım ilişkisi olduğu, davalı şirketin bu şirketten alacağı çaylara karşılık avans mahiyetinde çeklerle ödemeler yaptığı, dava dışı bu şirketin de avans çeklerine karşılık davalı şirkete …. … satıp teslim ettiği, bu ilişki kapsamında davalı şirket defterlerinde de belirlendiği üzere davaya konu senedin teminat senedi olarak davacılar murisi ve … A.Ş. tarafından keşide edilip davalı şirkete verildiği, söz konusu senet üzerinde çift imza bulunması sebebiyle davacılar murisinin sorumluluğunun bulunduğu, 3.bilirkişi ek raporunda da ayrıntılı belirtilip açıklandığı üzere dava dışı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki gereğince dava dışı … A.Ş.’nin davalı şirkete 1.811.858,89TL borçlu olduğu, bu borçluluk miktarı gözetilip takipte talep edilen miktardan mahsup edildiğinde davacıların davalı şirkete 1.498.173,11TL borçsuzluğunun söz konusu olduğu, bu miktar yönünden davalı şirket açısından davanın kısmen kabulünün gerektiği; diğer davalı gerçek kişi yönünden yapılan değerlendirmede ise, davalı gerçek kişinin senedi ciro yoluyla elde edip takibe konu ettiği, 6102 sayılı TTK’nın 687.maddesi gereğince keşideci ile lehtar arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanan şahsi defilerin kötü niyet kanıtlanmadığı sürece iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği poliçe iktisap edenin bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin kanıtlanması gerektiği, C.Savcılığınca düzenlenen soruşturma dosyası ile dava dosyamızda ve vergi denetim kurulu başkanlığının rapor ve evraklarında davalı gerçek kişinin kötü niyetli olduğuna ilişkin somut ve tam bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından, davalı gerçek kişi yönünden ise davanın reddi gerektiği belirtilerek;
-Davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulü ile Eskişehir 2. İcra dairesinin 2013/10947 Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen bonodan dolayı davacının davalı … … A.Ş.’ye 1.498.173,11TL borçlu olmadığının tespitine, davanın davalı gerçek kişi yönünden ise reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili tarafından; Davalı … yönünden de davanın kabulü gerektiği, zira …’ın … … ortağı … ile yakın akraba olması, …’ın kardeşi …’ın 15 yıl boyunca … …’da çalışmış olması ve şirketin tüm işleyiş ve ekonomik durumunu bilen bir kişi olması, …’ın Vergi Teftiş Raporunda … …’!ya kümülatif olarak 700.000,00 TL verdiği beyanının aksine , davaya cevap dilekçesinde 3.450.000,00 TL verdiği iddiası ve rakamlar arası bu denli fahiş fark bulunması, …’ın … …’ya verdiği paraların (meblağların da büyüklüğü dikkate alınarak) hiç birinin yazılı bir belgeye dayanmaması tüm bu unsurların, davalı … ile diğer davalı … …’nın ortak ve müdürlerinin birlikte hareket ettiğini ve bilinçli olarak senedin ciro edilerek …’a verildiğini, bu şekilde …’ın iyi niyetli 3. kişi konumuna sokulmaya çalışıldığını, bunların kanunu dolanmak amacı ile yapıldığının açık olduğu; davalı … … Şirketi açısından Yerel Mahkeme iş bu çeklerin karşılıksız çıkıp çıkmadığı hususunda beyanlarına itibar etmediği gibi bu çeklerin ait olduğu bankalara müzekkere yazarak da çeklerin ödenip ödenmediği hususunu araştırmadığı eksik inceleme ile hüküm kurduğu, Mahkeme … … açısından 1.498.173, 11 TL borçlu olmadığını tespit ettiği, diğer davalı açısından ise davayı tümden reddettiği böylece aynı senetten dolayı müvekkilleri rakamsal değer olarak birinci davalıya ayrı, ikinci davalıya ayrı borçlu hale getirdiği, her iki davalı yönünden de davanın kabulü gerektiğ bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu senetten dolayı davcının sorumluluğunun değerlendirilmesi hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2013/10947 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … vekili tarafından borçlular … mirasçıları aleyhine bonoya dayalı olarak 3.000.000,00TL asıl alacak, 310.000,00TL faiz ve 32,00.-TL ihtarname masrafı olarak toplam 3.310.032,00.-TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava ve takibe konu senedin incelenmesinden; keşidecisinin … ve … A.Ş. olduğu, düzenleme tarihinin 15.08.2012 , vade tarihinin 15.04.2013, senet bedelinin 3.000.000,00.-TL, senet lehtarının … Ltd.Şti, senette malen kaydının ve 2 keşideci imzasının bulunduğu, lehtar şirket tarafından senedin …’a ciro edildiği anlaşılmıştır.
Eskişehir C.Başsavcılığının 2014/31621 Esas sayılı dosyasında 04.08.2015 tarihli KYOK ile; müştekilerin … ve arkadaşları , şüphelilerin ……. olduğu, davamıza konu senede dayalı olarak resmi evrakta sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve bedelsiz senedi kullanma iddiası ile hazırlık soruşturması yapıldığı, soruşturma sırasında alınan 06.07.2015 tarihli ATK Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen senetteki imzanın keşideci …’ye ait olduğunun belirlenmesi üzerine şüpheliler hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına; her ne kadar müştekiler senedin teminat olarak verilmiş olabileceğini senedin bedelsiz olduğunu ve şüphelilerin icra yoluna başvurarak bedelsiz senedi kullandıklarını beyan etmişlerse de şüphelilerin bedelsizliği kabul etmedikleri senede karşı olan iddiaların yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, senede karşı menfi tespit davası açıldığı,bu dava nedeniyle bedelsiz senedi kullanma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu kararın da Eskişehir 1.Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/4008 D.İş sayılı dosyası ile 20.10.2015 tarihinde kesin olarak reddedildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarından davaya konu olan 15.08.2012 tanzim tarihli 15.04.2013 vade tarihli muris … tarafından düzenlenen 3.000.000,00.-TL bedelli senedin davacı taraf … A.Ş. ticari defterlerinde yer almadığını, davalı … Şti’nin ticari defterlerinde teminat senedi açıklaması ile “alınan sipariş avansları” hesabında kaydedildiğini, dolayısıyla bir mal alışverişi neticesinde doğan alacağa binaen değil avans olarak kayıt altına alındığını, taraflar arasındaki borç alacak ilişkisi incelendiğinde ise, davacı ticari defter kayıtlarına göre, … A.Ş.’nin, … Şirketine dava tarihi itibarıyla 1.811.858,89TL borçlu göründüğünü, ancak bununla birlikte dava konusu 3.000.000,00TL bedelli senedin dikkate alınmasıyla … Şirketinin söz konusu senedin bedelinden ötürü … Şirketine herhangi bir borçluluğunun olmadığı, davalı şirket ile dava dışı … A.Ş.’ye ait mevcut tüm ticari defter ve belgeler, tarafların sunduğu dekont ve ödemeler ile vergi denetim kurulu başkanlığınca düzenlenen dosyadaki rapor ve belgeler gözetilip taraf iddia ve savunmaları dikkate alınarak düzenlenmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına davaya konu senedin davalı şirket defterinde avans olarak kayıtlı bulunmasına ve taraf defterlerinin incelenmesinde davacının bakiye borcu belirlenerek senetten sorumluluğun belirlenmesine ve diğer davalı yönünden de TTK’nın 687.maddesi gereğince keşideci ile lehtar arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanan şahsi defilerin kötü niyet kanıtlanmadığı sürece iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği senedi iktisap edenin bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin kanıtlanamamasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 25.585,05‬ TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan bakiye 25.405,15‬ TL harcın istinaf eden davacılara İADESİNE,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 22/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”