Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2020/293 E. 2022/1433 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2020/293 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/1433

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/821 E- 2019/1024 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/10/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı borçlu ile müvekkili arasında yabancı para cinsi üzerinden ticaret yapıldığını ve davalının yabancı para üzerinden ödemeler yaptığını, davacının kalan bakiye yabancı para borcunu ise ödemediğini, kurun yükselmesi nedeniyle kur farkı faturası düzenlenerek davalı şirkete tebliğ edildiğini, müvekkilinin davalıdan 40.994USD alacağının bulunduğunu, ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında Elmadağ İcra Müdürlüğünün 2018/2818 E. sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu tanzim edilen 14/08/2018 tarihli faturanın borçlu şirkete 16/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının Ankara 50. Noterliğinin 14/09/2018 tarih ve … Y.N’lu ihtarnamesi ile taraflar arasında kur farkı sözleşmesi olmadığını, böyle bir borcu olmadığını iddia ederek fatura içeriğine itiraz ettiğini, itirazın yasal süresinden sonra yapıldığı gibi müvekkilinin kur farkı talebinin de mevzuata uygun olduğunu belirterek asıl alacağa ilişkin olarak itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında kur farkı sözleşmesi olmadığını, tarafların tacir olduğunu, kur farkı talep edilebilmesi için taraflar arasında anlaşma olması gerektiğini, davacının bugüne kadar kur farkı talep etmediğini, bu nedenle kur farkı talebinin yerinde olmadığını, taraflar arasındaki faturaların TL üzerinden tanzim edildiğini ve müvekkilinin fatura bedellerinin tamamını ödediğini, müvekkilinin davalıya hiç bir borcunun kalmadığını, müvekkilinin TL üzerinden tanzim edilen faturları TL üzerinden ödediğini, ancak davacının dolar kurundaki artışı fırsata çevirmeye çalıştığını ve kur farkı faturası gönderdiğini, müvekkilinin kur farkı faturasına süresi içersinde itiraz ettiğini, öte yandan Türk Parasının Kıymetinin Korunması Hakkında 32 Sayılı Kararında Değişlik Yapılmasına Dair Karar ile yabancı para cinsinden ticari alışveriş yapılmayacağını belirterek itirazın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davalının USD kapsamında yapmış olduğu ödemelerin TL ye çevrilmesinde belirlenen meblağların Özelgede belirtilen merkez bankası alış kuruna uygun olup, davalının satım tarihindeki bedelin TL karşılığı kadar ödeme ile borcu sona ermeyeceğinden, bu çerçevede takip tarihi itibariyle davacının 40.094,00 USD alacaklı olduğu anlaşıldığından, davanın sadece asıl alacağa ilişkin açılmış olması nedeniyle davanın kabulü ile davalının itirazının asıl alacak yönünden iptaline ve takibin devamına, davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden itirazın iptaline karar verilen alacağın takip tarihindeki TL karşılığının %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerektiği belirtilerek;
-Davanın kabulü ile davalının Elmadağ İcra Müdürlüğünün 2018/2818 E. sayılı dosyasındaki, asıl alacağa ilişkin itirazının iptali ile takibin 40.994,00 USD asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden, itirazın iptaline karar verilen alacağın takip tarihindeki TL karşılığının %20 si oranında olmak üzere 50.625,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Müvekkili firma ile davalı firma arasında akdedilmiş kur farkı sözleşmesi olmadığı, davacı tarafından daha önce müvekkili firmaya kesilmiş bir kur farkı faturası olmadığı, bu itibarla, kabul manasına gelmemekle beraber öncelikle kur farkı faturasının KDV 105 nolu tebliğe uygun olup olmadığı, ödeme günlerindeki T.C.Merkez Bankası kurlara göre hesaplama yapılıp-yapılmadığı hususlarında bilirkişi raporu aldırılarak iddia edilen alacağın miktarının belirlenmesi gerektiği, faturaya süresinde itiraz edildiği, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ile yabancı para üzerinden ticari alış veriş yapılamayacağının belirtildiği, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Mahkemece eksik araştırmaya dayalı karar verilip verilmediği hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava, cari hesap alacağına dayalı takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu Elmadağ İcra Müdürlüğünün 2018/2818 E. Sayılı dosyasında; 08.10.2018 tarihinde alacaklısı davacı … Şirketi, borçlusunun davalı olduğu, alacaklı tarafından bakiye cari hesap alacağı bulunduğundan bahisle, 40.994,00 USD asıl alacak 563,67 USD işlemiş faiz olmak üzere 41.557,67 USD alacak talep ettiği, ödeme emrinin 30/10/2018 tarihinde tebliği üzerine borçlu tarafından 31/10/2018 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına Mahkemece alınan bilirkişi raporunda taraf defter ve kayıtları incelenerek taraflar arasındaki yabancı para cinsinden devam eden cari hesap ilişkisi ticari ilişki kapsamında incelenip değerlendirilerek takibe konu alacağın kapsam ve miktarının belirlenmesine ve buna göre takibe konulan tutarın doğru olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu Genel Tebliği eki (1) sayılı tarifenin A-III-1-e uyarınca işin esası ile ilgili olduğundan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 17.528,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.382,18‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 13.146,52‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 24/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”